Jane ağlayarak çekmeceki defterini çıkardı. Defterin sayfasına bir kaç kelime yazdıktan sonra kalemi masaya bıraktı.
"Steve'den nefret ediyorum." Kendi kendine mırıldandırken annesi salondan seslendi. "Jane, Laney ve Norah geldi tatlım."
Jane defteri tekrar yerine koyup aynanın karşısına geçti. Gözyaşlarını silip yüzüne tatlı bir gülümseme takındı. Ardından arkadaşlarını karşılamak için odasından çıktı.
⭐️
"Hwa?" Laney Seonghwa'nın arkasından seslendi. Seonghwa arkasına dönüp baktı. "LJ, ne oldu?"
Laney kimsenin olup olmadığını kontrol etmek için etrafına bakındı. "Jane'in defterini buldum dün. İçinde şey yazıyordu."
Seonghwa'nın kaşları havalandı. "Ne yazıyordu?" Laney tedirgince yutkundu. "Kendimi arıyorum, kimsenin haberi yok."
Seonghwa derin bir nefes aldı. "Sence ne demek istiyor?" Laney ellerini yüzünü kapattı. "Bilmiyorum ama kafam fena halde karıştı."
"Bunları sonra düşünürüz. Hem şimdi sizin antrenmanınız yok muydu? Hadi gidelim." Seonghwa'nın uyarısıyla Laney ile beraber koşarak spor salonuna gittiler.
Laney kız soyunma odasına girdi. Abby ve Max çoktan giyinmişti. Laney de kıyafetlerini giydi ve beraber sahaya çıktılar. Norah her zamanki gibi takım kaptanı olarak Koç'la konuşuyordu. Laney, Abby ve Max takımın geri kalanının yanına gidip esneme hareketlerine başladılar.
Amigo takımı yakında basket takımının maçları başlayacağı için son provalarını yapıyorlar. Kaptan Alice, "Kızlar bugünlük yeter. Yarın devam ederiz." diye konuştu.
Veronica suyundan bir yudum alırken Alice onun yanına oturdu. "Sally'nin yerine Sue'yi koymakla iyi mi ettik bilmiyorum." Veronica Sally'nin adını duyunca elindeki püsküllere baktı. Bunlar Sally'nindi.
Alice tepeden topladığı saçını açarken antrenmana başlayacak olan voleybol takımına baktı. "Abby, Max ve Victoria'nın yaptıklarının bir cezası olmalı."
Veronica artık umursamıyordu. Dünki olaylardan sonra eve gidip uzunca düşünmüştü. Artık ne Jane, ne de diğerleriyle uğraşmak istemiyordu. Yaptıkları kötülüklerin cezasını Sally ve Brad'i kaybederek çekmişlerdi.
"Ayrıca Norah ve Laney'de sinir bozucu. Sürekli Wooyoung, San ve yeni çocukla beraber geziyorlar."
Alice hala söylenirken Veronica soyunma odasına yürüdü. Alice de onun peşinden ilerledi.
Norah karşıda oturan Veronica ve Alice ikilisinden gözlerini çekip takıma döndü. Turnuva yaklaşıyordu ve daha sıkı antreman yapmalılardı.
Abby servisi kullanıp takım arası maçı başlatmıştı.
⭐️
"Hadi beyler." Tom bıkkınlıkla konuştu. Erkek soyunma odasının kapısına yaslanmış bekliyordu. Sonunda diğerleri de hazır olduklarında sahaya çıktılar. Basketbol potasının önüne geldiklerinde amigo takımının tribünlerde olduğunu fark ettiler.
Fred Veronica ve Alice'e el sallamıştı. O sırada Wooyoung sahanın diğer tarafında antrenman yapan voleybol takımına odaklıydı. San ve Seonghwa da aynı yöne bakıyordu.
Laney zıplayıp smaçı bastı ve sayı. Durum dördüncü sette 21-18 olmuştu ve 4 sayı daha atarlarsa oyunu alacaklardı.
Basket takımı Koç'u kızlara yaklaşıp Voleybol takımının Koç'uyla konuştu. Kızların çekişmeli bir maçta olduğunu anladığında basket takımını izlemeye çağırdı. Basket takımı da amigo takımı gibi tribünlere geçip maçı izlemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer, park seonghwa
Fanfiction"Sen benim yörüngeme girmiştin ama ben senin evreninde kayboldum." [dram×detective×fanfiction] seonghwa × girl