"kimmiş bu sorunlu?"
Konuşmanın ne kadarına şahit olmuştu bilmiyordum. Yiğitle göz göze geldik.
"dilinizi mi yuttunuz?"
İkimizden de çıt çıkmıyordu. Sonunda konuşmaya cesaret eden kişi ben oldum.
"Demir abi yiğit bir arkadaşından bahsediyordu da"
Abi kelimesini ufaktan yumuşatmak için söylemiş olabilirim. Şimdi çehresi az önceki sertliğini kaybetmiş gibiydi.
Gözleri önümüzdeki içkilere kaydı. Kızmasını bekledim ama ters bir şey söylemedi.
"hadi hazırlanın, çıkalım bir an önce"
Çantamı aldım, ceketimi giyerken Demir hesabı ödemeye gitti.
"sence duymuş mudur?"
"bilmiyorum Alev. Umarım duymamıştır."
Adımlarımızı hızlandırıp mekan çıkışına yönelen Demirin peşinden yürüdük.
Hızlı hızlı yürümeye çalışıyordum ancak başımdaki bu sersemlik düşecekmişim hissi yaratıyordu.Yiğitin fısıltısını duydum.
"Alev iyi misin sen?"
Başımı aşağı yukarı salladım. İnanmayan gözlerle baktı ve koluma girdi. Şimdi adım atmak daha kolaydı.
Demir arkasına bakmadan arabasına binmişti bile.
Onun ardından biz de bindik.
İkimiz de arka koltuğa yerleştik.Demir kafasını çevirip anlam veremez bir şekilde baktı fakat sonra hemen önüne döndü.
Sıcacık arabanın içinde çalan hafif tempolu müzik ve damarlarımda akan alkol mayışmama sebep oluyordu.
Gözlerim kapanmadan önce hissettiğim son şey kafamın güzel kokulu bir yere yaslandığıydı.
*****
YİĞİTTEN;
Gözlerimi göğsümde mışıl mışıl uyuyan minik kız kardeşime çevirdim.
Bir ay öncesinde birbirinden habersiz olan iki insan demek birbirinin canı olabilirmiş.
En azından benim canım olabilirmiş.. Öğrenmiş oldum."yiğit"
"efendim abi?"
"bazen olaylar hiç göründüğü gibi değildir aslanım"
Neyden bahsediyordu bilmiyordum. Aklıma Alevle olan konuşmamız geldi.
Abimin kısık sesi kulaklarıma doldu."keşke hayattaki her şey gördüğümüz, duyduğumuz kadar basit olsa ama maalesef her şey çok daha kötü çok daha karmaşık."
Şimdi yavaşlayıp sağa çekmişti. İşlek bir sokaktaydık.
Derin bir soluk aldı. Sokaktaki ışıklı tabelaların aydınlattığı yüzünü çaprazdan görüyordum. Yorgun gözüküyordu.
"Ben şuradan iki kahve alacağım. Biraz Çakırkeyifsiniz belli ki. Eve böyle gidemeyiz."
"tamam abi"
Tam arabadan çıkacakken durup yüzünü bana döndü.
"hoşgörü gösterdiğimi düşünme sakın!
Bacaklarınızı sonra kıracağım."Yalandan ciddiyetine kendimi tutamayıp güldüm.
Göz kırpıp çıktı arabadan.O cafeye girerken ben de kafamı cama yasladım. Arabanın camlarına yağmur damlaları çarpıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEV
Teen Fiction17 yıl önce başlayan hisse davası küçük bir kızın kaçırılması ve hayatının tamamen değişmesiyle sonuçlandı. Şimdi ise kader bu küçük kızı ailesiyle buluşturmak için ağlarını ördü.. Peki Alev, Savaş'ın biricik kız kardeşi olarak sürdürdüğü yaşamından...