"Ne demek ölmüş?"
"Radyoda duydum. Hemen seni aradım. Laney ben gittikçe korkmaya başladım."
Laney kafasını sallayıp, yutkundu. Brad'in ölümünden daha kısa zaman geçmişti. Bunu beklemiyordu. "Norah, Seonghwa'nın numarasını nereden bulabilirim?"
"Wooyoung da ya da San da vardır. Neden sordun?"
"Yarım saate okulda buluşalım. Jane'i de ara."
⭐️
"Niye geldik akşamın bu saatinde okula?" Jane söylenmeye devam ederken Laney ve Norah okulun kapısına gelmişti. "Sonunda. İki saattir Woo'yla boş muhabbet yapıyoruz."
San ve Seonghwa da oturdukları banktan kalkıp geldiler. "Ceseti görmeye geldik. Eğer bizim katil yaptıysa yine bir not bırakmıştır. İpucu olabilir."
Onlar konuşurken polisler binasından müdürle beraber çıktılar. O sırada Seonghwa "Çabuk saklanın." diye seslendi. Hep beraber koşup okul binasının arka tarafına saklandılar.
"Cidden neden saklanıyoruz?" Norah söylenirken Wooyoung iç çekti. "Sence polisler ve müdür bizi görse içeri girmemize izin verirler mi?"
Norah anlamış şekilde kafasını saklarken polislerin gittiğini gören San konuştu. "Polisler gitti. Hadi içeri girelim."
"Ön kapıdan olmaz. Arka kapıdan girelim." Jane onlara arka kapının yolunu gösterirken Seonghwa okulda böyle yerler olduğuna hayret ediyordu.
Arka kapıya geldiklerinde San ve Wooyoung kapıyı zorlamıştı fakat açılmamıştı. O sırada Norah saçından bir tel toka çıkardı. "Çekilin, bir de ben deneyeyim."
San yol verirken Wooyoung hala kapının önünde duruyordu. "O küçücük tokayla mı açacaksın? Sen çok mu televizyon karşısında vakit geçiriyorsun?"
"Dikileceğine yol verde şansımı deneyeyim Woo." Wooyoung kenara çekilince Norah kapının kilitine tokayı sokup uğraşmaya başladı. Bir dakika olmadan kapı açıldığında Norah çarpık bir gülüş attı.
"Şuanda tam olarak ne arayacağız? Polis zaten cesedi götürdü." Jane söylenirken San onun omzuna kolunu attı. "Tabiki katilimizin bize bıraktığı aşk mektubunu."
Müdürün odasına geldiklerinde Norah önce elini kapının kulpuna attı. Fakat kilitli olduğunu yüzü düştü. O sırada Wooyoung cebinden anahtar çıkardı ve kapıyı kolayca açtı. Herkes şaşkın gözlerle ona bakıyordu.
"Ne? Bir kere sınav kağıtlarını almıştık oradan kalma anahtar." Wooyoung'un açıklamasıyla San güldü. "Yanında taşıyor birde aptal."
"Hadi kesin zırvalamayı da girelim içeri. Biri gelmeden gidelim de yakalanmayalım."
Seonghwa'nın uyarasını üstüne içeri girip etrafa bakmaya koyuldular. Jane elindeki feneri tutup masanın üstündekilere bakarken Norah ipucunu bulmuştu. "Şuna bakın."
Norah çekmecenin içinden not kağıdını çıkarttığında üstünde yazanı herkesin duyabileceği bir yükseklikte okudu.
"Biri gitti, sıra diğerinde."
Herkes birbirine korku dolu gözlerle bakarken Bekçi Thomas'ın sesi duyuldu. "Kim var orada?"
"Siktir, biri geliyor."
San'ın sözleriyle herkes odadan çıkarken Laney kağıdı tekrar çekmeceye koymaya çalışıyordu ama elleri titrediği için bir türlü koyamamıştı.
Seonghwa Laney'in telaşını fark edip çelmeceye kağıdı attı ve elinden tutup onu odadan çıkardı. Diğerlerinin arkasından kapıya koştular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer, park seonghwa
Fanfic"Sen benim yörüngeme girmiştin ama ben senin evreninde kayboldum." [dram×detective×fanfiction] seonghwa × girl