Sabah erken'den uyandım ve dışarıyı izlemeye başladım. Gerçekten çok güzeldi. Paris sokakları hiç olmadığı kadar sessizdi.
Hava aydınlandığında kahvemi bitirip duş aldım. Siyah kazağımı ve kot pantolunumu giydim. Saçlarımı tepeden topladım.
Otelden çıktım. Havalimanına doğru yol aldım.
Sonunda havalimanına gelmiştim.
Uçakların kalkış saatlerine baktım.
Tam yarım saat sonra uçak kalkıyordu.
Telefonuma baktım biraz sonra uçağa binmek için merdivenlere yol aldım.
Üç buçuk Saat'in sonunda istanbuldaydım.
En son yıllar önce bu kadar kalabalık görmüştüm. Bu benim için çok tuhaftı.
Eğer bir gün İstanbul'a dönüceğimi söyleseler inanmazdım. Türk hattımı taktıktan sonra defneyi bi kere daha aradım ve o an arkamdan biri sarıldığını hissettim. Sadece şaşkınlıkla baktım. Evet arkamdaki defneydi ve nereden biliyordu benim buraya geleceğimi aklımda bir sürü soru vardı ama sormayacaktım.Duru: Senin burada ne işin var?
Defne: Sana söylediğim gibi seni bir gün istanbul'a getireceğimi söylemiştim.
Duru: Seni çok merak ettim. Kaç haftadır sana ulaşamadım.
Bunları anlatıcaksın kaçış yok.Defne: Tamam anlatırım ama ilk önce eve gitsek iyi olmazmı?
Duru: Olur ama ilk önce annemi arayım bi haberleri yok benim buraya geldiğimden.
Defne: Sen ne yaptın duru?
Şuan senin hayatın tehlikede biliyorsun değil mi?Duru:Evet biliyorum. Gerekirse ben söyleyeceğim o kızı benim öldürdüğümü.
Defne: Sen ne saçmalıyorsun?
Hemen eve gidiyoruz. İtiraz yok.Bir taksiye binip Defne'nin evine gittik.
Daha annemi aramamıştım. Bir şeyler yedik defneyle sonra biraz sohbet ettik.
Ben ona bir sürü soru sordum. Oda cevap verdi ve akşam oluyordu. Ben dışarıya çıktım. Defne de evdeydi.
Balta limanına gittim gün batımı eşliğinde kahve içtim. Saatler'in nasıl geçtiğini fark etmemişim.
Saat 22:00 olmuş ve ben hala aynı yerdeyim.
Telefonuma bile bakmamıştım.
Telefonumu açtığımda bir sürü bildirim gelmişti. Hiçbirine bakmadan bi taksiye binip evime gittim.
Defne'ye de bir mesaj yazdım.
Evimi o kadar özlemiştim ki terasımı , tamamen kendim dizayn ettiğim odamı, mutfağımı çok özlemiştim.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde hiçbir yere bakmadan odama çıktım. Odamın balkonuna çıktım. O an bir rüzgar esti.
Sanki o günleri geri getirmişti.
Odamdan çıkıp mutfağa doğru yürüdüm.
Telefonumu açıp hemen gıda alışverişi yaptım. Tabi kahve'de aldım. 10 dakika sonra kapı çalındı ve korktum.
Sonradan hatırladım,Alışveriş yaptığımı. Kapıyı açtım ve alışveriş poşetlerini alıp mutfağa koydum.
Teker teker yerleştirmeye başladım.
Zamanın nasıl geçtiğini hiç fark etmedim. Kahve yapıp terasa doğru yürüdüm. Terasa geldiğim sırada hemen teleskopla yıldızları incelemeye başlamıştım. Bunu uzun süredir yapamıyordum. Paris'deki evime çok nadir gidiyordum. Genellikle yurtda kalıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIK
ChickLitBir genç kızın zor bir yaşam hikayesi. Tek başına ailesi olmadan her şeyi tek başına yapan her zorlukla mücadele etmeye çalışan bir kızın hikayesi... Dibe batmış kız ama yine o dip ten çıkmış hiç kimseden yardım almadan.. Yıllar sonra herşeyi anl...