Kapının tıklatılmasıyla yerimden doğruldum.
Gece boyu uyur uyanık gibiydim. En ufak şeyde kalkıp sonra derin olmayan uykuya tekrar kendimi bırakmıştım.Şimdi ise yorgun ve sanki gece boyu omuzlarımda kilolarca yük taşımış gibi bezgindim.
"girebilir miyim?"
Kapının ardından gelen naif sese cevap verdim.
"gelebilirsiniz derya hanım."
Topuklu ayakkabısının sesi zeminde takır tukur ses çıkarıyordu. Pencereden odaya yayılan kızıllık güzel yüzüne yansıdı.
"rahatsız etmek istemezdim seni sabah sabah."
Bugün bana karşı daha soğuktu. Hakkı vardı.
"rahatsız olmadım. Sorun değil."
"Bora gidiyor artık."
"nereye gidiyor anlamadım?"
Hep ne kadar genç göründüğünü düşündüğüm bu kadının yüzündeki çizgiler bugün daha netti.
Boğazını temizleyip soruma cevap verdi.
"temelli taşınıyor artık. Zaten zar zor ikna olmuştu bir süre burda kalmaya."
Evde 1 kere bile oturup sohbet etmediğim birinin gitmesi beni bu kadar üzebilir miydi?
Ağzımda acı bir tat var. Ne hissediyorum bilmiyorum.
Ama üzgünüm Bora için."kötü olmuş"
"evet öyle oldu."
Bir süre öylece durduk. Bir ağırlık vardı odada sanki.
"belki vedalaşmak istersin diye geldim sana. Kim bilir belki bir daha görüşmeyeceksiniz."
İnsan hoşbulduk demediği birine nasıl güle güle der?
Biri hiç gelmediği bir yerden gidebilir mi?
Peki ben borayla nasıl vedalaşacağım?
"geliyorum yüzümü yıkayıp"
Kafasını sallayıp çıktı.
Kendine iyi bak demekten kimseye zarar gelmez diye düşündüm.Pencereyi sonuna kadar aralayıp biraz nefeslendim.
Sonra da kalkıp banyoya girdim.***
10 dakikalık duşun ardından üstüme düzgün bir şeyler giyip salona indim.
Ali bey koltukta oturuyordu. Her zamankinin aksine omuzları çökük ve yüzü acılıydı.
Karşısına geçip oturana kadar orda olduğumu anlamadı bile.
"Günaydın ali bey"
"Günaydın Alev."
"diğerleri nerede?"
"melih boranın bavuluna yardım ediyor. Selim annesiyle beraberdi birazdan gelir. Yiğit de su içmeye gitti."
Demirin bahsi açılmadı ben de hiç üstelemedim.
Kafamı sallayıp mutfağa doğru gittim.Yiğit kafası tezgaha dayalı bir şekilde sandalyeye yığılmıştı.
" yiğit"
Kafasını kaldırdı. Gözleri kıpkırmızıydı. Belki ağladığından belki de yeni uyandığından.
"Günaydın Alev"
"Günaydın"
Ben de yanındaki sandalyeye oturup kafamı onun omzuna dayadım.
Derya hanım gelene kadar öylece durduk."çocuklar abiniz gidiyor hadi gelin vedalaşın."
Son ana kadar, hayalini kurduğu sıcak aile ortamını hissettirmeye çalışıyordu.
Yerimizden doğrulup salona gittik.
Bora elinde orta boy bir valiz kapıdan 4 5 metre uzakta duruyordu. Ali bey kolunu boraya sarmış şefkatle bakıyordu.
Birçok şey düşünebilirdim o an ama aklıma ilk gelen şey bu evde boranın sadece bir bavulluk eşyası olduğuydu
Bora buraya sadece misafir gelmişti anlaşılan
Melih le sımsıkı sarıldılar.
"dikkatli ol orada"
Bora ensesinden tuttuğu melihi kendine doğru çekti.
"hayırdır abilik rolünü mü değiştik?"
Tekrar sarılıp ayrıldılar.
Bora yiğite doğru baktı. hafifçe Gülümseyip kollarını açtı.
"abi çok dikkatli ol. Bizi habersiz bırakma olur mu?"
"bırakır mıyım aslanım benim."
Selimle tokalaşıp sanki uzaktan iki tanıdıkmışçasına birbirlerine kafa salladılar. Sözsüz bir vedaydı.
Ali bey ve derya hanım havalimanına kadar onunla gideceğine göre vedalaşma sırası bana gelmiş olmalıydı.
"Alev kendine çok iyi bak."
Gözlerime bakıp bu cümleyi söylemekten başka bir şey yapmamıştı Bora.
Bavulunu kavrayıp hareket edecekken sarıldım.
"her şey için özür dilerim abi."
Başım göğsünün hizasına denk geliyordu ve kulağımda yankılanan kalp atışlarını dinliyordum.
Elleri bir süre sonra saçlarıma dokundu.
Yanaklarımı sıkıp geri bıraktı."ben özür dilerim."
"sen özür dilenecek bir şey yapmadın."
"her şeyi geride bırakıp iyi bir abi olmak isterdim."
"biliyorum."
Bir süre sarılı kaldık.
Ayrıldığımızda gözlerimi gözlerine diktim.
Artık ruhsuz değildi, soğuk değildi. Artık gerçekten boraya bakıyordum.
Ufak bir gülümseme belirdi yüzünde.
"keşke daha önce karşılaşsaydık Alev."
"gittiğin yerde umarım çok mutlu olursun abi."
Neredeyse aynı anda söylediğimiz cümleler birbirine karıştı. Cevaplarımız da neredeyse aynı anda ağzımızdan çıktı.
"teşekkür ederim."
"keşke"
××××××××
Boranın gidişi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce ileride geri dönecek mi?
Bu hikayede yanan kim oldu? :/
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın aşklar..
İyi okumalar herkeseee❤️❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV
Fiksi Remaja17 yıl önce başlayan hisse davası küçük bir kızın kaçırılması ve hayatının tamamen değişmesiyle sonuçlandı. Şimdi ise kader bu küçük kızı ailesiyle buluşturmak için ağlarını ördü.. Peki Alev, Savaş'ın biricik kız kardeşi olarak sürdürdüğü yaşamından...