"Peki, hangisini tercih edersin, Omi-Omi?"
Atsumu, önümüzdeki birkaç gün için ortak kullanacakları ranzalarını göstererek her zaman yaptığı gibi arsız bir şekilde sormuştu.
"Üst veya alt?" (not: top or bottom diyo yani
seme misin uke misin anlamı da var)Sakusa dönüp ona baktığında Atsumu da ona ukalaca sırıtıp tek kaşını kaldırarak bakıyordu.
O gerçekten ne yaptığını biliyordu.
Sakusa'nın Oyunculardan Atsumu'nun eşcinsel olduğuna dair duyduğu söylentiler doğruydu, değil mi?
Bir an duraksadı. Bu bir problem."Bana bir dakika ver." dedi Sakusa, çantalarını yere bırakarak. Banyoya yürüdü, kapıyı arkasından nazikçe kapattı, kilidi çevirdi, yere çöktü, kazağının alt yarısını toplayıp ısırmış ve sessizce bağırmıştı. Derin bir nefes aldı. İçeriye ve dışarıya.
'Nefes al, nefes ver. İyi olacak.'Kapıyı tekrar açtığında, Atsumu'nun sesini duymuştu. Muhtemelen telefonda biriyle konuşuyordu..
"- ve biz oda arkadaşıyız. "
Sakusa'nın çekirdek hafızasında bir ses konuştu, 'aman tanrım, onlar oda arkadaşıydı. '"İkisi birden."diye cevaplıyor Sakusa, Atsumu'nun zıplayıp refleks olarak telefonu kapatmasına sebep olarak.
Sakusa'nın bir tahmin yapması gerekiyorsa muhtemelen ikiziyle konuşuyordu.Atsumu gözle görülür şekilde yutkunmuştu.
"Nasıl yani Omi?"Bu oyunda iki kişi oynayabilirdi. En azından bu hafta için, sadece ikisi olduğunda, bu dört duvarın mahremiyetinde, bu oyunda oynamasına izin verebilirdi. Belki de hayatında oynayabileceği tek zaman buydu..
''İkisine de okeyim." demişti Sakusa, sanki ona meydan okuyormuş gibi. Atsumu'ya doğru yürürken, gözlerinin yüz hatlarında gezinmesine izin verme fırsatını değerlendirerek durumu netleştirdi.
"Üst veya alt. Seçimi sana bırakıyorum Miya."
Atsumu titrek bir nefes almış ve bu yakınlık karşısında dudaklarını yalamıştı.
"U-uh..."
'Kendini topla, Miya Atsumu, Samu olsa şu an hayal kırıklığına uğrardı.'
Kendisini sakinleştirip ve doğrudan Sakusa'nın gözlerinin içine bakmıştı."O zaman ben aşağıyı alacağım. Üst tamamen senin."
O anda Sakusa'nın gözlerinde, ortaya koyduğu cesur cephenin arkasında bir bakış vardı. Atsumu kendisinin Sakusa'dan etkilendiği kadar onun da kendisinden etkilendiğini bu şekilde söyleyebilirdi.(Atsumu önceki düşünce sürecini düşünüyor.., Sakusa Kiyoomi'nin eşcinsel olabileceğine dair en ufak bir ihtimal var mıydı, cevap: evet. Şimdi, en azından %50 şansı vardı. Belki daha da yüksek.)
Oğlan sadece başını sallıyor, bavullarından birine uzanıp açmaya başlıyor.
"İstediğin zaman değiştirebiliriz ama."
Atsumu, geçici yatağına çökerek önlem almak için ekliyor."İkisini de hissetmek istiyorum, ne demek istediğimi anlıyor musun, Omi-kun?"
....
''Sence Miya eşcinsel olabilir mi?''
Öğle yemeğini yerken bir anda sormuştu Sakusa. Komori brokoli üzerinde boğuluyor."Ne?"
"Gay olduğunu düşünüyorsun musun?"Sanki bu Sakusa Kiyoomi için çok normal bir konuşmaymış gibi tekrarladı.
"Uh..."
Komori, çatalını yavaşça yere bırakıp ellerini birbirine kenetledi, "Ben... bazı söylentiler duydum ama doğru olup olmadıklarını bilemem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Liar's Truth [SAKUATSU Çeviri]
HumorSakusa Kiyoomi, eşcinsellerin cehenneme gittiğine inanacak şekilde yetiştirilmişti.. Ama Atsumu'ya baktığında istemeden düşündü.. Tanrı neden onları (eşcinselleri) bu kadar ateşli yaratmıştı... (bu hikaye ao3 platformunda internetpistol adlı kullan...