Mavi Ateş (Tamamlandı)

Bölüm-11 Minnettarlık

theenurr07 hamsterımm <3
....
Toprak'ın ilk kez beyefendi kimliğini bozmasına şaşırarak, ondan ayrılıp gelene baktım. Sky öfkeden kudurmuş bir şekilde derin derin nefes alıp bize bakıyordu. Adeta burnundan soluyor, kulaklarından buhar çıkıyordu. Bu hali çok korkutucuydu. Her geçen saniye katlanarak artan siniri yüzünden istemsiz bedeninin etrafında su oluşmaya başlamıştı. Evet su yıkıcı gözükmüyordu. Göreni kokutmuyordu. Ateş gibi değildi ama... Ben bunun sonunun kötü olduğunu biliyordum. Toprak mesafeli sesiyle konuşmaya başladı “Hoş geldin Sky, biz de ateşle önemli bir konu hakkında karar alıyordk” sky’ın çenesinde bir kas seğirirken dişlerinin arasından “Neymiş o?” dedi.
“Ateş’le uzun zamandır birbirimizle bakışıyorduk. Sonunda sevgili olma kararı aldık”
Sky öfkeyle bağırdı “Ulan şerefsiz o benim kız arkadaşım!” toprak hâlâ mesafeli sesiyle “Emin misin? Bana pek öyle gelmedi” demesi, bardağı taşıran son damlaydı. Sky hızla Toprak’ın üstüne atılıp toprağa yumruklar savurmaya başladı. Tiz bir çığlık atıp geri çekildim. Lan iki erkek benim tüzümden kavga ediyordu! Amına koyim ya! Şansıma tüküreyim! Hele ki toprak sadece bana yardım etmek istemişti!
“Sky yeter! Sky dur!” diye ardı ardınca bağırdım. Ateş enerjimle ataya girersem ikisini de yakardım çünkü ikisi de güçlerini kullanmadan kavga ediyordu. Net bir kırılma sesi Topraktan geldi. Toprak acıyla inledi. Ardından Sky’ı altına çekip o yumruk attı. Bu sefer de sky acıyla bağırdı. Ateş enerjimle sesimi yükselterek bağırdım.
“SKY ŞAKA YAPTIK! BENİM BİRİCİK SEVGİLİM! SENİ SEVİYORUM ANLADIN MI! SADECE EMİN OLMAK İÇİN TOPRAKLA SANA OYUN OYNADIK!”
Nefessiz kalıp soluklandığım anda sky Toprak’ın üstünden usulca kalkıp yanıma geldi. Toprak acıyla yerinde doğrulurken ona çaresizce baktım. Sky eliyle çenemden tutup bakışlarımızı birleştirdiğinde gözlerimi kapatmıştım. Umarım vurmazdı ya... Bir de onunla kavga etmek istemiyordum.
“Bana sorsaydın, hislerimi açıkça söylerdim...” diye mırıldandı. “Sordum sky ama liderlikten bahsettin yine” diye çemkirdim gözlerim hâlâ kapalıyken. Hafifçe dudaklarıma baskı yaptığında benimle öpüşmeye başladığını biliyordum. Derin bir iç çektim. Napabilirdim ki! Onu iteklersem Toprak'a saldıracaktı. Kahretsin ya! Kendi kazdığım kuyuya cumburlok diye atlamışımtım. Harika. Dudaklarımı ona izin vermek için aralarken bakışlarımı Toprak’a çevirdim. Bana öyle dolu bakıyordu ki. İşaret psrmağımla Toprak’ın önüne ateşle “Ben istemiyorum :(” yazdım. Toprak sıkıntılı bir şekilde başını iki yana sallarken sky geri çekildi. Ona zoraki tebessüm ederken saçlarımı özenle kulağımın arkasına koydu. Lanet olsun...
Ardından Toprak’a dönüp “Kardeşim kusura bakma. Bilmiyordum” dedi. Toprak bir şeyler homurdanıp en sonunda net bir sesle “Sorun değil abi, ben gitsem iyi olur” diyerek kalktı. Toprağın gidişi sanki kendi ölümümü izlemek gibi gelmişti. Sky bana dönüp çarpık çarpık gülümserken “Ee seksi ergen ne zaman kucağımda dans edeceksin?” diye sordu
Öğhk! Asla! “bebeğim, ben çok yorgunum, izninle biraz uyim. Sonra yaparız”
Sky, yatağıma rahatça kurlurken yanındaki boşkuğa eliyle vurup “Gel” dedi. Tanrım... Bu niye böyleydi? Ergen olan ben değil, o’ydu! Gözlerimi nirkaç sanşyeliğine kapatıp bir mucize olmasını diledim. Ama olmadı. Tabi olmaz mal! Toprak’a da boş yere dayak yedirttirdin. Off! Usulca Sky'ın yanına uzandım. Ona arkamı dönmek en mantıklısıydı. Arkamı döndüğümde bana belimden sarılarak bana sürtünmeye başlamasıyla irkilip yatakta kaykılmam bir oldu. “kaçma güzelim, benden kaçamazsın” diye mırıldanıp bama tekrar yaklaştı.
Tanrım, bunlar Rüya olmalıydı. Yok yani. Ben ve bir erkeğe esir düşmek! Hadi canım! Sinirle yatakta doğrulup sky’a “sky gitsen iyi olacak” dedim net bir sesle. “Niye beni istemiyor musun?” “hayır, daha fazla toprak’a vurma diye dedim. İstemiyorum seni anladın mı!” Sky doğrulup mavi ateş saçan gözlerini bana dikerken “O orosbu çocuğunu mu istiyorsun?” diye bağırdı.
Kafamı hızla iki yana sallarken “Hayır! O sadece beni senden kprumak adına, sahte bir sevgili olmayı kabul etmişti. Onla sevgili olursam peşimi bırakacağını düşünmüştük. Sahteydi anladın mı!” bana dik dik bakıp “Sen benimsin. Emrediyorum sana. Benim olduğunu söyle” dedi düz Bir sesle
“Siktir git lan!” diye bağırdım. Sesim o kadar fazla çıkmıştı ki yan odalara gitmiş olabilirdi.
Sky üstüme çıkıp bemi altına alması sadece saniyeler içinde olmuştu. “Söyle” dedi dişlerinin arasından. Bileklerimi tuttuğu için hareket edemiyordum. “Sky defol! Kafayı yemişsin! Beni taciz ediyorsun ama farkında değilsin!” kısa bir an gözlerini kapatıp öylece üstümde bekledi. Ardından gözlerini bana geri dikip mavi ateş saçarken “bana hayat borçlusun, hem de 2 kez.” Bu... Doğruydu. Haklıydı. Derin bir iç çektim. Çok ağır bir yerden vurmuştu. Yenilmiş sesimle “haklısın” dedim. Yüzünde zafer gülümsemesi belirirken “o halde benimsin. Sonuç olarak yaşadığın her saniyeyi iki kez bana borçlusun” diye açıklama getiedi.
bakışlarımı kaçırıp kafamı sağa yatırdım. Evet o asi ateş bir anda yok olmuştu. Sky haklıydı. Yaşadığım her saniye, aldığım her nefes onun sayesindeydi. Beni 2 kez ölümden kurtarmış, birinde kendi canını hiçe saymıştı. Derin bir iç çekip “Tamam” dedim. Arkama tekrar kurulurken “Yaklaş bakalım sahibine...” diye mırıldandı. Ona biraz daha sokulup beni taciz etmesine izin verdim. Lanet olsun...
Yesi bu halimi görse ne derdi acaba? Bana tiksintiyle bakacağından emindim. Gözyaşlarımdan biri hafifçe firar ederken içeri Heraklitos ve arkasında elementler girdi. İşler kızışıyordu...

***
(Sevgili üzümlü keklerim. Okuyan varsa hala çok teşekkür ederim. Sizler ailemsiniz... <3)