Kayranin Nisanlisi

297 10 0
                                    

Sabah her zaman ki gibi alarm ile uyandım. Bugün işe gidesim neden hiç yok?

Keşke bende Kayra salağı kadar rahat olabilsem. Tabi bunun için ukala zengin ve kas yığını olmam gerekirdi.

Bu çocuk hem ukala hemde tatlı olabilmeyi nasıl başarıyor.

Aşağı merdivenlerden indiğimde Kayra hala uyuyordu odasına geçtim.

Biliyorum buraya girmemem lazımdı ve keşke girmeseydim..

Kayra banyodan yeni çıkmış baksır ile karşımdaydı. Bu cocuğa biri evde böyle gezilmeyeceğini öğretmeli. Bir kızla yaşıyor sonuçta.

Gözlerimi elimle kapattım.

''Evde nasıl dolaşıyorsun sen?''

''Unutma ufaklık odamdayım ve buraya gelmemeni söylemiştim. Üstümde hiç birşey de olmayabilirdi.''

dedi. Göz kırparak. İnsan özür filan diler ama haksız olan bendim. Odasına Çat kapı girmeden önce düüşünmem gerekirdi.

''Tamam be özür dilerim''

Dedim. Gözlerim hala elimdeyken kapıya doğru yöneldim.

Kafamı duvara çarpıp yere düştüm. Hep benim başıma gelir böyle şeyler! Kayranın güldüğünü gördüm.

''Çok komik''

''Evet. Çok komik Ufaklık''

Sinirle kapıyı çarpıp odadan çıktım. Aşağı indiğimde Kayra Çeketini giyerek yanıma geldi.

''Ee hani kahvaltı? Senin bu yaştan sonra neden evde kaldığını anladım.''

Salak şey ya daha 20 yaşıma bile girmedim ben.

''Ne kahvaltısı?''

''Dün ben hazırladım. Bugün sen.''

''Benim çıkmam lazım.''

''Ben anlamam.''

Haklıydı odama çıkıp Kırmızı elbiseme altına dolgu topuk siyah ayakkabımı ve siyah minik çantamı aldım. Merdivenlerden indiğimde Kayra televizyonun karşısına yayılmıştı.Çantamı koltuğa atıp mutfağa yöneldim.

Kahvaltı sofrasını hazırladığımda.

''Kayra?''

''Yemek yemeğe vaktim yok. İşe geç kalıcam ben.''

Dedi saatine bakarak. Zaten yemek yiğeceği yoktu. Amacı beni uğraştırmak.

2 ay nasıl dayanıcam ben bu ukalaya!

Çantamı koltuktan aldım. Tam çıkaçaktım ki kapı çaldı. Gelen Berkandı. Ben çoktan unuttum bunu! Çünkü gerçekten kalbimi kırmıştı. Ve beni dinlemedi bile. Bu nedenle o gittikten sonra hiç aramadım. Ve düşünmek bile istememiştim.

''Berkan?''

''Olayları öğrendim. Özür dilemeye geldim.''

Kayra kaşları çatık kollarını bağlamış bizi izliyordu. Ben tam konuşacakken Kayra Berkana dönüp.

''Bunu Selini üzerken düşünecektin''

Dedi. Ve kapıyı çarptı. Ne yaptığını sanıyor bu.

''Ne yaptığını sanıyorsun sen. Ben halledebilirdim. Benim işlerime bir daha karışma.''

Cevap vermesine fırsat vermeden kapıyı çektim.

Koşarak bir taksi çevirdim. 20 dakika sonra iş yerine gelmiştim. Odama çıktığımda masada birkaç şey gördüm. Masama ilerledim bir çiçek ve bir kutu en sevdiğim çikolatalardan. Üstünde bir not vardı. ''Özür dilerim'' yazıyordu. İsim yazmamışlar. Kayra veya Berkan göndermiş olabilirdi. Başka kim olabilir ki? Kayra seceneğini unuttum sonradan. Bana sürekli gıcıklık yapan birisi neden böyle birşey yapsın ki?

*

Eve geldiğimde Kayra yoktu. İçeriden sesler geliyordu Kayranın annesi beni görünce şaşırmış bir şekilde salona geçti.

''Hoş geldin kızım. Bende sizi bekliyordum. Kayra yok mu?''

''Kayra bugun geç çıkıcak galiba''

dedim zorlukla gülerek. Annesi bana yanındaki koltuğu işaret ettiğinde çeketimi asıp koltuğa oturdum.

''Düğün işlerini konuşacaktım bende.''

Düğün mü! Bir de bu çıktı başımıza. Bu evden bir an önce gitsem en iyisi o olacak. İçimden 'Ne düğünü teyzecim' demek gelsede ağzımdan farklı cümleler döküldü.

''Biz o işi biraz erteliceğiz.'' diyebildim zar zor.

Tam o sırada kapıda anahtar sesi duydum. Kayra gelmiş olmalı ki bu durumdan hemen kendimi kurtarmak için Kayranın annesine döndüm.

''Ben odama çıkıyım biraz yoruldum da.''

Başıyla onaylayıp kapıyı açtı. Merdivenlerden çıkıp odama kendimi zar zor attım. Bu işten nasıl kurtulucam ben ya. Üstüme siyah Bordo eşofman takımımı geçirip aşağı indiğimde. Kayrayla annesinin bazı konuşmalarına kulak misafiri oldum. Annesi

''Ben 2 hafta burada olmucağım. Yarından itibaren yurt dışına gidiyorum. Geldiğimde düğün işlerinin hepsi biterse iyi olur.''

Başıyla onayladı Kayra. Bu kadın oğlunu evlendirmeye de kadar meraklı ya.

Kayra annesini yolcu ederken bende merdivenlerin köşesinde beni görmesinler diye saklandım. Annesi gittiğinde koşar adımlarla aşağı indim.

''Şu işi hallet annene söyle düğün filan olmucak!''

''Bende çok meraklı değildim seninle evlenmeye. Yumurta bile kırmayı bilmiyorsundur sen!''

Bu çocuk beni gerekten uyuz edicek bir gün.

''Tamam o zaman ben yarın gidiyorum ev senin olabilir.''

Tabiki gitmicektim amacım onu biraz korkutmaktı.

''Halledicem.''

dediğinde az da olsa rahatladım. Koşuya sahile gidicektim. Spor ayakkabılarımı giydiğimde Kayraya dönüp.

''Koşuya gidiyorum yarım saate dönerim. Başına bir iş açma.''

dediğimde benim taklidimi yapıyordu. Bana dönüp.

''Bekle bende geliyim.''

Onu beklemeden ciktim ve Berkani aradim.
"Ozur dilerim Selin uzgunum"
"Keske beni dinleseydin."
"Seni cok seviyorum. Kaybedemem ben seni."
"Kapatmam lazim Berkan Kusura bakma."
Telefonu kapattim cunku Kayra gelmisti.
"Arayan Berkan miydi?"
"Neden?"
"Bosver Unut. Ben kiz arkadasimla bulucam sen kendin gidersin heralde."
Salak ya ben o kadar onu bekledim. Sinirlerim istemeden bozuldu "İyi" diyebildim sadece. Neden bu kadar bozuldum bilmiyorum. Ama berkana sinirlendim galiba.
*
Eve geldigimde ustume pijamalarimi gecirdim. Kendime sicak cikolata yapip salona gectim. Koltuga yayildim. Ve en sevdigim dizimi izlemeye basladim. Yarisina gelmistim ki kapi caldi. Actigimda Kayra icmis bir vaziyette. Yaninda siyah saclari olan gotune kadar bir etek giymis bir kiz! Kiz bana dondu.
"Sey ben kayranin nisanlisi."
Gozlerimden yaslar tek tek suzuluyordu.

Yeni bolum nasil canlar 5. Bolum icin sinir koyucam emege saygi :*

~EVİMDEKİ YABANCI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin