ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓

6

ay cok gerginim bisi oldu
nolur benim moralimi yukseltin ya
hem gunun ikinci bolumunu atiyom

<>

"şoku atlattıysanız planı anlatabilir miyim?"

sunwoo merakla sorduğunda hepsi çoktan yer değiştirme konusuna sunwoo'nun hamile olmasından dolayı yumuşamışlardı.

"bu sefer önceki gibi direkt atlamasan bebeğim" ben konuştuğumda jake hyung da beni onaylamıştı.

"sunoo haklı"

"işte jake hyungum ya"

"tamam durun daha fazla karıştırmadan... sunghoon bebeği istemedi"

"ne?" heeseung hyung şokla ayağa kalkıp bağırmıştı.

"heeseung dinlemeden hareket etmez misin sevgilim? akıllarında bir şey var belli ki"

sunwoo onu onayladığında jungwon "ben az çok anladım gibi" demişti.

"yer değiştirme nedenimiz ben sunghoon'u gördüğümde affederim diye korkuyorum. bana bu konuda kızmayın gerçekten çok seviyorum sonuçta yıllarım onunla beraber geçti."

sunwoo her şeyi açıklayarak anlattığında jay hyung da aynısını yapmıştı.

"kızmak gibi değil ama gerçekten tüm gün çekimlerde onu bekledin sunwoo. atlatman tabii ki de kolay değil ama bizi bu kadar mutlu eden bebek onu gram bile mutlu etmedi. ikinizin bebeği o yani"

"işte o yüzden sunwoo yerine ben süründüreceğim" demiştim.

"peki fark edilmez mi?" jungwon ikimize bakarken jay hyung kafasını sallayarak "haklı" diye eklemişti.

"şu an saçımı pembeye boyasam siz bile fark etmezsiniz" dediğimde jake hyung "belki?" demişti.

"az önce konusu da geçti ama aranızda çok kişilik farkı var" diyen heeseung hyunga karşı omuz silkmiştim.

"onu da sunwoo düşünsün derdim de ben onu da düşündüm heeseung hyung. şu an sunghoon bebeği istemediği için sunwoo onu zaten terslemeli. yani çok sırıtmaz"

"ikizim benim ya"

yanağımı öptüğünde ben de havadan öpücük atmıştım.

"peki bunu yapma nedeniniz ne? yani sunghoon bebeğin babası. sen sunghoon'a ne kadar kötü davransan da bu bir gerçek" jake hyung hala emin değildi belli ki.

"bebeği aldırdığını söyleyecek pişman edeceğim onu"

"bakın bunu ben de bilmiyordum öyle bir plana giriyoruz" dediğimde söylediğim gergin ortamın üstüne ironik kaçmıştı.

"peki sunghoon'un sana yani sunoo'nun yanına geleceğine emin misin?"

jungwon'un söylediği ile hepimiz sessizleşmiştik. hepimiz biliyorduk gelmeyebilirdi.

sunwoo dolu gözleriyle gülümsediğinde ben direkt ellerimi gözlerine atmıştım.

ellerimi yüzünden çekip kendi ellerinin tersiyle hızla silmiş "gelir... beni seviyor. gelir değil mi?" demişti. ağlamaya başlamasıyla ben ona sarılmıştım.

gerçekten boşuna aşka inanmıyordum. üzülmekten başka bir şey değildi.

"sunwooo~ bak bugün ben sizinle kalıyorum. hatta senin sevdiğin abur cubur almıştım sinema gecesi yapacaktık?"

jungwon söylediğine pişman olan ifadesine ters bir şekilde neşeyle konuşmuşken jake hyung da kafasını sallamıştı. "evet ben de kalacağım hatta heeseung odununu yollayacaktım tam"

"hayır ben bebeğimle kalıcaktım" heeseung gülerek itiraz ettiğinde jay "ben de kalabilir miyim acaba?" diye sunwoo'nun yanağını sıkmıştı.

daha biz kabul etmeden jungwon'un jay'i onaylaması ile avcumu alnıma atmıştım.

bu gece bitmeyecekti.