2.Bölüm: KORKU

101 31 2
                                    

Defne odaya girdikden sonra hemen geri dışarı çıktı ve o kadar korkmuştu ki bian kucağımda yığılıp kaldı. Defneyi ayıltmak için  üstün  gücü  çaba uyguladım. Sonunda gözlerini yavaş yavaş  açıyordu . "Defne beni duyuyormusun?" Diye sordum defne başını  sallayınca iyi olduğunu  anladım. Yavaşça ayağa kaldırdım ve kolundan tutuyordum  cidden defne çok korkmuştu bembeyaz olmuştu.
"Ne gördün içeri de bu kadar çok  korktun?" Defne tam cevap vereceği an hoca geldi ve bana ters ters baktı. Bu hocayla hiç iyi anılarımız yoktu.
Nazım hoca "çocuklar noluyor burada ?
Çok soğuk bir ses tonuyla söyledi.
Defne "hocam küçük bir yanlış anlaşılma oldu da özür dileriz sizi de rahatsız ettik" dedi. Hoca ise her zaman ki gıcıklığını kullanarak "tabi rahatsız ettiniz bir daha olmasın " diyip gitti. Cidden bu hocadan nefret ediyordum ya çok sinir bozucu bir hocaydı. Odamız zemin katta olduğu için camı açınca  her şey içeri  girebiliyordu. Camı açık unuttuğum için  içeriye yeni dogmuş bir yavru kedi girmişti. Minik kedi de bian Defnenin karşısına çıkınca oda haliyle korkmuştu.

Bu yavru kediyi sahiplenmeye karar verdik defne kediyi kucağından aşağı  indirmiyordu. Çok sevmiştik bu minik kediyi. Sahiplenmek istediğimizi müdüre söyledik  ve oda kabul etti ama ilk  ailemizden kedinin herhangi bir yurt eşyasına zarar verirse ücretlerini biz karşılıyıcaz diye bir dilekçe yazılması gerekiyormuş. Hemen babama bir mesaj yazıp olayı açıkladım  babamdan cevap beklemeye başladım.
Babamda benim odamda kalması için ve kedi bir şeyleri kırabilir ve o kırdığı yada zarar verdiği şeylerin hepsini biz karşılayacaktık bir kağıt imzaladık.
Yarın benim doğum günümdü ve tamda bu kediyi bulmuştuk . Belkide bu kedi bana şans getirecekti. Bu gece yarısı  da denilebilir kimse hatırlamıyor sanırım doğum günümü kimse kutlamıyordu bile ailem yanımda olsaydı onlar kutlardı diye  düşünürken uyuyakalmışım. Defne "bu kız cidden bir gün  beni öldürecek yine üstü açık uyumuş "kalkıp üzerini örttüm  bende  telefonumu elime alıp duruyla çekildiğimiz fotoğraflardan bir edit yaptım çok sevecekti eminim. Artık yorulduğumu hissediyorum yavaş yavaş gözlerim kendi kendine kapanıyordu. Yataktan kalktım telefonumu şarja taktım hiç saate bakmamıştım. Saat 02.36 idi ve ben hala ayaktayım yarın 6 da uyanmam gerekli pijamalarımı giyip minik kediye de mamasını  ve suyunu değiştirip uyumak için yatağa girdim.

(9 Eylül 2018)


DURU'NUN ANLATIMIYLA

Sabah çok erken uyanmıştım. Hava daha aydınlanmamıştı ve gökyüzü çok güzel görünüyordu. Bian kucağımda bir sıcaklık hissettim ve korktum da açıkcası. Bu dün bulduğumuz kedicikti.
"Gece gece senide mi uyku tutmadı dedim" kedicik bunu anlamış olacak ki miyavlamaya başladı. Bir süre kediye sarıldıktan sonra kediyi yorganımın üstüne koydum ve güneşin doğuşunu izledim. 

Okula gitme vaktimiz yaklaşıyordu. Bugün okulun ilk günüydü ve ben çok heyecanlıydım çünkü  bugün  baska bir dersaheneye gidicektim. Belkide sabaha kadar heyecandan uyuyamadım o tarafa bu tarafa dönüp  durdum sürekli. Minik kedi defnenin üzerine zıpladı  ve defne de gülerek uyandı.  İkimizde  yataktan kalkıp lavaboya giderek işlerimizi halledip üstümüzü giydikten sonra aşağıya  kahvaltıya indik. Duru" Sabah sabah ne sırası  bu ya ?" Daha tam uyanamamıştım. Defne "Ne var kahvaltı  da bak bi?" Dedi.
Duru" kızım sende anca boğaz derdindesin ya" diyip kahvaltı da ne varmış diye baktım. Duru "Defne yersin sen bunları hadi hızlı ol"  önüme döndüm ve tabağıma bir şeyler koydum. Kahvaltı yaptıktan sonra okula doğru yürümeye karar verdik hava ne sıcak  ne de soğuktu o yüzden hem konuşmak için tam zamanıydı.
Bir şeyler atıştırıp sınıfa geçtik.
Herkes buradaydı ve hocayı bekliyorlardı.

Defne' nin benden bir şeyler sakladığı belliydi. Çok belli ediyordu. Acaba başında bir bela mı vardı?

YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin