the other woman

650 43 189
                                    

*

-Yukisan- bebeğime benden küçük bir doğum günü hediyesi...♡

♡i luv u babe♡

*
~
*
~

Yorgun gözlerle girdi Mikasa okulun bahçesine. Günlerdir bozuk olan morali yüzünden geceleri bir türlü uyuyamıyordu. Eren ile araları tam düzelmek üzereyken yeniden başa dönmüşlerdi. O gün tuvalette kilitli kalıp, Lizzy'nin onu kurtardığı zaman diliminde neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Ama her ne olduysa kesinlikle Eren'i kendisinden fazlasıyla uzaklaştırmıştı.

Sırtındaki neredeyse boş sırt çantasıyla beraber ilerlerken moralini düzeltmek için türlü türlü şeyler deneyen Lizzy ve Yuki'ye zoraki bir gülüş attı. Bunun üzerine Yuki sesli bir şekilde oflarken Lizzy bileğini kavrayarak yürümesini engelledi.

"Mikasa, bebeğim, bak söz veriyorum, düzelecek her şey. Seni çok kısa bir süredir tanıyorum ama onu ne kadar çok sevdiğini anlamamak imkansız. Ayrıca buraları terk etme sebebinin de senin için önemli olduğunun farkındayım."

Yuki heyecanla Lizzy'yi destekledi.

"Liz haklı! Hem bak artık ben de sizin okuldayım. Kızım beraber çok eğleneceğiz!"

Yeniden gülümsedi Mikasa; ama bu seferki içten bir gülücüktü. Aşk konusundaki şanssızlığı arkadaşlık ilişkileri için geçerli değildi. Derin bir iç çekti ve başıyla onaylayıp adımlarını koridordaki sıralanmış metal dolaplara ilerletti.

Kimya dersi için gerekli araç-gereçlerini dolabının içinde ararken Lizzy ve Yuki resim malzemelerini çıkarmakla meşguldü. İşleri bittiğinde üçü birden sertçe kapaklarını kapatıp, yanlarına gelen diğer arkadaşlarıyla sohbet etmeye başladılar. Dersin başlamasına daha 20 dakikaya yakın bir süre vardı.

Armin ve Lizzy ikilisi şakasına kavga ederken herkes kahkahalarla onlara gülüyordu. Mikasa elindeki kitabi ve defteri daha sıkı kavradı, boştaki eliyle gülerken ağzını kapadı. Gülmekten karnına sancılar girmişti. Gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildi.

"Sanırım akan makyajımı düzeltmek zorundasın Liz-chan."

Büyük bir kahkaha patlattı Lizzy.

"Pekâlâ! Hadi, tuvalete gidelim, ders başlamadan halledelim."

Koluna giren Lizzy ile birlikte arkalarını döndükleri anda Mikasa'nın gördüğü görüntü birkaç şeye sebep oldu; elindeki kitapların ardından yüzünün ve birkaç damla gözyaşının düşmesi...

Jean'ın dudaklarından dökülen küfür kalabalık koridorda yankılandı.

"Siktir..."

Sasha cips yemeyi kesti, Connie oynadığı çevrimiçi oyundan hayretle başını kaldırdı.

"Bunu gerçekten yapmış olamaz, değil mi?"

Armin'in sorusunu kız arkadaşı adeta tıslarcasına yanıtladı.

"Yapmış. En sonunda bunu da yapmış kahpe."

El ele tutuşan iki kişi koridorun ortasında gülüşüyordu. Kız heyecanla zıpladı ve oğlanın yanağına sesli bir öpücük bıraktı. Koridordaki diğer öğrenciler hayretler içinde ikiliye bakarken birkaçı oğlanın ne kadar aptal olduğu hakkında konuşmaya başlamıştı bile çoktan. Mikasa ise söylenebilecek bir ton nefret dolu söylemi bir kenara bırakıp, bütün kırgınlığını birkaç kelimeye dökebildi...

"Benden bu kadar tiksinebileceğini tahmin etmemiştim, Eren."

Ardından yavaşça yerdeki kitaplarını aldı. Koca koridordaki tek ses buydu. Ağır adımlarla Eren'in yanından geçti. Gri gözlerinde daha önce görülmemiş bir ifade vardı; duygusuzluk.

the foreign  |  eremika✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin