''Ben onun elinden olduktan sonra ayvayı da yemeye razıyım be Merdo.'' Dediğimde yine ikisi aynı anda 'oooooo' dediler. Eminim şimdi Damlanın yüzü kızarmıştı, yüzünü görmek için kafamı ona çevirdiğimde kaşlarını çatmış Mert ve Boraya öldürecekmiş gibi bakıyordu. Ama bu yaptığı yine beni şaşırtmamıştı çünkü o Yeşil Gözdü... Sonra gözlerini bana çevirdi ve;
''Oldu o zaman ben en iyisi sana hafif acılı bir spagetti hazırlatayım.'' Dedi gülümseyerek.
''Yapma Damla ya! Tamam sen en iyisi; içerisinde mümkünse acı olmayan ve hatta tatlı tuzlu ikisi bir arada olmayan ne varsa ondan getir''. Dediğimde Damla;
''Tamam tam istediğin gibi bir şey getireceğim'' diye gülümseyerek masadan ayrıldı ve mutfağa girdi.
Yirmi dakika sonra siparişleri masaya, geldiğimde ortalıkta göremediğim sarı kılkuyruk getirdi. Mert'in önüne hamburgerini, Boranınkine pizza dilimlerini, boş olan koltuğun önüne de bir tabak spagetti bıraktı. Ben spagetti tabağına bakarken acı olmaması için dua ediyordum. Ama bu çakma Kıvanç niye benim önüme koymamıştı tabağımı?
''Benimkini niye oraya koyuyorsun, görmüyor musun burada oturuyorum?''
''O senin değil Damla'nın. Senin siparişini Damla getirecek.'' Dedi ve arkasını dönüp gitti.
''Benden söylemesi bu kız seni, yaptığı yemekler için deney olarak kullanıyor.''
''Sus Merdo! Hep ikinizin yüzünden...''
''Biz ne yaptık ki Kemalim aşk olsun.''
''Bence susun çünkü Damla elinde tuttuğu deneyi ile görüş alanıma girdi.'' Bora'nın dediği tarafa baktığımda Damla belindeki siyah önlüğünü çıkarmış elinde tuttuğu geniş, büyük beyaz kase ile masaya doğru geliyordu.
Yan tarafımda durduğunda kaseyi indirip önüme koydu. Ben, önüme koyduğu tabağın içerisinde; göbek marul, salatalık, çeri domates, kırmızıbiber ve beyaz peynirle hazırlanmış olan salataya bakakalmıştım.
''Damla bu ne?''
''Salata.'' Dediğinde karşımda ölümlerine susamış olan iki arkadaş yine gülmeye başlamışlardı. Onlara susmaları için kaşlarımı çattıktan sonra, Damlaya dönüp;
''Görebiliyorum canım sadece niye salata?''
''Çünkü acı, ve tadı tuzu olmayan tek şey bu, hem inan ki içerisinde gördüklerinden başka ekstra hiç bir şey koymadım içine.'' Diyerek koltuğuna oturdu.
Şimdi hepsi önlerindekileri yemeye başlamışlardı. Ve ben önümdeki salatadan yemeye niyetli değildim. Ben balığın yanında, ızgara köftenin yanında severdim salatayı, öyle kiloma dikkat etmek için, yok sağlıklı beslenmek için, yok entel görünmek için falan yemezdim yani. Hem spor yaptığım sürece istediğimi yer içer, istediğim zaman yakardım. Bu kız, onlar böyle şeyler yerken bunu yiyebileceğimi mi düşünmüştü gerçekten. Ben gözlerimi dikmiş ona bakarken, o başını tabaktan kaldırmış yüzüme bakıyordu. Ağzındaki lokmasını yuttuktan sonra;
''Hayırdır sevmedin mi, niye yemiyorsun?''
2'Sence siz önümde bunları yerken, ben bunu yer miyim?''
''Niye? Az önce sen değil miydin? Senin elinden olunca ayvayı yemeye bile razıyım diyen?''
''O başka... ''
''Neden başkaymış bunu da ben yaptım ellerimle arada ne fark var.''
''Kız haklı Kemalim valla bak ikide şahidi var.'' Dedi gülmemek için yanaklarını ısırıp duran Bora'yı da göstererek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA DOĞRU
RomantikBaşına gelen şey onun için cezaların en saçması, en mantıksızıydı... Üniversiteye bile sırf dedesinin zorunlu koyduğu bölümü okumak için gitmişti ama şimdi ondan bunu meslek olarak yapması bekleniyordu... Hemde koskoca şirket başkanlığı dururken...