İyi okumalar (*^3^)/~♡
★
Ne demek bir kez girdin mi bir daha çıkamazsın?
Bide şimdi tanımadığım bir adamlamı uğraşmak zorundaydım?"Buraya ben kendi isteğimle gelmedim.Bu abla ve bir adam beni buraya getirmişler. Hem istesemde buraya girmezdim zaten"dedim.
Yüzündeki tehlikeli ifade tüylerimi ürpertiyordu.Bir yandanda ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.
Başım beladan eksik olmuyorduki rahat bir nefes alayım.
"Bak adın ne bilmiyorum ama şuan benim mekanımdasın ve ben kalacaksın diyorsam kalacaksın"dedi sakin bir şekilde emrederek.
Kalırmısın bile dememişti.Neyseki emirlere alışkındım ve bu tarz emirler beni şuan etkilemiyordu.
Çünkü canımın derdindeydim.
Yaşlı kadına yardım istercesine baktığımda şaşkınca önümdeki adama baktığını gördüm. Ne bu kadar şaşkınlık vericiydi?
Kafamı tekrar adama çevirdim ve ricaya devam ettim"Bakın size rahatsızlık verdiğim için özür dilerim ama benim kalmamın imkanı yok. Lütfen anlayın beni isteyerek girmedim buraya"dedim nazik olmaya çalışarak.
Uzun zamandır kimseyi bu kadar uzun süre ikna etmeye çalışmamıştım.
O ise birkez daha baştan aşağıya süzdü beni gerçekten çok rahatsız oluyordum çünkü elbisem fazla kısaydı "pekte uzağa gidecekmişsin gibi gözükmüyosun"dedi ve kolunu önümden çekip daha yeni farkettiğim akvaryumun yanına gitti. Çekmeceden balık yemi alırken bir yandanda konuşuyordu.
"Anlamadığım şey ne biliyormusun? Buraya girmeye can atan bir sürü kız varken sen gitmek için direniyorsun. Merak ediyorumda beni bu yollamı cezbetmeye çalışıyorsun? Zor kız rolü oynayarak yada o elbis-"derken daha fazla dayanamayarak sözünü kestim.
"Bu sözlere karnım tok benim. Eğer buraya girmeye can atan bir sürü kız varsa buyrun,onları içeri alın ve beni bırakın!"dedim sertçe ve kapıya yöneldim.
"Evet kesinlikle böyle yaparak aklımı çelmeye çalışıyorsun"
Beklemeden cevap verdim"siz öyle düşünmeye devam edin o zaman"Sinirlerim daha fazla geriliyordu. Onca yaşadığım şeyden sonra hâlâ sinir hücremin kalmış olması beni şaşırtıyordu.
Ama bu sefer ona dönüp bakmayacaktım çünkü işler hiçte onun 'kesin öyle' dediği gibi değildi. Kapıyı açtığım sırada kolumdan tutulup çevrildiğimde korkuyla adama baktım.
Ne istiyordu benden? Daha isimlerini bile bilmiyordum birde.
"Tamam tamam bekle "dediğinde kaşlarım çatık ne yapacağımı bilmez bir şekilde ona bakakaldım. Zaten az önceden beri gitmemem için konuşup durmuyormuydu?
Ruh halide aniden değişmiş gibiydi. Asi adamın yerini uysal adam almıştı sanki. Yani gözlerinden bu anlaşılıyordu. Nazikçe kolumu bıraktı. Şaşkınlığımı belli edercesine ona dik dik bakarken,o biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı.
"Şimdi şöyle yapalım. Mihriban abla sana güzel bir pansuman yapsın. Sonrada kıyafet getirsin. Burada kalabilirsin ya da istersen başka odaya alabilirim seni"dediğinde ağzım beş karış açık ona bakakaldım.
Bu az önce ki adam mıydı? Yanlışlıkla balık yemi falan mı yemişti acaba?
Şaşkınca bir adama birde Mihriban ablaya baktım. Hafiften sırıtıyordu. Sanki bu durum hoşuna gitmiş gibiydi. Yani bir insan nasıl bir kaç saniyede bu kadar nazik bir adama dönüşebilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEPÇE
Teen FictionEvli bir kadın bekar bir erkek... Parmağından kelepçeli kadın özgür bir adam... İmkansıza ulaşmak ne kadar imkansızsa onların birbirine kavuşması o kadar imkansız. Sevmek ne kadar zorsa kimi seveceğini belirlemek de bir o kadar zor. Kelepçeler Kork...