İyi okumalar (≧▽≦)
★
Kabuslar peşimi bırakmıyordu ve bırakacak gibide durmuyordu.
Adamın yüzü döndü ve yerine babam geldi. Boş bakışları ve sert yüz hatları olduğum yere çakılmama neden olmuştu.
Hayır, hazır değildim! Onu görmeye hazır değildim. O bana ağır adımlarla gelirken bende koşar adımlarla geri gidiyordum.
"Hayır!"diye bağırdım "Yaklaşma!"diye tekrar bağırdım ama beni dinlemedi. Elinde meşur kavak ağacından yapılma sopası vardı. Tüylerim ürperirken ayağım birşeye takıldı. Dengemi korumaya çalıştım. Düşmemeliydim ama başarılı olamadım başım yere çarptı.
Gözlerimi öyle bir hızla açıp yataktan doğruldumki ani şokla başım bile döndü. Nefes nefese etrafa bakarken rüyada mıyım değilmiyim anlamaya çalışıyordum. O oda ,aynı koltuklar,aynı sehpalar,aynı balıklar. Herşey aynıydı
Vücudum deli gibi titriyordu sanki her yerden babam çıkacakmış gibi hissediyordumGözlerimi kapattım'şuan gerçek dünyadasın lavin burası gerçek' diye iç sesim beni kendime getirmeye çalıştı. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken koluma konulan elle biraz refleks ve birazda korkuyla kolumu çektim ve yanımdaki kişiye baktım.
Oydu beni evine alan adam. Beni evine alarak beni bi nevi kurtarmış oluyordu.
Ürkmüş gözlerle ona baktım "sakin ol iyimisin?" Diye sorduğunda hafifçe başımı salladım. Burnumun direği sızlıyordu ağlamak üzereydim. "Su istermisin? "Diye tekrar bir soru yönelttiğinde yine hafifçe başımı salladım.
Bana hemen yanında duran bardağı uzattığında titreyen ellerimle bardağa uzandım. İçmemde bana yardım ettiğinde kısık sesle teşekkür ettim oda kafasını sallayarak yanıtladı beni.
Gözlerinde hala endişenin kırıntıları vardı ve ellerini nereye koyacağını bilemiyormuş gibiydi. Sonra konuşmaya başladı merak ettiği apaçık ortadaydı
"Bağırıyordun...sanırım kabus gördün"dedi. Yorgunca başımı sallayarak ve gözlerimi kırparak cevap verdim. Bağırmışmıydım? Tuhaftı ama asıl tuhaf olanı şimdi soracaktım"şuan rüyadamıyız?" Bilmem gerekiyordu. Çünkü hala kafam karışıktı. Emin olmak için kolumu cımırdım. Canım yandığında rüyada olmadığımızı anladım.
İçim rahatlamıştı doğrusu birkez daha dönen yüzler görmek istemiyordum."hayır değiliz için rahat olsun"Diye beni yatıştırırcasına konuştuğunda hafifçe gülümsedim. Ona bakmak istemiyordum çünkü az önce sorduğum soru biraz saçma geliyordu şuan. Ama yinede tepkisini merak ettiğim için baktım suratına.
Oda bana gülümsüyordu benim ona yaptığım gibi. Kısılan gözleri nedensiz bir huzurun kalbime dolmasına neden olmuştu. Eğer kendimi cımırmasaydımda ona inanırdım. Tuhaftı ama ona inanırdım sanırım.
Bir süre yüzümü inceledi ve ayağa kalktı. Doğru ya ilk defa yüzümü normal görüyordu incelemesi doğaldı. Gece canavar gibiydim çünkü. Ellerini ovuşturarak "daha saat erken birazdaha dinlen"dediğinde kafamı iki yana salladım ve bende ayağa kalktım.
Şuan hayatta uyuyamazdım. Hatta yatamazdım bile. Kafamı dağıtmam , gördüğüm şeyleri unutmam lazımdı. Bana anlamadığını belirten bakışlar atarken bende baddaniyeyi katlayıp koltuğun kenarına koydum ve ona döndüm.
Aklıma gelen fikirle "izin verirseniz kahvaltıyı ben hazırlamak isterim"dedim. Gözlerine şüphe düştüğünde neden şüphelendiğini sorguladım. Süphenilecek birşey yoktu ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEPÇE
Teen FictionEvli bir kadın bekar bir erkek... Parmağından kelepçeli kadın özgür bir adam... İmkansıza ulaşmak ne kadar imkansızsa onların birbirine kavuşması o kadar imkansız. Sevmek ne kadar zorsa kimi seveceğini belirlemek de bir o kadar zor. Kelepçeler Kork...