Hani şu kitaplarda okuduğumuz o aşk hikayelerindeki çiftler gibi değildik.
Onlar gibi olamazdık zaten.
Biz iki şehri bir sevdayla bağlayan bir köprüydük.
Başlarda yıprandık.
Sonralardan alıştık birbirimizin yokluğuna.
İçimiz kan ağlıyorken, acı çekmeye ve acıdıkça yeniden sevmeye alıştık.
İlk başta o kitaplardaki aşık çiftler gibi gelmişti tanışmamız. Sonra anladım ki onlar sadece kitaplarda oluyormuş. Masallara inanmamaya başladım. Çünkü benim masalım oydu ve beni seveceğine inandığım o adam yavaş yavaş terk etti beni. Sonra usul usul yaklaştı yalnızlık. SEN BUNA MAHKUMSUN diyerek sardı dört bir yanımı. Ne yalan söyliyeyim acıdı. Acıttın beni. Bu sessiz gidişlerin, elvedaların. Sevmek istemedim bir an olsun. Neden seveyim diye sordum kendime. O adam beni güzel sevdi dedirtmedin ki. O adam beni yarım yamalak sevdi dedirttin.
"bu adam benim. her zaman, her istediğim an yanımda, beni hep çok sevdi" diyemedim ben.
Eğer böyle dedirseydin masalların gerçek olduğuna inanabilirdim.
Ben seni sevmek için elimden geleni yaptım. Lakin sen hep beni yarım bıraktın. Bütün hayallerim yarım kaldı. Cümleler hep boğazımda düğümlendi. Ben seni kaybetmeyi defalarca tattım. Gitmelerini sevdim. Terk edişlerini . Bana bir elveda demeden sessiz sedasız kaybolmanı sevdim. Ama sevgi yetmiyor bir zamandan sonra. "seni seviyorum" demek de yetmiyor. Yeniden sevmem için gelmen gerekiyor. Bu kalbi yeniden kazanman. Gittikçe değişiyorum. Beni aramadığın mesaj atmadığın her gün azalıyor sevgim. Aramıza yollar girdi derken aylar da girdi sevgilim.
Şimdi ne yapacağım bilmiyorum.
Aylardır acınla yanıp tutuşmamdan kalan o küllerden yeniden mi doğayım yoksa o güzel gözlerini mi unutayım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVERKEN MESAFELERİ FARKETMEZ İNSAN
PoetryKüçücük bir kadının kocaman yüreğine sığmayan aşkının hikayesiydi bu. Bi' insan mesafeler öteden nasıl bu kadar güzel sevilirdi? Bu acı küçücük bedenine ağır gelmez miydi? Okuyun ve acımı hissedin.