ALEV

-8-

"bunların hepsini ciddi ciddi sen mi tasarladın?"

"evet tüm yıl bu defile için çalıştım."

Yiğit keyifli bir şekilde bana okulunda yapılan yıl sonu defilesinin kataloğunu gösterirken ben de heyecanla onu dinliyordum.
Odasına çıktığımızdan beri dört saat geçmişti ve farkına bile varmamıştım. Güya bana diktiği kıyafetleri deneyecektim ama onun dışında her şeyi yapmıştık. Ünlülerin kıyafetlerini konuştuk, okulunu ve İngiltereyi anlattı ve daha bir sürü şeyden bahsettik.

Aklıma gelen soruyu sormakla sormamak arasında gidip geliyordum.

"Alev bir sorun mu var?"

"Sana bir şey sorabilir miyim?"

"tabi ki sorabilirsin."

"Demirle Bora arasında bir sorun mu var?"

Sorumu duyar duymaz yüzü düştü. Biraz bekledikten sonra konuştu.

"bunun cevabını sana ben veremem üzgünüm."

"Demire mi sormalıyım?"

"onun da cevap vereceğini sanmıyorum."

"Bora?"

"ooo hiç bulaşma bile sen ona. Boşver sen bu meseleyi zaten yakında döner evine."

"neden böyle söylüyorsun? Abin sonuçta"

"dediğim gibi Alev boşver."

Boğazını temizleyip elindeki kataloğa çevirdi gözlerini. Tadı kaçmıştı daha fazla üstelemek istemedim.

Masanın üstünde duran saate baktım 5'e yaklaşıyordu. Kursa gitmek için selimi bulmalıydım.

"Benim kursa gitmem gerek, sonra görüşürüz."

Ayağa kalkıp gidiyordum ki kolumdan tuttu.

"hani abiye öpücük?"

"abi mi? 2 yaş var aramızda ki ben senden daha büyük duruyorum."

Sinir etmek için söylediğim şey sadece güldürdü onu.

"1.50 boyunla mı benden daha büyük gözüküyorsun?"

Şimdi sinir olan o değil bendim.

"çok komikmiş gibi gülüyorsun bi de ha ha ha."

Otuz iki diş gülümsedi. Gülmekten kısılan gözlerine bakıp ben de gülümsedim.

"neyse sarılayım bari ağlama sonra."

Başım göğsüne denk geliyordu o yüzden parmak uçlarımda yükseldim sarılmak için.
Biraz sarılı kaldıktan sonra ayrılmak istedim fakat beni geri bırakmadı.
En son sırtına iki üç defa hafif sertçe vurdum.

"yavaş yavaş ciğerlerim söküldü."

"ay pardon fark etmemişim."

"yalancı"

Sarılmayı bırakıp çekmecelerinden birine yöneldi.

"çıkıyorum ben o zaman."

"bekle bir dakika"

Elinde sprey tarzı bir şeyle geri döndü.

"bu biber gazını al nolur nolmaz çantanda kalsın"

"çok teşekkür ederim"

Burnumu sıkıp göz kırptı.

"önemli değil hadi in aşağıya abim de hazırlanmıştır şimdiye"