59 : Burslar

210 22 0
                                    


Müdür Berke'nin hakkında bizlere sorular sormuş ve olayların nasıl geliştiğini öğrenmeye çalışmıştı . Bir karar vermeliydim ! Ya doğru olanı yapıp olan biten her şeyi anlatıp, Berat'ı ( sevgilimi ) savunup okuldan , arkadaşlarımdan ve sevgilimden uzak kalmayı ve başka bir okula gitmeyi göze alacaktım. Ya da daha önce hiç başvurmak zorunda kalmadığım yalana başvuracak ve okulda kalacaktım. Ancak arkadaşlarımı ve sevgilimi kalpten kaybedecektim . Tabii ki birinci seçenek olacak ! Berat bana sorduğunda biraz tepkisiz kalmış ama sonrasında doğru olanı yaparak olan biten her seyi en baştan anlatmıştım ve tabii kendi yaptıklarımızı da . Bunu icin ceza alacaktık ancak hiç birimizin sabıkası kirli ya da her hangi bir disiplinlik olayı bulunmadığından (tabii erkeklerin 1 2 tane olabilir :$ ) sadece ceza almak ile kalmıştık neyseki . Bize göre Berke 'nin defteri epey bir kalın duruyordu . Bu yüzden de bu okuldan atılmaya hak kazandın Berke ! Tebriklerr ve güle güle. Ancak ben böyle sevinirken bir yandan da okulun bursları hakkında endişe ediyordum ! Bu miktarı Berat'ın babası tek başına halledebilecek miydi yoksa bir kaç öğrencinin eğitim hayatıyla mı oynanacaktı . Özel bir okulda / kolejde okumak cidden zor :(.

Ardından müdür düşünceli düşünceli bizlere bakmış ve bir kaç dakika böyle durmuş ardından müdür ile bir anda göz göze gelince saygı duyarca yere bakmaya başlamıştım . Müdür bana seslenerek yere doğru eğilen başımı kaldırmamı sağlamıştı. - Sen burslu öğrenci misin ?

" E-evet ."

diyebilmiştim sadece ... Zaten başka ne söylenebilirdi ki ! Anlaşılan müdür de durumumun farkındaydı ve burslu öğrencilerin isimlerine bakmıştı . Anlaşıldı yarın , öbür gün ben bu okuldan atılacağım ...Ne yapmam gerekirdi . Öyle sessizlik çökünce elbette ki nedenini bildiğim halde müdüre sormuştum.

" Burslu olduğum için okul mu değiştirmem gerekiyor ?"

- Doğruyu söylemek gerekirse buna şuan ihtiyaç duymuyoruz . Maddi gelir durumumuz ve okulun kasası güvende. Bu yüzden şu anlık endişenizi bir kenara bırakabilirsiniz.

Hazal : Ama Berke eğer okuldan atılırsa okula büyük bir miktarda yatırım yapan olmayacak ! Bu yüzden de burs veremeyeceksiniz .

Tekrar müdüre döndüğümde yüzünün alabildiği halı görebiliyordum ancak hala bozuntuya vermeden devam etmişti ve bir şekilde bizim içimizi rahatlatmış ve şu anlık bunları düşünmemizi önlemişti . Odadan yine geldiğimiz gibi hep beraber çıkıp tekrar sınıfa gitmiştik.

...


Ertesi gün olmuştu ve ben güne üzücü ve traji komik bir haberle uyanmıştım. Dün bizi oyalamak için bin türlü şey söyleyen müdürümüzün sözüne güvenmiş ve içimizi ferah tutmuştuk ancak sanırım bu kolejde parasına güvenen kişilerin sözüne güvenmek gerekliydi . Dün Hazal ile müdüre bahsettiğimiz konuda bir mesaj almıştım.

" Okulumuzda bir sebep yüzünden burslarımız verilemeyecektir . Sadece tam (%100) burslu öğrenciler okulumuzda kalmaya ve burslarını tam almaya devam edecektir . "B003 ... 

Bu mesajı hemen şaşkınlığımı giderip babama göstermeye gitmiştim. apar topar yataktan fırlamış ve pijamalarım ile mutfakta gazetesini okuyan babam ile kahvaltıyı hazırlayan annemin yanına koşmuştum .

Onlar beni görünce şaşırmış ve neden böyle apar topar kalktığımı sorgulamışlardı . Ben de onlara mesajı göstererek neler yapabileceğimizi sordum . Annem beni okuldan almaya niyetlenirken babamın yüzü ciddileşmişti . Ardından biraz düşünmüş ve sorduğum hiç bir soruya cevap vermeden gazetesini bırakıp son yudum sabah kahvesini içip bitirmişti . Kalkıp annemin yanağından benim de alnımdan öpmüş ve işe gittiğini söyleyerek aceleyle çıkmıştı. Sanırım aklında bir şeyler vardı. Yani en azından ben öyle umuyordum ..!

Ardından üzgün üzgün babamın çıkıp gitmesini izlerken başımı eğmiş ve onun oturduğu sandalyeye oturmuştum . Annem de ellerini önlüğüne kurulamış ve bana sımsıkı ve içtenlikle sarılmıştı.

+ Endişelenme. Baban ile çaresine bakabiliriz . Sen içini ferah tut .

Ben de hafiften gülümsemiş ve annemi yanıma oturtarak ona daha sıkı sarılmıştım. Onun o şefkatli kolları ve yumuşacık ses tonuyla içim huzur buluyordu . Bu yüzden okula varana kadar hiç bir şeyi dert etmiyordum . Kahvaltımı bir güzel etmiş ve okula gittiğimde beni nelerin beklediğini öğrenmek için hiç de heves etmediğimden yavaş yavaş gidiyordum . Normal bir günde bu kadar yavaş gitseydim derse geç kalırdım ancak bugün diğer günlerden biraz daha farklıydı sanki ! Müdürün odasına mı gidecektim yoksa dersi dinleyebilecek miydim ? Göreceğiz.

...

Okula vardığımda her sey normal gözüküyordu. Ancak bziimkilere mesajı gösterdiğimde nasıl tepkiler vereceklerini bildiğimden biraz endişe ediyordum .

Çok geçmeden Berat lar gelmiş ve her zamanki gibi Günaydın lasarak yanlarına oturmuş ve bu konuyu açmıştım. Mesajı gösterdiğimde ise bekledigimden daha da fazla üzülmüşlerdi . Berat bu işe bir el atması gerektiğini düşünmüş ve babasıyla konuşacağını söylemişti. Ben ise kabul etmemiştim . Sırf okulun sahibinin oğlu ile sevgiliyim diye torpil almayı istemiyordum çünkü. Ben buraya kendi başıma geldim , kendi başarım ile !

Daha sonra öğretmen gelene kadar Hazal da gelmiş ve ona da durumu bahsettiğimizde şaşırmamış ama üzüntü duymuştu . Onları bu halde görmeyi her ne kadar istemesem de elimden bir şey gelmezdi .

Daha sonra ders başlamış ve öğretmen de gelmişti .

Bir şekilde dersler geçip gitmiş ve günü bitirmiştik. Okulun çıkışında müdürün odasına uğrama kararı almış ve kararımı faaliyete çevirmiştim . Müdürün odasına gelmiş ve detayları öğrenmiştim. Ve evet dün müdür tarafından kandırılmış bugün de ihanete uğramıştım . Müdür bana diğer dönem buraların verilemeyeceğini üzülerek söylemişti. O an keşke %25 lik kısmı da kazanabilseydim diye içimden geçirmiştim. Bu şekilde moralim bozuk bozuk başım eğik şekilde eve kadar gitmiştim. Berat eve kadar bırakmak istemişti. Hazal da benimle yürümeyi teklif etmişti ancak müdürün odasına uğrayacağımdan ve moralmen çökük olduğum için hiçbirini kabul etmemiştim. Bu şekilde hiç bir şey yapmadan / hiçbir şeyi yapacak isteğim olmadığından akşama kadar boş boş yatağıma uzanmış ve tavanı seyrederek bir şeyler düşünmüştüm. Günlük aktivitem haline gelmişti bile ... Akşam babam eve geldiğinde yüzü gülüyordu ama onun aksine ben epey bir somurtkan görünüyordum . Benimle ilgilenmiş ve gayet de güzel bir haber vermişti. Bu haber tabii ki ben ve okulum ile ilgiliydi ! Burs meselesi ...

- Kızım. Biliyorsun ki okul değiştirme kararı kesin ve netti ancak ben seni tekrar okuldan almak ve alıştığın düzenini tekrardan darma duman etmek istemiyorum . Aynı şekilde annen de senin iyiliğini istediğinden bu okulda kalmana karar kıldık.

" Ne yani ? B-ben kalıyor muyum ... Peki ya miktarı nasıl karşılayacaksın ? "Dedim ürkek bir ses ile ve babama sarılmıştım da ...

- İşlerim iyiye gidiyor ve bir dahaki ay epeyce fazla bir zam alıyorum ve bu miktarı hahli hayli karşılayacak hem de :) .

"Buna çok sevindim baba . O zaman üzülmemi gerektiren bir şey kalmadı."Ardından annem lafa girmişti.

' Evet , burada kalıyorsun . Seni bir yere göndereceğimizi mi sandın . Alıştığın düzeninden ayırmayacağız seni . En azından somurtmayı bırakmalısın ! ;) .

Daha sonra babamı bırakıp koşarak anneme de sarılmıştım ve onlar odamdan gittiklerinde ben de yatağıma girmiş sıcacık örtüm ve buz gibi yastığımla uyumaya çalışmıştım. Ama mutluluk hormonlarım bunu etkilemiş ve engel olmuşlardı. Sanırım uyku tutmayacaktı beni bu gece...

...

Kolej Aşkı : Entrikalar KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin