1

8.3K 371 122
                                    

Güzel bir ilkbahar sabahı;

Jimin işlevi biten telefonunu yatağının üzerine attı ve annesine haber vermek için mutfağa ilerledi. Biricik annesi akşam yemeği hazırlıyordu. Yaş almasına rağmen hâlâ oldukça genç görünen bedenin yanına vardığında yanağına öpücük bıraktı.

''Anne, ben Jungkooklara gideceğim.''

''Söyle de o bize gelsin. En sevdiği yemek var.''

''Oh? Yine mi tteokbokki? Sen de
hep Jungkook'un sevdiği yemekleri yapıyorsun yah! Kıskanıyorum.'' Dedi mızmızlanarak.

Dolgun dudakları öne büzülmüş, sesi sitemkar çıkmıştı. Mina, oğlunun bu kıskanç haline gülümsedi ama sahtesine kızgın bir şekilde konuştu.

''Sen de yemek seçip duruyorsun...Yok çok pişmemiş, yok çok yağlı, yok bu eti nereden aldın? Jungkook oğlum öyle mi hiç? Önüne ne koyarsam yalayıp yutuyor. Kaç yıldır berabersiniz bir
ona benzeyemedin yemek konusunda.''

''Of anne yaa...''

''Bana oflama Park Jimin. Şimdi Jungkook oğlumu ara ve buraya çağır. Yoora'nın işi var diye biliyordum, yarın da onları yemeğe alırız.''

''Tamam canım.''

Jimin son kez annesinin yanağına öpücük kondurdu ve tekrar odasına ilerledi. Yatağın üzerine attığı telefonunu elini aldıktan sonra Jungkook'un numarasını tuşladı.

▪︎▪︎▪︎

[Min]-[Kook]

Alo? Min-ah?

Kook ben size gelmek için anneme haber veriyordum. Sonra bir de ne göreyim annem senin için tteokbokki yapıyormuş. Dedi ki bol bol yaptım Jungkook 'oğlumu' da çağır.

2 dakikaya oradayım.

Peeeeki!

▪︎▪︎▪︎

Jungkook'un en hassas noktasıydı yemek yemek. Ve Jimin, onun bu
kadar çok yemesine rağmen nasıl fit aynı zamanda da kaslı olduğunu hiç  anlamıyordu. Spor salonuna gittiğini biliyordu, ama o kadar yemek iki şınavla gidecek değildi ya?

Kendisi, sırf ideal kilosunda kalabilmek için yemek seçen ve porsiyonlarını sabit turan biriydi. Kendi güzellik algısında zayıf olmak vardı. Kendisini öyle güzel hissediyordu. Annesi ne kadar onun az yemek yemesine üzülse de, onun kendi kararlarını verebilecek yaşta olduğunu biliyordu. Bu yüzden karışmıyordu.

Jimin, evin içinde duyulan zil sesiyle hızla odasından çıktı ve giriş kapısına doğru ilerledi.

''Ben baktım anne!''

Annesi işini bölmesin diye ona seslendi ardından yanına vardığı kapıyı açtı. Jungkook yüzündeki kocaman gülümsemeyle ona bakıyordu.

''Uzun zamandır görüşemedik, nasılsın Min? Beni özledin mi?''

Jimin gözlerini devirdi ve ona sırıtan beden içeriye gecebilsin diye hafifçe geri çekildi. Jungkook bildiği yerlerden geçtikten sonra mutfağa girdi ve yemek hazırlayan kadının yanağını öptü.

''Sen benim için yemek mi yaptın~''

''Benim hayırsız yemiyor, ben de diğer oğlumun karnını duyurayım dedim.''

''Mükemmel yapmışsın~''

Mutfağa varan Jimin onların ilişkisine kıskanarak bakarken, Jungkook onu fark etti ve konuşmaya başladı.

They're Just Friends(!)+18|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin