Kayıp Yirmi Üç: Bedenden Çekilen Ruh

93 43 4
                                    

.

Joji ~ Glimpse Of Us

Kamercan ~ Suskun

Badem ~ Sen Ağlama

G-eazy & Halsey ~ Him & I

"Tek bir ruhun içine sıkışıp kalan onca kişiydik burada, fakat tüm ruhlar birbiri için yaşıyordu."

.

Artık kavramların, hecelerin, kelimelerin kendini astığı zamandaydım. Öyle ki acımadan boyunlarına ölüm ipini geçirmiş, saatlerce düşünmüş fakat yine kararından vazgeçmemişlerdi. Önce zaman kavramını harcadılar, ardından onun hecelerini. Zaman sarsıldı, ikiye bölündük; geçmiş ve şimdi. Geleceği herkes görmezden geldi çünkü herkes geçmişte takılıydı. Geçmişe takılanlar da şimdisinden korkuyordu.

Öyleydim. Geçmişe takılıp şu andan korkanlardan.

Onların seslerini duyuyordum. Zihnimde kendini asan kelimelerin çığlıklarını duyuyordum. Ses çıkarmak istiyorlardı, fakat öyle halim yoktu ki zorla bile bastırmıyordum onları. Üşüdüğümü hissettim. Bedenimin değil, ruhumun. Bedenim artık o kadar hasar almıştı ki ruhumla kapışmıyordu. Eskiden onun için savaşıyordu fakat artık ruhumla kapışamayacağını anlamıştı.

Boş bakışlarla tavanı izliyordum. Uzandığım yatak misafir olduğum kişinin değildi. O yaşanan olaydan sonra yine aynı eve gelmiştik fakat bu sefer aynı yatakta değildim. Güneş doğmuştu ve tüm gece boyunca gözüme doğru dürüst uyku girmemişti, bölük bölük olan uykuma neden olan şey ise belliydi. Onların kavgası, tartışmaları, Uras'ın söyledikleri zihnimde öyle yer edinmişti ki unutamıyordum. Gözlerimi kapatmam da işe yaramıyordu. Boş gözlere tavanı izlerken de onları görüyordum.

Gözlerimi acıyla kapattım. Bir daha açmak istemedim fakat odanın kapısının çalınmasıyla gözlerim aralandı.

Kapı usulca aralandığında gördüğüm kişi tüm yaşadıklarımı bana unutturmak için gelmişti.

"Ballı suflem?" dedi çekingenlikle Aras başını kapıdan hafifçe içeriye sokarken. "Gelebilir miyim?"

Yüzümde oluşan gülümseme ile hafifçe yattığım yerden doğruldum, "Gel buraya," Bunu bekler gibi hemen içeriye girdi. Yattığım çift kişilik yatakta yanıma usulca sokuldu. Sırtını yatak başlığına aynı beni gibi yasladı. Ardından ayaklarını uzattı. Elleri kucağında birleşerek durdu, bakışlarını bana çevirmeyip ellerine döndü.

Onu tanıyordum.

"Aras?" dedim usulca. "Korktun mu sen?" Sesim öyle güçsüz çıkmıştı ki buna şaşırmadan edemedim.

"Hm hm," dedi yavaşça. Bana yalan söyleyemiyordu, bu bazen hiç hoşuma gitmiyordu, aynı şimdi olduğu gibi. "Biraz."

"Neyden korktun?"

"Her şeyden." Ardından bakışları usulca bana döndü, dağınık kahve saçları, onunla aynı tonda gözlerinin altı kızarmıştı. "Her şeyden biraz korktum. Ben..." derken duraksadı hafifçe, ardından usulca nefes aldı, "Alışık değilim, yani böyle..." parmaklarını sıktı. "Derin." dedi hızla. Adımla seslendi. Vücudunu bana çevirdi. Ellerimi usulca avuçları arasına aldı. Gözleri tamamen gözlerime odaklandı. "En çok sen." dedi çaresizce. "En çok sana bir şey olmasından korktum. Her seferinde kalbim öyle attı ki duracağından, öleceğimden korktum ama sana bir şey olmasından korktuğum kadar korkmadım öleceğimden." Sesi titremişti.

KAYIP RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin