27

2.1K 145 46
                                    

Ertesi gün oldukça yorgun uyanan ikili. Yoora'nın hazırlığı güzel kahvaltıyı yapıp aniden gelen istekle dışarıya çıkmışlardı. Sözde yorgunlardı.

''Nereye gidelim bebeğim?'' diye sordu Jungkook yanında yürüyen bedenin küçük elini kavrarken.

''Bilmem ki.''

''Sahile gidelim mi? Sana pamuk şeker ve dondurma alırım.''

''Beleş tatlılar, en sevdiğim.'' Dedikten sonra seslice kıkırdadı. Jungkook onun gülümseyen suratını görünce kendi de gülümsedi ve tuttuğu eli havaya kaldırıp üzerine öpücük kondurdu.

''Dışarıda böyle güzel gülmenden nefret ediyorum Min. Sana aşık olacaklar.''

Jungkook, bir anda gelen aşk patlamasıyla Jimin'in önüne geçti ve gülümsediği için incelen dudaklara minik bir öpücük bıraktı. Ardından bir sürü kelebek öpücük eşlik etti ona.

Jimin zar zor tek elini ağzının önüne kapattı ve daha çok öpmesini engelledi. Gülümsediği için gözleri hilal halini almıştı. Şimdiyse çok tatlıydı.

Jungkook her türlü kaybediyordu.

Jimin hem tatlı hem seski hem güzel hem yakışıklıydı. Bunların hepsi nasıl bir insanda toplanabiliyordu ki?

''Jimin eve geri mi dönsek? Söz, bir
sürü tatlı sipariş ederim ben sana.''

''Neden böyle yapıyorsun Kook? İlk defa çıkmıyoruz dışarıya.''

''İlk defa sevgili olarak çıkıyoruz. Bunu ne kadardır hayal ettiğimi bilemezsin.''

''Kıskanç olacaksın yani?''

''Gerektiği zaman. Meslek edinmeyeceğim, hobi olarak.''

Jimin gülümsedi ve Jungkook'un elini tutup sürüklemeye başladı. Aptal aşık Jungkook, ellerinin uyumuna ölüp biterken bedeninin çekilmesine izin veriyordu.

Cidden çok aşıktı.

...

1 hafta sonra;

''Hoş geldiniz oğullarım!'' Diyerek eve giren bedenleri karşıladı Mina. Jimin annesine gülümserken Jungkook orta yaşlı kadına sarılmayı tercih etmişti.

''Hoş bulduk Mina Teyze.''

''İnsan annesine sarılır Jimin.''

Jimin annesine sarıldıktan sonra adımlarını mutfağa ilerlerti. Aldığı yemek kokusu hoşuna gitmişti.

''Anne çoook açım bi' an önce yemek yiyelim lütfen.''

''Sen ve çok aç olmak, şaşırtıyorsun beni Minmin.''

''Jungkook beni aç bıraktı.''

Jungkook yüzüne muzip bir gülümseme yerleştirirken, Mina hazırladığı yemeği tabaklara koyuyordu.

''Ellerinizi yıkayıp gelin hadi.''

Jungkook Jimin'in bileğini nazikçe kavradıktan sonra banyoya doğru ilerlemeye başladı. Vardıklarında da Jimin'i kapıyla arasına sıkıştırdı.

''Seni aç mı bırakıyorum? Dudaklarımı yerken hiç öyle yemiyordun Jimin Bey.''

Jimin ani gelen yakınlıkta depara koşan kalbini anlamasa da yüzüne hoş bir gülümseme yerleştirdi ve ellerini Jungkook'un ensesinde birleştirdi.

''Onu tatlı niyetine yedim.''

İkilinin yüzleri gülüyor, kalpleri hızla çarpıyordu küçük banyoda.

They're Just Friends(!)+18|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin