Ailesinin o gün söylediklerini tam olarak tekrar etmesi istenseniz, hayatı boyunca size söyleyemezdi.
Bir keresinde, bir şey seni çok derinden incittiğinde, onu unutmaya meyilli olduğunu, beyninin bilinçaltında, hayatta kalma uğruna hafızayı olabildiğince derine gömdüğünü duymuştu.
Sakusa bunun ne kadarının doğru olduğundan emin değil ama olanın bu olduğunu varsayıyordu.Ailesi neredeyse kıpkırmızı görünerek daireye adım atar attıklarında, Sakusa kahkahasını bastırmak zorunda kalmıştı. Durumun tamamını komik bulmayı bırakamamıştı.
(yazık sinirleri o kadar bozuldu ki gülüyor embesil)
Atsumu onun yerine çıldırmış gibi görünüyordu, ona dokunmadan olabildiğince yakın oturuyordu.
Muhtemelen Sakusa'nın anne babasını daha da kızdırmayacak ama onu rahatlatacak kadar yakın olmak ya da işlerin şiddetlenmesi ihtimaline karşı yanında olmak içindi.
İlk başları gerçekten hatırlamıyordu. Beyni, ancak babasının, "Sana onunla oda arkadaşı olacaksan, dikkatli olman gerektiğini söylemiştim, çünkü onun kötü bir etkisi olabilir-" şeklinde konuşmasının ortasında çalışmaya başlamıştı ve bu konuşma onu transtan çıkartmıştı.
"Onun hakkında böyle konuşma." dedi Sakusa, sesi alçak ama kararlıydı. "Benim hakkımda istediğini söyleyebilirsin ama Atsumu'yu bunun dışında tut."
Ebeveynlerinin gözlerindeki şoku gördü.
Onlarla daha önce hiç böyle konuşmadığını fark etti.Atsumu da şaşırmış görünüyordu, ama gözlerinde şefkat vardı, nazikçe uzanıp Sakusa'nın elini kanepenin kenarında tutarak sıkmıştı.
''Kiyoomi'' dedi annesi ve sanki bir şey için ona yalvarıyormuş gibi "Senin için endişeleniyoruz. Seçtiğin yol zor ve yanlış bir yol ve biz sadece yardım etmek istiyoruz..."
Bu sefer Sakusa kahkahasını tutmamıştı.
Seçtiği yol..."Seçtiğim yol mu? Bunu benim seçtiğimi mi düşünüyorsun?"
"Kiyoomi." Babası sertçe söylemişyi. "Annenin ne dediğini dinle. Biz sadece senin için en iyisini istiyoruz."
"Hayır, siz dinleyin." Sakusa sıktığı dişlerinin arasından tıslamıştı. "Bütün hayatımı sizi dinleyerek geçirdim, bu yüzden beni dinleme sırası sizde." Derin bir nefes aldı.
"On beş yaşımdan beri eşcinsel olduğumu biliyordum. Bunu biliyor muydunuz?"
Babası ağzını kapatmıştı, gözleri büyümüştü.
"On beş. Bunu bir düşünün. Ve hiçbir fikriniz yoktu. Hayatımın büyük bir kısmını kendimi olmadığım birine dönüştürmeye çalışarak, kendimi mutsuz ederek, hayatımda verdiğim her kararı asla kendim için değil, sizin için vererek geçirdiğimden haberiniz yoktu. İyi bir evlat olmalıydım. Çünkü sizi hayal kırıklığına uğratmak istemedim."
Atsumu elini daha da sıkmıştı ve Sakusa neredeyse bağırdığını yeni farketmişti ama durmado.
"Bir seçeneğim olsaydı, bunu seçmezdim." Devam ediyor, çünkü şimdi durursa, asla içinden çıkamayacaktı. "Bunu anlamamıza ihtiyacım var. Eğer seçebilseydim, bu olmazdı."
"Kiyoomi, bize söylesey-"
"Denedim." Gözlerini kapatmıştı. "Eğer yaptığım diyebileceğim bir şey varsa, o da denemiş olmam... Tüm hayatım boyunca denedim. Çok yoruldum... hayatım boyunca."
Onlara bakıyor, ebeveynlerinin gözlerinin içine bakıyor, "Ama bu benim. Ne kadar olmamaya çalışsam da bu benim. Ve eğer bunu kabul edemiyorsan, o zaman..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Liar's Truth [SAKUATSU Çeviri]
HumorSakusa Kiyoomi, eşcinsellerin cehenneme gittiğine inanacak şekilde yetiştirilmişti.. Ama Atsumu'ya baktığında istemeden düşündü.. Tanrı neden onları (eşcinselleri) bu kadar ateşli yaratmıştı... (bu hikaye ao3 platformunda internetpistol adlı kullan...