west coast

610 59 388
                                    

Ilık hava o yıl Kaliforniya'ya erken gelmişti. Batı sahilinde hoş meltemler esiyordu. Okul döneminin bitmesine az kalmıştı. Öğrenciler bunun getirdiği rahatlıkla sahilleri dolduruyordu. Onlar için Kaliforniya, Amerika'nın hatta belki de dünyanın en güzel yeriydi. Özellikle lise çağındaki genç bayılıyordu buraya.

Eren de onlardan biriydi. Sahilde dolaşmak ve saatlerce sadece oturmak en sevdiği aktivitelerden biri olabilirdi. Şimdiyse yanındaki genç kızla beraber saçlarının arasından hoş bir meltem akarken yürüyordu. Ayakkabılarını çıkarmış, kum tanelerinin iç gıdıklayıcı dokusunu hissediyorlardı. Ortamda tatlı bir gerilim vardı. Eren yavaşça başını Mikasa'ya doğru çevirdi. Kızın siyah saçları yüzünü gizliyordu. Okul çıkışında geldikleri için Mikasa'nın üzerinde klasik kıyafetleri vardı. Eteği esen meltemin etkisiyse hafifçe dalgalanıyordu. Eren nefesini tuttu. Çok seviyordu onu, kaybetme korkusu yüzünden açılamayacak kadar çok seviyordu...

Her ne kadar Mikasa'nın da onu sevdiğini bilse de yine de içindeki onu umutsuzluğa sürükleyen düşünce ve duygulardan uzak kalamıyordu. Mezuniyete az kalmıştı. Onu bir daha göremeyecek olmaktan korkuyordu. Sevgilim olursa hiç ayrılmayız. Hep beraber oluruz. Sonsuza kadar...

İçindeki saf duyguları gizlemek gittikçe zorlaşıyordu onun için. Hiç kimse umrunda değildi. İnsanlar sadece konuşurdu, sevgiyi bilmezlerdi...

Heyecanla yutkundu ve kızın bileğini yakaladı. Mikasa irkilerek duraksarken kısa bir özür fısıldadı.

"Burada oturalım istersen, Mikasa. Güneş birazdan batacak."

Başıyla onaylamakla yetindi kız. Erense nazikçe bileğini bıraktı ve çantasını yere indirip, vücudunu kumların üzerine attı. Ardından Mikasa'ya çaktırmadan cebini kontrol etti. Hala burada ve zarar görmemiş sanırım.

Mikasa da oturduktan sonra bir süre sessiz kaldılar. Batı kıyısında gün batımını izliyorlardı. Kendi kendilerine sözleşmişlerdi bunun için. Tabii daha çok sözler vermişlerdi birbirlerine. Kimisi  karşı tarafın bilmediği sözlerdi.

'Hayatım boyunca sadece Mikasa'ya aşık olacağım.'

'Eren ilk ve tek aşkım olacak.'

'Mikasa'yı asla üzmeyeceğim ve onu hiçbir şeyin üzmesine izin vermeyeceğim.'

'Eren ile iyi vakit geçirmek için her şeyi yapacağım. Ona kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim.'

'Bir gün beraber yıldızları izleyeceğiz.'

'Beraber festival sonrası havai fişek gösterilerini izleyeceğiz.'

Akıllarından geçen tatlı düşünceler yüzünden ikisi de fark etmeden aynı anda kıkırdadılar. Ardından şaşkınlıkla birbirlerine döndüler. Yanakları al al olmuştu. Yeniden kıkırdaşıp önlerine döndüler. O sırada Mikasa elini çantasına attı ve iki kutu çilekli süt çıkardı. Birini Eren'e uzatırken diğerini çoktan açıp içmeye başlamıştı. Genç oğlan da yaptı aynısı sessizce. Kafasının içindeki düşünceler gözlerinin dalmasına neden olmuştu. Öyle ki yanındaki titreyen Mikasa'yı ve soğuk esmeye başlayan meltemi fark etmemişti. Ancak kızın küçük hapşırığını işittiğinde kendine gelebilmişti. Yeşil gözlerini ona çevirdi. Kollarını birbirine dolayıp ısınmaya çalışıyordu. Burnunun ucundaki kızarıklık beyaz teni üzerinde oldukça sevimli duruyordu.

Yüzüne tatlı bir tebessüm yerleştirdi Eren. Kaliforniya'nın havasını iyi bildiği için üzerine sweatshirt giymişti. Sabah okula gelirkenki ceketini tıktığı çantasından çıkardı ve kızın omuzlarına attı. Mikasa aralanmış dudaklar ve pembeleşmiş yanaklarla bakışlarını ona dikti. Sessizce teşekkür ederken Eren'in yapacağı şey daha bitmemişti. Annesi Carla'nın ördüğü kırmızı atkısını dolamak için kızın karşısına oturdu.

the foreign  |  eremika✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin