Kaliforniya'daki bütün ortaokullarda olduğu gibi Eren'in okulunda da mezuniyet rüzgarları esiyordu. Son sınavlarını da en iyi şekilde tamamlaya çalışan öğrenciler artık rahattı. Ayrıca içlerinde liseye geçecek olmanın verdiği tatlı bir heyecan yer edinmişti.
Birkaç hafta sonra olacak mezuniyetin planlaması yapılmıştı. İlk önce okulda hoş bir kep atma töreni, ardındansa ayarladıkları bir salonda balo düzenlenecekti. Herkes 'Acaba ne giysem?' ve 'Kimi davet etsem?' telaşına düşmüştü.
Eren ve arkadaşları için bu çok da sorun değildi. Kendi içlerinde kolayca eşleşmişlerdi. Armin çekinerek de olsa Annie'yi davet etmişti. Annie ise her zamanki sert ifadesi yerine yüzüne tatlı bir tebessüm takınıp onu kabul etmişti. Ymir ve Historia zaten senenin en başında beraber gitmeye karar vermişti ve bu olay okulda onların birbirlerinden hoşlandıkları hakkında dedikodular ortaya çıkarmıştı. Kimisi bunu iğrenç buluyordu ki bunlar bir avuç aptal veletten başka bir şey değildi. Erenlerin arkadaş grubuysa bunu gayet normal karşıladı. Ne de olsa aşkın bir cinsiyeti yoktu. Sonuna kadar Ymir ve Historia'yı destekliyorlardı.
Jean, Sasha ve Connie üçlüsü için işler birazcık karmaşıktı. Connie ve Jean, Sasha'yı davet etme kavgasına girmişti. İkisi de birbirinden inatçıydı. Fakat sonunda kazanan Jean olmuştu. Sasha ile baloya gitmek onun için çok önemliydi, her ne kadar belli etmemeye çalışsa da...
Connie tek başına gitme kararı alırken Eren çoktan Mikasa'ya teklif etmişti bile. Şimdiyse tören ve balo için kalan son birkaç gündeydiler. Okul çıkışıydı ve küçük aşıklar sırtlarındaki çantayla eve dönüyorlardı.
"Ne giyeceksin, Mikasa?"
Omuz silkti kız.
"Bilmiyorum, sen ne giyeceksin?"
"Ben de bilmiyorum. Muhtemelen abim karar vermeme yardım edecek."
"Anladım."
Sessizce yürümeye devam ettiler. Son birkaç gündür Mikasa keyifsiz görünüyordu. Yansıtmaya çalışıyordu fakat Eren anlamıştı. Yollarını ayıracakları yere geldiklerindeyse oğlan kızın bileğini yakalayıp durdurdu onu.
"Mikasa, her şey yolunda mı? Son zamanlarda biraz huzursuz görünüyorsun."
"Huh? Hayır, Eren. Herhangi bir sorun yok."
"Emin misin? Bak, Mikasa, biz çıkıyoruz, biliyorsun. Eğer yolunda gitmeyen bir şeyler varsa anlatabilirsin."
Dudaklarına küçük bir tebessüm yerleştirdi Mikasa. Barındırdığı burukluğu fark etmemek mümkün değildi.
"Sorun yok, Eren."
Ardından bileğini kurtarıp, Eren'in yanağına küçük bir öpücük bıraktı.
"Arigato, Eren."
Genç oğlan kızarırken aynı şekilde kızın yanağını öptü. Birbirleriyle kısaca vedalaştıktan sonra yollarına döndüler. Eren giderken arada dönüp Mikasa'ya bakmıştı. Aldığı cevaptan tatmin olmamış, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna kesinlikle emindi...
.
.
.
-
Duştan çıkan Eren saate baktı. Rahat bir nefes verip üzerini giyinmek için odasına gitti. Annesinin ütülediği kıyafetlerine uzandığı sırada birisi içeri daldı."FBI! OPEN THE DOOR!"
Eren yüzündeki dehşete düşmüş ifadeyle yere düşerken abisi kahkahalarla güldü.
"N'oldu lan? Yerde ne yapıyorsun?"
Kaşlarını çattı Eren.
"Asıl sen napıyorsun abi! Korktum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the foreign | eremika✔
Fanfic'beni bu şehirden nefret ettirdin...' - ●tamamlandı● - ---- başlangıç: 23.02.2022 bitiş: 15.08.2023 #1 eremika •28.06.22 •03.07.22 •24.01.23 •10.03.23 •09.09.23 •06.10.23 #1 mikasaackerman •15.11.22•