Bölüm-3 Ankara'ya Kaçış

193 20 7
                                    

Hep birlikte yemek yedikten sonra Yesi'yle özel konuşmak için beni kendi odasına çekti. Azarlanma vaktiydi.

Kapıyı yumuşakça kapatırken "Sen delirdin mi!" diye tısladı. Evet içindeki siniri atmazsa asla rahat uyuyamazdı biliyordum. Bir saat falan azar yiyecektim.

"Ne yapmalıydım Yesi? Kız çok savunmasızdı. Ben gitmeseydim oradan çıkamayacaktı"

"Tamam da ateş, ya kimliğini öğrendilerse? Ya buraya gelirlerse?"

"Cat'i ölüme mi terk edecektim!"

kafasını iki yana sallarken eliyle burun kemerini sıkıyordu. "Bak, sana kızamıyorum bile. Neyse ki başardın ve şu anlık haberlerden de anlaşılacağı üzere kimliklerinizi bulamadılar. Bu seferlik kızmıyorum ama bir daha olursa derini yüzerim senin!"

göz devirirken "iyi tamam" dedim. Hemen ardından bakışlarımı ona çevirip "Cat'e ne olacak? Bizle mi yaşayacak?" diye sordum.

"Cat'in üstadı Cat'i kurtarmaya çalışırken öldürülmüş. Ama yanlışlıkla. Kasıtlı bir ölüm olsaydı Cat'i elleriyle koymuş gibi bulurlardı zaten. Cat'in haberi yok sakın söyleme. Şimdi ne olacak bilmiyorum. Az sonra Heraklitos'u arayacağım. Zaten beni arıyor da, açmıyordum... Senin yüzünden adama küçük düştüm"
"ver ben konuşim?"
"aynen, sonra da iyice yerin dibine batayım değil mi?"

Göz devirirken sessiz kaldım. "Cat'i yanına al. Zaten yatağın 2 kişilik. Yarın sen hiçbir şey olmamış gibi okula gideceksin. Dikkat çekmemen lazım. Cat ise, evde kalacak. Anladın?" kafamı salladım.

Kısa bir an sonra Cat'i odama çıkartmış onla sohbet ediyordum. "Bir süre bize misafir olacaksın Cat. Evde misafir odası olmadığı için aynı yatakta yatacağız. Sorun olmaz değil mi?"
"şey ben sana rahatsızlık vermeyeyim. Koltukta da yatarım"
"yok ya, yanımda yat. Pijama partisi yaparız. Benim hiç kız arkadaşım olmadı da. Nasıl bir şey merak ediyorum doğrusu"
"nasıl yani? Kız arkadaşın yok mu?"
"1 tane var da onla da çok konuşmuyorum. Sıkı pıkı bir dost değiliz. Kızların best friendleri olur ya benim yok. Ben genelde erkek gruplarıyla takılıyorum"

şaşkın şaşkın bana bakarken "Şimdi anladım o tavırları neden o kadar rahat yaptığını"

sinsi sinsi gülerken çıkarttığım pijama takımını ona uzattım. "istersen burada giyin, istersen odanın küçük bir banyosu var. Bana fark etmez" dedim. Hiç çekinmeden yanımda üstümü değiştirmeye başladığında "ben de yarın senle okula gelim mi?" diye sordu. "Yesi buna izin vermez. Senin evde kalmanı istiyor."
"Yesi beni sevmedi sanırım"
"O kimseyi sevmez takma" derken 32 diş sırıtıyordum.

Geceleyin boş boş konulardan ve onun aşık olduğu çocuktan bahsedip uyuduk.

Sabahleyin erken bir saatte kalkınca kendimi Cat'le sarmaş dolaş yatarken bulunca bir anlık şaşırsam da beynime dün yaşananlar akın edince "ha" diyerek yataktan kalktım. Cat mışıl mışıl uyurken ilk kez bir kız arkadaşım olduğunu bilmenin mutluluğunu yaşıyordum. Aşağı kahvaltı için, yüzümde kocaman bir tebessümle indim. Yesi beni görünce "Hayırdır? Seni ilk kez mutlu görüyorum?" dedi çayları koyarken.

"bir kız arkadaşım oldu! Hem de bir element!" dedim en enerjik sesimle. Yesi'yle uzun konuştuk. Heraklitos'u hala aramamış, aramak için cesareti olmadığından falan bahsetti.

Ağır adımlarla okulun yolunu tuttuğumda umarım kimse dün beni tanımamıştır diye tekrarlayıp duruyordum. Barbarların çevirmesine geldiğimde toparlanıp o sürtük maskesini taktım. "Hey bebeğim naber?"

"kötüyüm güzelim. Dün iki cadıyı elimizden kaçırdık. Ne hikmetse dün ateşe hükmeden kızın üstündeki kıyafet senin dün giydiğin kıyafetle aynıydı. Garip tesadüf değil mi?"

Mavi Ateş (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin