the foreign | eremika✔

party

"Zeke, şu köşeden dönebilir misin? Bi arkadaşı daha almamız lazım da."

Direksiyonun başındaki sarışın adam başıyla onaylarken, ön koltukta oturan yeşil gözlerin sahibi dikiz aynasından ters ters bakmıştı. Kollarını göğsünde birleştirip homurdandı.

"Zaten bizi Zeke'nin arabayla bıraktığı yetmiyormuş gibi bir de yanımıza birini daha mı alacağız?"

Sasha, Eren'e dil çıkartırken Zeke gözlerini devirdi.

"Tanrım! Erkek kardeşim ergenliğini atlatmayı başaramıyor bir türlü! Burdan dümdüz mü devam ediyorum Sasha?"

"Aynen, dümdüz devam et. Hah orada! Bizi bekliyor."

Siyahlar içindeki genç kızın gözleri gelen arabaya ve içindekilere yönelmişti. Araç yanında durunca, kapıyı açtı ve onun için ayrılan daracık yere kalçasını koydu. Oturmayı başardığında saçlarını düzeltip, sevimli bir gülümsemeyle konuştu.

"Merhaba. Nasılsınız?"

Armin, Sasha ve Lizzy içten bir şekilde genç kızı selamlarken Eren ses etmeden yolu izlemeye devam etti. Zeke ise bir yandan arabayı kullanıyor, bir yandan da bu tanıdık gelen yüzün sahibini çıkarmaya çalışıyordu.

"Selam, bizimkilerin yeni arkadaşısın sanırım. Yüzün tanıdık gelse de çıkaramadım seni."

"Ah, selam. Kusura bakmayın, kendimi tanıtmadım. Ben Mikasa, aslında uzun süredir arkadaşız ama Amerika'dan ayrılmak durumunda kalmıştım bi dönem."

Sarışın adam Mikasa'nın söyledikleri üzerine hızla arkaya döndü ve genç kıza baktı. Bu ani hareketi yüzünden direksiyon hakimiyetini kaybetmesi herkesin içinde küçük çaplı bir korkuya neden oldu ama uzun sürmeden hemen toparladı genç adam.

"Demek meşhur Mikasa sensin ha? Memnun oldum, ben de Zeke. Eren'in abisiyim."

"Ben de memnun oldum efendim, geçmişte tanışma fırsatımız olmamıştı."

"Şuna bak ya, kızın Japon olduğu her halinden belli. Bu kadar resmi olmana gerek yok. Rahat davranabilirsin. Hey! Eren! Oğlum hayatının aşkı geri dönmüş lan! Tepki versene! Haber bile vermiyorsun bana!"

Eren oralı olmadığını belli etmek istercesine arabanın camından dışarı bakmaya devam etti ve kendi kendine "Pfft. Hayatımın aşkıymış..." söylendi. Onun bu halleri Zeke'yi şaşırtırken bunu daha sonra Eren ile konuşmaya karar verip, Mikasa'ya döndü yeniden.

"Ee? Abin Levi nasıl?"

...

Yaklaşık yarım saat süren sıkıcı araba yolculuğunun ardından partinin yapılacağı eve gelmişlerdi. Zeke arabayı durdururken Eren'e bir şeyler fısıldadı, ardından açık camdan diğerlerine baktı.

"İyi eğlenceler, gençler. Eren, parti bitmeden araba'yı buraya bırakırım. Kendin dönersin. Ben Yelena'yla olacağım."

Eren sadece başıyla onaylamakla yetindi. Çalışan araba yanlarından geçerken Sasha heyecanla Mikasa'nın koluna girdi. O sırada başka bir araçla Jean ve Connie de gelmişti. Jean, ustaca arabayı park etti ve diğerlerinin yanına doğru ilerlediler.

Ekip tam takımdı. Lizzy'nin önderliğinde villanın bahçe kapısından içeri girdiler. Müziğin sesi her yerde yankılanıyordu. Havuzun başındaki insanlar içeceklerini yudumluyor, sohbet ediyordu. Eğlence daha başlamamıştı fakat Mikasa şimdiden kendini rahatsız hissetmeye başlamıştı. Bu tarz kalabalık ve gürültülü ortamlar asla hoşuna gitmiyordu. Çekingen bakışları etrafta gezinirken, Jean kolunu dürttü.