Kolej Aşkı : Entrikalar Koleji

33 : İddialaşma

Berat Flashbelleği Buğra'ya verip konuşmaya devam etti . Öğle arası Berke'yi paketleyip bodruma atacaktık ve geri kalanını Buğra ile Yiğit halledecekti . Buğra ile Yiğit Berke'yi canından bezdirip laptobun şifresini öğrenmeye çalışacaktı . Onlar Berke'ye bunları yaparken de Cemre kameraya alacaktı . Berat ise Berke'nin telefonunu karıştırmayı düşünüyordu . Kim bilir o telefonda ne iğrenç manzaralar vardır !

Planın üstünden geçtikten sonra hep birlikte sınıfın yolunu tuttuk . Biz girdikten sonra da zil çalmış ve çok geçmeden öğretmen gelmişti .Ders bitimi doğruca beden için Hazal ile birlikte spor salonunun yolunu tutmuştuk . Erkekler bizden ayrılmıştı . Sebebi de Cemre'ye bir şeyler vermeleri gerektiği imiş . Eh sorardım elbet !

...

Soyunma odasında Hazal ile giyindikten sonra spor salonuna geçtik . Sınıf yavaş yavaş toplanıyordu . Sonra nihayet içeri öğretmen zilinden ve öğretmenden de sonra hızlı hızlı Yiğit ve diğerleri gelmişti .

Öğretmen sıra olmamızı istedi ve sınıfı saydı . Sonrasında da iki kişi eşli bir şekilde 10 tur koşup 10 tur yürümüştük . Gerinme , açma , ısınma hareketleri de yaptıktan sonra öğretmen direk kondisyon çalıştırmaya başlamıştı . Bir şeyler arasından geçmek , bir şeyler arasından atlamak , zıplaya zıplaya kare şeritlerin üstünden geçme , şınav , mekik , son sürat koşu (tek kişi git ve geri gel şeklinde) En sonunda da biraz futbol çalıştırmıştı . Paslaşma ve şut çekme . Diğer ders kızlara voleybol erkeklere de isteklerine göre futbol ya da basketbol çalıştıracaktı . Dersin bitimine 5 dakika kalma dinlenmemiz için bizi serbest bırakmıştı . Hazal ile bunu duyar duymaz hemen yere atmıştık kendimizi .İlk defa bu kadar çok spor yapmış olabilirdim . Oturup dinlenmeye çalışırken bizimkileri tek başlarına bir şeyler konuşurken görmüştüm . Berke meselesi olabilirdi . Ayrıca onlara soracağım da bir şey vardı .

Hemen zar zor ayağa kalkarak yanlarına gittim . Hazal'a da 5 dakikaya geleceğimi söylemiştim .

...

'' Siz Cemre'ye ne verdiniz !? ''

Yiğit :

- Birileri merak etmiş galiba ?

'' Söylemesi çok da zor olmaması gerek bak sevdanı orada yalnız bıraktım hızlı öterse n gidebilirim yanına ;) ''

Yiğit :

- Sen dur ya ben giderim . Ayrıca Sevdan değil Sevgilin olacak ;)

Yiğit bunu söyleyerek gitmiş ve doğruca Hazal'ın yanına oturuvermişti . Bende diğer ikisine döndüm .

Berat :

- Önemli bir şey değil . Sadece işimizi güvenceye alıyoruz .

Buğra :

- Biz burada iken Berke salağı eşyalarını geri almaya çalışmasın diye Cemre'ye verdik .

'' Ama Cemre ile dipdibeler ! ''

Buğra ile Berat birbiriyle bakışırken Berat bana dönüp '' O o kadar zeki değil merak etme . '' dedi . Bu lafı gerçekten komik gelmişti ve gülmemek için kendimi zor tutuyordum .

Berat :

- Gülsene niye boşuna tutmaya çalışıyorsun ?

'' Ee hiç bilmiyorum . ''

Berat :

- Gülmek yakışıyor söyliyim yanii ! ''

Tam utanıp sıkılacakken Yiğit kendini bizim yanımıza atıvermişti . Yanında da Hazal'ı getirmişti .