Ne mutluluk kaldı nede arkadaş kaldı.
Eninde sonunda yalnız kaldık.
Sadece sen ve ben.Artık üniversite öğrencisiydim ve kısa bir süreliğine üniversiteyi dondurdum.
Artık istanbuldaydım. Yaz mevsimindeydik ve ben bir kez olsun bile denize girmemiştim. Herkes denize giriyordu ve ben denize giremiyordum.çünkü ben denizden korkuyordum.
Sabah'ın erken saatlerinde uyandım.
Biraz terasa çıktım. Herkesden uzak ve sessiz olan bir yerdeydim.
Kimsecikler yok. Sadece kuşların ve rüzgarın sesini duyuyordum. Çok huzur verici bir şeydi.
Şehir merkezine biraz uzaktı ama benim için çok güzel bir şeydi.
Annem hiç sevmiyordu burada kalmamı sadece yan tarafta Defne'nin evi vardı. Başka kimse yoktu.
1-2 metre ötede bi market ve birkaç ev vardı.
Zamanında çok güvenmişim sadece küçükcük bir sözlerine ama anladımki bazı kişilere çok değer vermişim.
O verdiğim değerlerin yerini yalnızlık aldı. Şimdi tek başıma teras da oturuyorum yanımda kimse yok.
Tek başımayım ilk doğduğumda yanımda bir çok kişi vardı ama şuan kimse yok.
Dünyaya acı çekmek için gelmişim.
Tutunacak tek bir dalım bile yok.
Artık kendimide, dünyayıda sevmiyorum.
Ama o şeyi yapamayacak kadar cesaretsizim . Yapamam ki zaten.
O arada telefonum çaldı. Bian korktum.
Arayan annemdi ve ben daha istanbulda olduğumu söylememiştim.
Şimdi ne diyicektim. Açmamayı düşündüm ama annem çok panik bir kadın olduğu için açtım ve konuşmaya başladım . Kızım neredesin dedi annem acaba nereden öğrenmişti ki ,
Evimdeyim dedim.
Hangi evindesin Paris'de değilsin biliyorum duru bana yalan söyleme dedi annem. Evet anne Paris'de değilim. İstanbuldayım, evimdeyim.
Annem telefonu yüzüme kapattı ve aradan 1 saat geçti. Kapı çalındı.
Olamaz annem gelmişti. Yavaşca kapıyı açmaya gidiyordum ve kapıyı açtım.
Annem direk içeriye girdi.
Kardeşim yağız bana sarıldı.Deniz: Kızım neden haber vermiyorsun?
Duru: Anne arıyıcaktım
Deniz: Sus duru..
Ne için geldin buraya?Duru: Defne'yi merak ettim o yüzden geldim.
Deniz: Tamam duru dikkat et kendine.
İki saat sonra babam annemi aradı ve nerede olduklarını sordu. Annemde Duru'nun evindeyiz dedi. Babam aceleyle benim evime geldi.
Kapıyı öyle bir çalışı vardı ki tabi oda beni özlemişti. Beraber hasret giderdik.
Annem yemek hazırlamaya başlanmıştı bile bende ona yardım ediyordum.
Babam ve yağız içeride TV izliyorlardı.
Yemekleri masaya koyduk annemle annem "hadi sofraya" dedi.
Yemeklerimizi yedik.
Ben sofrayı topladım.
Yağızda bana yardım etti.Deniz:Kızım babanla bize Türk kahvesi yapsana.Baban senin kahveni özlemiştir.
Duru: Tamam anne hemen yapıyorum.
Duru:Yağız sen ne içersin ablacım?
Yağız: Süt olur.
Duru:Tamam.
Anne ve babamın kahvesini yaptım ve içeriye götürdüm. Kahvenin yanına dün yaptığım tiramisu'dan koydum.
Yağıza süt ve tiramisu verdim.
Bende kendime kahve yapıp terasa çıktım. 10 dakika sonra yağız yanıma geldi.Yağız: Abla yıldızlara bakalımmı?
Duru: Olur ablacım hadi çık bakalım şuraya.
Yağızla beraber yıldızları izledik ve yağız salıncakta uyuyakalmıştı.
Kucağıma alıp odama götürdüm.
Yatağıma yatırıp üzerini bir battaniyeyle örttüm.
Aşağı indim. Anne ve babam hala TV izliyorlardı.Duru: Ben terasdayım.
Deniz:Tamam kızım.
Telefonumu alıp terasa çıktım.
Telefonumu açtığımda gizemli kız hesabına o kadar çok yazan vardı ki hiçbirine cevap vermeden bloğuma bir kaç söz yazdım ve instagramdan çıktım. Sadece gökyüzünü izliyordum.
Gökyüzünde bir yıldız gördüm, diğerlerinden ayrı ama hala o kadar ışık saçıyorduki. Hayatımızda birileri olmadanda yaşayabiliriz. O yıldız gibi o an düşebiliriz ama kalmalıyız.
Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemeliyiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIK
Romanzi rosa / ChickLitBir genç kızın zor bir yaşam hikayesi. Tek başına ailesi olmadan her şeyi tek başına yapan her zorlukla mücadele etmeye çalışan bir kızın hikayesi... Dibe batmış kız ama yine o dip ten çıkmış hiç kimseden yardım almadan.. Yıllar sonra herşeyi anl...