Bölüm-12 kabullenmek

117 15 10
                                    

Mrs_Author0 üzümlü kekim <3
...
Korku ve utançla yatakta doğrulurken sky da aynısını yaptı. Saygıdan ötürü ayağa kalktık. Heraklitos tam karşımızda öfkeyle soluyordu. “Sky doğru mu bu?” “ne oldu efendim?” dedi Sky masum bir tavır takınarak. “Ateşe taciz ediyormuşsun?” diye gürledi Heraklitos. Sky hızla atağa geçip “Hayır efendim! Ben o kadar aşağılık bir insan mıyım? Ateş’e sorun. Beni seviyor. Ben de onu seviyorum? Ve siz de demiştiniz dilediğinizi yapmakta özgürsünüz diye?” gram utanması olmasan söylediği bu sözlere ben onun yerine de utanarak iyice dibe battım. Rezil olmuştum...

Heraklitos bana döndü. Yani ona bakmıyordum ancak gözlerini üzerime diktiğini hissediyordum “Ateş konuş kızım, korkma. Gerçekleri söyle”

Hayatımda ilk kez birine ne diyeceğimi şaşırmıştım. Doğruyu mu söylemeliydim? Yoksa... O, hayatımı kurtardı diye borçlanıp kaderime teslim mi olmalıydım? Bilmiyordum... Belki de hiçbir şey dememeliydim. Bir şey yapmasam bu kabus son bulur muydu? (:( )

Derin sessizliği Heraklitos bozdu “Ateş yalnız konuşmak ister misin?” kafamı hızla iki yana salladığımda kararımı vermiştim. Ben minnettar bir insandım. Yesi’ye olan minnettarlığım yüzünden böyleydim.

“Efendim öyle bir şey yok. Kim dediyse yanlış anlamış olmalı. Sky beni 2 kez ölümden kurtardığı için içimde ona karşı zapt edemediğim duygular gelişti. Affınıza sığınırım” elementlerle göz göze gelmemek, hele ki Toprak’la göz göze gelmemek adına başımı kaldırmıyordum. Rezil olmuştum. Hayatımda ilk kez bu kadar dibe batmıştım. Heraklitos tok sesiyle konuşmaya girdi. “Sky benle geliyorsun. Elementler odayı terk edin.”

Emre uyup yanımdan ayrılan Sky ’la birlikte bir çok adım sesinin ardından kapı kapandı. Sıkıntılı bir nefes alıp artık başımı kaldırabileceğime inanıp bakışlarımı boş olduğunu varsaydığım odaya çevirdiğimde onunla göz göze geldim. Toprak.

Bana nefretle, bal rengindeki gözleriyle bakıyordu. Ellerini yumruk yapmış, dişlerini sıkıyordu. Sesli bir şekilde yutkunup onun bal rengindeki gözlerine korkuyla bakmaya başladım. Derin bir nefes alıp “Neden ateş?” dedi. Gözümden akan bir damla yaşla konuştum “Özür dilerim toprak” sesim titremişti.
Kendimi ilk kez bu kadar aciz hissediyordum. Ateş elementine hükmeden asi kıza bakın! Çaresizlik çukurunda debeleniyordum. Toprak kendini sakinleştirmeye çabalarken yatağa adımlayıp sakince oturdu. Ben de onun bu sakinliğinden yararlanarak yatağın diğer ucuna kuruldum.
Tekrardan mesafeli sesiyle sordu “Bak sana kızmıyorum, sadece nedenini söyle. Tamam mı?” derin bir nefes alıp ona gerçekleri anlatmayı boynuma borç bildiğim için olduğu gibi anlatmaya başladım.

“Hayatımı 2 kez kurtardığı için ona borçlu olduğumu söyledi.”

“Ve sen de buna kanıp ona boyun eğdin öyle mi?” 'ona’ demesinden bile Sky’ı kendi kafasında aşağılık konuma koyduğunu net bir şekilde ortaya döküyordu.

“Özür dilerim ben sadece kendimi... Bilmiyorum...” derin bir nefes alıp söze girdi.

“Ateş bak kadın erkek ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Kimse kimseye istemediği derecede yakınlık gösteremez. Anlıyor musun? Ve o hayat kurtarma meselesine gelirsek. Biz 6 kardeşiz. İçimizden en güçlüler tartışmasız Sky’la sensin. Bak, sky’ın enerjisi bende olsaydı hiç çekinmeden onun yaptığını yapar seni kurtarırdım ancak ben gelip, bunu kullanıp seni zorla elde etmeye çalışmazdım! Birbirimizin hayatlarını kurtarmayı bu yüzden yapmıyoruz biz! Biz kardeşiz lan!” derin bir nefes alıp daha sakin bir sesle konuştu “Bak beni yalancı çıkarman umurumda değil. Sadece yanlış yapıyorsun. Sky ne kadar güçlü olursa olsun bunu yapma hakkı yok”

Mavi Ateş (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin