Selaaam selaaam selaaaaaam...
Hepinizi acayip özledim. Bir sürü mesaj gelmiş ve ben hepsini yeni görüyorum çok üzgünüm. Elimden geldikçe hepsini cevaplayacağım yorumlarınıza döneceğim.
Evet yazmaya karar verdim sonunda. Ve bu yazma isteğimi geri getiren acayip bir olay geldi başıma. Sizinle paylaşmadan geçemeyeceğim gerçekten...
Kadıköyde dolaşırken Akmar Pasajına girdim. Şahene bir yer. Tam benim gibi kitap kurtlarına göre. Işık Demir Kitapevi diye bir dükkan var. Ben artık oraya büyülü kitapevi diyorum. Neden mi? Anlatayım...
Bir kitap çektim raflardan ikinci el bir kitaptı hani içerisinde yaşanmışlıklar dolu olanlardan... kitap seçerken rastgele bir sayfa açarım ve ilk gözüme çarpan cümleyi okurum ben. Ve seçtiğim kitapta ki ilk gözüme çarpan şey "... yazmaya devam etmelisin." Sonrasında Grenge'ın kitaplarından birini seçtim ve yine sayfalardan birini rastgele çevirdim bu kez de "...yarım bıraktığın işi tamamla" cümlesini okudum. Bu kadarda olamazdı gerçekten. Kitapları aldım ve bir bir çok kez teşekkür ederek ayrıldım Işık (Büyülü) Kitapevinden.
Yolda wattpadi açtım bir de baktım ki benim ilk gözağrım Sana Doğru #aşk katagorisinde 3. Sıraya yerleşmiş. Ve yarım baktığım, başlayıp başlayıp bir yerlerde tıkandığımı hissettiğim Aslan ve Nilgün'ün hikayesini yazmaya karar verdim...
Çok yakında sizlerleyim buna inanıyorum ve kitapevinin sahibi bu satırları okursa bir gün bir rastlantı sonucu,ona çok çok teşekkür ediyorum...
Yolunuz düşerse mutlaka gidin bu büyülü kitapevine. Belki iyi birer şirin olabilirseniz sizde benim gibi şirinler köyünü (hayallerinize açılan kapıyı) görebilirsiniz burada...
Sizi çok özleyen ama çok çok özleyen yazarcığınız Sevgi...
SEVGİ'YLE KALIN....
Yakında görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA DOĞRU
RomanceBaşına gelen şey onun için cezaların en saçması, en mantıksızıydı... Üniversiteye bile sırf dedesinin zorunlu koyduğu bölümü okumak için gitmişti ama şimdi ondan bunu meslek olarak yapması bekleniyordu... Hemde koskoca şirket başkanlığı dururken...
