Babam?

94 5 2
                                    

SELİN.

"Bu da ne demek şimdi?"

"Ne?"

Kayra telefonu elimden çekip mesajı okudu. Bende hala olduğum yerde dönüp kalmıştım. Kayra biliyor muydu? Bu bir saçmalık bilse söylerdi.

"Birisi canını sıkmak için oyun oynuyor takma."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Ya benim gerçekten bir babam varsa?"

Yüzünü çevirmişti.

"Baban yok."

Benimle dalga filan mı geçiyordu? Yoksa gerçekten birşeyler mi biliyordu? Emin değildim.

"Birşey mi biliyorsun?"

"Hayır. Ama baban olsa zaten çıkardı ortaya 20 se ne oldu sonuçta. İnsan istemese bile kızını merak eder."

Bununla nasıl yüzleşicektim? Yanı eğer bir babam varsa? Ve gerçekten bir gün ortaya çıkarsa? O zaman maf olurdum.

"Gitmek istiyorum."

"Hava kararıyor zaten hadi gidelim."

"Hayır öyle değil. Bu şehirden belki de bu ülkeden o adamla yüzleşmek istemiyorum. Benim bir babam yok."

#

Sıcak bir duşun ardından yatağa uzandım. Rahatlamaya çalışıyordum ama olamamıştı. Telefonuma gelen mesajla sarsıldım.

Gönderen; Egemen

Konuşmamız lazım.

Şuan kimseyle konuşmak istemiyordum. Ama merakımdan numarayı tuşlayıp aradım.

"Egemen?"

"Selin Kayrayanında mı?"

"Hayır iş yemeğinde."

"Tamam kapıyı aç."

Dedikten sonra telefonu kapattı. Hızla aşağı indim. Ve kapıyı açtım. Egemen hızla içeri girdi.

"Selin Kayra'dan uzak dur."

"Değiştiğini sanıyordum."

"Zarar görüceksin."

Egemen ilk defa bu kadar ciddiydi. Yine de ona inanmak istemiyordum.

"Egemen yeter. Senden ve bu saçmalıklarından bıktım."

Oturduğu koltuktan ayağa kalktı.

"Belki o değil ama çevresi sana zarar verecek."

Ne ima etmeye çalışıyordu? Büyük saçmalıyordu. Kayra'dan ya da çevresinden bana zarar gelmezdi gelemezdi.

"Ne biliyorsun Anlat."

"Gerçekten bilmek istiyor musun?"

"Anlatıcak mısın?"

"Senin baban..."

O sırada hafif açık olan kapıdan Kayra hızla girdi.

"Bence Kayra anlatsın."

Dedi Egemen arkasını dönerken. Bunların arasında benim bilmediğim neler vardı?

"Egemen defol burdan."

Egemen gülmeye başladı.

"Anlatsana daha ne kadar saklıcaksın bunu Selin'den?"

"Neyi?"

"Karışma Selin seninle ilgili bir mevzu yok."

Kayra ilk defa bana karşı bu kadar sert konuşmuştu.

"Mevzu tamamen Selinle ilgili."

Egemen Kayra'ya doğru yürüdü.

"Gözünün ortasına yumruk yemek istemiyorsan siktir git şurdan Egemen."

Kayra yine o ses tonunu kullanmıştı.

"Yeter artık benimle ilgili ne varsa öğrenmek istiyorum."

Sesim biraz daha yüksek çıkmıştı.

"Bence söylemeliyiz sen mi söylersin ben mi?"

"Son kez söylüyorum defol buradan."

Kayra'nın gözlerinden nefret okunuyordu.

"İstersen bir anlaşma yapabiliriz?"

Egemen gülerken Kayra hala nefret doluydu.

"Selin yukarı çık!"

"Hayır!"

"Yukarı çık!"

Dolan gözlerimi serbest bıraktım. Kayra bana karşı asla böyle olmamıştı. Daha fazla inatçılık yapmayıp yukarı çıktım. Sinirliydi ve beni çok kırmıştı. Kendimi yatağa atıp göz yaşlarımı serbest bıraktım.

#

Sabah uyandığımda Kayra küçük bir çantaya eşyalarını dolduruyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Bir süre otelde kalıcam."

"Sebep?"

"Burada birlikte yaşamamız artık bana doğru gelmiyor."

Yataktan çıkıp ona sarıldım. Karşılık vermemişti.

"Lütfen gitme. Sana ihtiyacım var."

"Bir süre görüşmeyelim Selin bu ikimiz için de daha iyi."

Dirseklerimden tutup beni yavaşça itti.

"Ne oluyor Kayra? Farkında değilsin heralde. Trip atması gereken benim. Neden gidiyorsun? Yani belki evet aynı evde yaşamamız doğru değil. Ama bir süre görüşmeyelim derken?"

Yavaşça yaklaşıp dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi.

"Senin için daha iyi olacak güven bana."

Dedikten sonra çantasını alıp hızlıca kapıdan çıktı. Ardından koşmamıştım. Beni kırıyordu. Ve belki ona biraz trip atarsam bunu anlardı. Ve arardı. Belki de umrunda bile olmazdı bilemiyordum. Kayra'dan uzak dursam bile dün gece öğrenmem gereken şeyi öğrenecektim. Dolaptan kot yırtık pantolonumu üstüne siyah gri yazılı kolsuz tişörtümü giydim. Bordo rujumu sürdükten siyah boylarını giyip saçlarını ev topuzu yaptım. Telefonumu da aldıktan sonra evden çıktım. Bu eve bir daha gelir miydim bilmiyordum. Belki de akşam bir kaç eşyamı alıp Zeynep'de kalmaya başlardım. Her şeyden önce artık yalnızdım ve çalışmam gerekiyordu. Egemen'i aradım.

"Selin?"

"Konuşmamız lazım Egemen dün gece hakkında."

"Biz o konuyu dün gece kapattık bir daha açmamak üzere."

"Belki siz kapatmış olabilirsiniz ama ben kapatmadım sokağın sonundaki kafede seni bekliyor olacağım."

"Gelicem. Ama bu konu için olmadığından emin ol."

Telefonu kapattı her ne olursa olsun. Belki buluşursak onu ikna eder konuştururdum. Hızlı adımlarla kafeye doğru yürüdüm. İçeri girdiğimde etrafda uygun bir masa bakmaya başladım ki Bir masada telefonuyla ilgilenen Egemen'i gördüm. Kafe bana daha yakındı ama o benden önce gelmişti. Masaya doğru yürüyüp oturdum.

"Hızlısın."

"Buralardaydım."

Burada ne işi vardı?

"Dün gece Kayra'ya ne konuştuğunu bilmek istiyorum."

"Neden?"

"Çünkü Kayra benden uzak duruyor ve sebebini bilmem lazım. Ve tabii bilmem gereken bir şey daha var, varmış."

"İki şeyi de bilmek istemezsin bu yüzden daha fazla kurcalama."

Dedikten sonra masadan kalkıp kafeden çıktı. Ben ise sadece arkasından öylece bakmakla yetindim.

Oy ve okuma sayılarını görünce sizi daha fazla bekletmek istemedim umarım beğenmişsinizdir. Yeni bölümü erken yazacağım.❤

~EVİMDEKİ YABANCI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin