the foreign | eremika✔

first date

Sömestr tatili dönüşü Eren için gerçekten çok heyecan vericiydi. Mikasa'ya anlatacak çok şeyi vardı ve hepsi için sabırsızlanıyordu. Ayrıca doğruluk mu cesaret mi oynadıkları günden sonra Mikasa bir daha okula gelmemiş, arkadaşlarına haber bile vermemişti. Bu ise Eren'i çok endişelendirmişti. İçten içe ona bir şey olmasından korkuyordu. "Sakin ol, Eren. Belki de canı gelmek istememiştir."

Okulun önüne geldiğinde saatini kontrol etti. Otobüs neredeyse gelmek üzereydi. Sırtını bahçe duvarına verip okulun dışında Mikasa'yı beklemeye başladı. Heyecanlıydı. Kızın kulağına fısıldadığı cümle aklından asla çıkmıyordu. Tüm tatil boyunca ağzı kulaklarında gezmişti. Abisi Zeke ise en yakın zamanda Mikasa'ya teklif etmesini önermişti. Ne de olsa duyguları karşılıklıydı ve kaybedecek vakit yoktu.

"Dai suki desu, Eren... Eren... Eren... EREN!"

Eren sarsılan kolu nedeniyle daldığı düşüncelerden sıyrıldı.

"Eren?!"

Bakışları, karşısındaki gri gözlerle buluştu. Mikasa'nın yüzü kendininkine çok yakındı. Nefesini hissedebiliyordu. Yanakları kızarırken başını geriye çekti.

"M-Mikasa?"

Kız gülümsedi, birkaç adım arkaya attı. Aksanlı sesiyle konuştu:

"Eren? İyi misin? Dalgın görünüyordun."

Başıyla onayladı genç adam.

"İyiyim."

Mikasa herhangi bir şey demeden arkasına döndü ve kısa boylu bir oğlana bir şeyler söyleyip el salladı. Genç oğlansa yüzündeki soğuk ifadeyi ve keskin bakışlarını bozup, belli belirsiz bir gülücük hediye etti kıza. Ardından sırtındaki çantayla beraber uzaklaştı. O giderken ikili bir süre arkasından baktı. Eren onun kim olduğunu bilmiyordu. Mikasa'nın nesiydi? Sevgilisi? Kesinlikle öyle olmalıydı.

Oğlanın kalbine keskin bir sızı yerleşirken gözlerini kaçırdı. Oysaki kendisi Mikasa'ya teklif etmek istiyordu. Ondan çok fazla hoşlanıyordu. Sinirleri bozulmuştu. Fark etmeden adımlarını hızlandırdı. Kıskançlığı gözlerinden okunuyordu. O çocuk her kimse bir an önce Mikasa'dan ayrılmasını diledi. Daha sonraysa bu dileğinden pişman oldu. Çünkü kızın böyle bir şey olursa üzüleceğini biliyordu ve Eren onun asla üzülmesini istemiyordu.

"Eren?"

Kolunu tutan Mikasa'nın sesiyle kendine geldi. Olduğu yerde durdu. Bunu fırsat bilen kız yanına gelip devam etti:

"Bir sorun mu var? Sabahtan beri suratın asık."

"Bir şey yok dedim ya Mikasa."

"Yalan söyleme, benim tanıdığım Eren aklına geleni düşünmeden söyler."

"Haa?"

"Anlat."

Derin bir iç çekti oğlan.

"O çocuk... yani az önce senin yanında olan... Sevgilin miydi?"

Kız anında kıkırdamaya başladı. Utançla elini ağzına kapatmıştı. Çekik gözleri daha da kısılırken Eren'in meraklı bakışları üzerindeydi.

"Hey! Komik olan ne?"

"İyi de o benim abim!"

"Haa?"

Kız gözlerinden akan yaşları sildi ve kendine geldi.

"Abim, liseye gidiyor. İsmi Levi."

"Daha önce bahsetmemiştin."