They're Just Friends(!)+18|Jikook|✔

28-M

İkili ateşli bir öpüşme içindeyken, Jungkook'un eli dolgun kalçalara kaydı. Tam eline oturan et paçalarını acımazsızca sıktı.

''Ahm!''

Jimin geceye bilmem kaçıncı inlemesini salarken, Jungkook artık başlamaları gerektiğini anladı. Patlayacaktı.

''Burada yapamayız, masaya geçelim.''

''T-tamam.''

Jungkook dağılmış olan bedeni dikkatlice kucağına aldı ve arkalarındaki masaya yatırdı.

Jimin bu hareketle bile inlerken, ne kadar hassaslaştığını fark etti. Elleri Jungkook'un penisini ararken, sonunda dokunduğu sertlik ve ardından Jungkook'dan yükselen inleme
oldukça hoşuna gitmişti.

Oldukça şişmiş olan penisi, eli yardımıyla deliğine konumlandırdı. Hafifçe ucunu soktuktan sonra zevk barındıran bir çığlık atmıştı.

''İyi misin? Canın mı acıdı? Bıra-''

''S-sadece hepsini sok!''

Jungkook aldığı emirle bir anda kendini Jimin'in içine itti. Tek seferde bütün penisi içine alan Jimin, tutunduğu kolları sıktı.

''Sikeyim!''

Kafasını geriye atıp inledikten sonra bedenini hareket ettirmeye başladı. Fakat yattığı için hareket edemiyordu. Ve masa oldukça rahatsızdı.

''J-jungkook, lütfen hareket et.''

''Tamam güzelim.''

Jungkook yavaş yavaş git-geller yaparken, Jimin her vuruşta daha sesli inliyordu. Bu gece ne kadar da çok inlemişti böyle?

Jungkook zaman geçtikçe vuruşlarını sertleştiriyordu. Ağzından Jimin'in adı dökülürken, gözlerini kapatmıştı.

''Ne oldu?'' Diye sordu Jimin inleyerek. İkisinin de gelmek üzere olduğunu biliyordu.

''Ah! Seni çok seviyorum!''

Jimin zevkten dolayı kapalı tuttuğu gözlerini, burada bile aşkını ilan adama bakmak için açtı.

''B-biliyoru-Ah!''

Penisinde hissettiği elle konuşması yarıda kalmıştı. Geceye en sesli inlemelerinden birini bırakırken tırnaklarını geniş sırta geçirdi.

''G-geliyorum!'' Diye bağırdı kalan son gücüyle. İkili kısa süre sonra, az zaman  farkla gelmişti.

Jungkook altındaki bedenin üzerine yığılırken, Jimin yüzündeki gülümseme ile ona bakıyordu. Hâlâ içinden çıkmamıştı

''Rahatsızdı ama güzeldi.'' Dedi Jimin nefes nefese. Jungkook da onu onaylarcasına mırıldandı.

''Bir tur daha mı yapsak?''

''O kadar gücün var mı?'' Diye sordu Jungkook. Çünkü Jimin'in çabuk yorulduğunu biliyordu ve narin bedenini zorlamak istemiyordu.

''Evet, ama burada yapmayalım, sırtım acıdı. Salonda mı yapsak? Koltukta?''

Jungkook sırıttıktan sonra hızla Jimin'in üzerinde kalktı ve onu kucağına alıp salona doğru ilerledi.

Bu sırada yarınlar yokmuşcasına öpüşüyorlardı. Jungkook önünü görmediği için halıya takıldı ve
koltuğa düştüler.

Jimin kısa süreliğine de olsa en derinlerinde hissettiği penisle
seslice inledi.

''Ah, çok derindi!''

''Özür dilerim, önümü göremiyordum.''

''Özür dileme, hoşuma gitti.''

Jungkook onun bu arsız haline gülümsedi ve bedenlerini doğrulttu.
Jungkook normal bir şekilde otururken, Jimin de ona dönük bir şekilde kucağına oturuyordu.