Sadece 4 saat kalmıştı.
Biraz heyecanlı ve üzgündüm.
Çünkü Türkiye'ye dönmek çok tehlikeliydi.
Yıllar önce arkadaşımla kavga ettik ve eve dönüyordum.
O an karşıma küçücük bir çocuk çıktı. Gece'nin geç saatlerinde hemen hastaneye götürdüm ama oracıkda kalbi durmuştu ve bunun suçlusu bendim. Babam bir polisti ve o görüntüleri kameralardan sildi.
Annem bunları duyduğunda çok kötü oldu ama artık olanlar olmuştu.
Küçük çocuğun ailesi benim arabayla yanlışlıkla çarptığımı bilmiyorlar.
O çocuk zaten kanser hastasıymış ve tedavi görüyormuş. Bunu duyunca üzülmüştüm.
O günden sonra babam hemen beni yurt dışına yani Paris'e göndermişti.
o günden sonra bir daha asla araba kullanmamıştım.
Paris'e geldiğimden beri sadece okula gidiyordum. Hiç bir yere gitmiyordum ve gezmiyordumda sürekli odamdaydım.
Bir süre dışarıyla olan tüm bağımı kopartmıştım. Önceden aşırı derecede sosyal olan ben şimdi kalabalık ortamlardan nefret eder olmuştum.
Okulda bir çok kişi benimle arkadaş olmuştu ve sonrada çekip gitmişlerdi. Defne hariç herkes ama defne hala yanımdaydı.
Sebepsiz ve hala ilk günkü gibi heyecanlı defne ve ben ise her zamanki gibi mutsuzdum.
Bunları düşünürken zaman çok hızlı geçmişti ve sadece 2 saat kalmıştı.
Hemen sırt çantamı sırtıma takıp kapıya doğru yöneldim.
Kediciği yan tarafta kalan bi arkadaşıma bırakır yurt'dan çıktım.
Havalimanına geldiğim sırada bir anons duydum ve şok oldum.
Bu gece yoğun kar yağışı ve Rüzgar'ın dolayı uçuşlar iptal edilmişti.
Son çare yarın sabah'a kadar beklemekti. Yanıma bir güvenlik geldi ve hangi otel'e götürüleceğimizi söyledi.
Bu saatte yurt'a dönemezdim. Kendi evime'de gidemezdim. O yüzden otele gitmem gerekiyordu.
Özel bir araç geldi ve oradaki tüm insanları alıp otele götürdü. Otel'e geldiğim sırada her yer çok güzel ve sıcaktı.
Odama geldiğim sırada ilk yaptığım şey duş almaktı. Sonra 'da bir kahve yapıp balkona çıktım. Kar o kadar güzel yağıyordu'ki biraz izledikten sonra içeriye girdim ve telefonumu açtım ve defne yazmışmı diye baktım ama yazmamıştı.
Gerçekten meraktan ölecektim.
Biraz sosyal medya'da gezindim. Defne'nin hesaplarına baktım ama bir haftadır girmemişti. Diğer hesabıma girmiştim. O kadar mesaj vardıki dm kutum ful dolmuştu.
Ben aslında sosyal medyada bir kaç kelime yazıyor ve paylaşıyordum. Sonradan o yazdığım şeyler beğenilmeye başlamıştı. 1 yıl sonra da 1 milyon takipçiye ulaşmıştım.
Gece yatmadan önce bloğuma bir şeyler yazıp telefonu kapattım ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIK
ChickLitBir genç kızın zor bir yaşam hikayesi. Tek başına ailesi olmadan her şeyi tek başına yapan her zorlukla mücadele etmeye çalışan bir kızın hikayesi... Dibe batmış kız ama yine o dip ten çıkmış hiç kimseden yardım almadan.. Yıllar sonra herşeyi anl...