3

4.1K 327 54
                                    

Jimin, kendisine doğru koşan ve oldukça endişeli görünen bedeni karşılamak amacıyla ayağa kalktı. Elinin tersiyle gözyaşlarını silerek ağlamasını durdurmaya çalıştı.

Jungkook arkadaşının yanına varır varmaz, kendisinin bedenine göre minik olan bedeni kolları arasına aldı.

Uzun olan da göz yaşlarını dökerken Jimin'in sızlanmalarını dinliyordu. Onun için çok endişlenmişti. En sonunda konuşmayı akıl edince;

''Jimin Tanrı aşkına sen neredeydin dünden beri?! Ne kadar korktum, korktuk haberin var mı senin?''

''J-jungkook ben hıck* ço-çok kötüyüm.''

Jungkook, aklına dolan senaryolarla hızla geri çekildi ve ağlamaktan kızaran yüze baktı.

''Jae-hyuk sana bir şey mi yaptı?!''

Az önceki hüznünün yerini bir anda
saf öfke almıştı. O piçin Jimin'e bir
şey yapma düşüncesi...

''O-o...''

''Jimin ne yaptı söyle!''

''Sen haklıydın. O piçin teki...''

Jungkook, arkadaşının gözyaşlarını sildikten sonra minik elini tuttu ve arabaya doğru götürmeye başladı.

Nihayet arabaya vardıklarında, Jungkook annelerini arayıp Jimin'i bulduğuna dair birkaç şey söyledi.
Jimin'se dolu gözleriyle yolu izledi...

...

''Annecim! Çok korktuk bir tanem.''

Mina oğluna sarılıp ağlarken, Yoora da kendi oğluna sarılıyordu. Jimin dünden beri dinmeyen gözyaşlarını akıtmaya devam ederken annesinin güzel kokusunu içine çekti.

''Özür dilerim anne...''

Mina biraz daha sarıldıktan sonra geri çekildi ve endişeli gözlerini Jimin'in gözlerine çıkardı.

''Neden haber vermedin bize, neden ulaşamadık sana?''

''Ben...''

Jimin cebinden telefonunu çıkardı ve açmaya çalıştı. Şarjı bitmişti? Peki niye bundan haberi yoktu?

''Şarjı bitmiş, hiç fark etmedim anne.''

''Lütfen bir dahaki sefere telefonunu kontrol et ve bize haber vermeyi unutma. Hepimiz çok endişlendik''

Jimin'in ürkek bakışları Jungkook'un rahatlamış olan bakışlarını yakaladı. Kendini suçlu hissediyordu.

''Tamam annecim. Biz...Jungkook'la benim odama gidebilir miyiz?''

''Hadi gidip özlem giderin. Ama sizi çağırdığımda aşağıya gelin. Bitki çayı yapacağım, birlikte içeriz.''

''Tamam anne.''

Jimin; odaya gitmek için Jungkook'un yanına ilerlediğinde, bedenini saran tanıdık kollarla burukça gülümsedi.

''Jimin oğlum çok korktum. Ama Jungkook'un seni bulacağını biliyordum.''

Yoora geri çekilince Jungkook, Jimin'in bileğinden tuttu ve odasına doğru ilerlemeye başladı.

''Sen geç odama, ben elimi yüzümü yıkayıp geliyorum.''

''Tamam.''

Uzun olan solundaki odaya girerken Jimin de, odasının çaprazında duran lavaboya girdi.

Jungkook girdiği tanıdık odanın  yatağına uzandı ve telefonuyla oynamaya başladı.

Jimin'e ne olduğunu bilmiyordu fakat gelince konuşmayı planlıyordu. Yaklaşık 1 dakika sonra odaya giren Jimin, yatağında uzanan bedenin yanına ilerledi ve kolları arasına girdi.

They're Just Friends(!)+18|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin