ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓

26-özel bölüm

"riki hayır. riki dedim" fısıldasam bile sert bir şekilde konuşup durmasını sağlamaya çalışmıştım.

ama o ise umursamamış bebişin yanaklarına öpücük kondurmuştu.

"sevgilim uyandıracaksın bebişi"

"olsun. ben sustururum onu. sunoo şuna bak çok güzel değil mi? aşırı güzel kokuyor"

riki parlayan gözlerle bana döndüğünde onu onaylamıştım.

sunwoo yanda yorgun yorgun yatıyorken az önce doyoon'u biz uyutmuştuk.

doyoon'u çok zor uyuttuğumuz için uyanmasını ve sunwoo'yu uyandırmasını istemiyordum.

"hadi gel uyanmamışken içeriye geçelim" en sonunda gözünü bebekten çekip yanıma gelmişti.

belimden kendine çekip dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu.

biz evleneli daha bir ay olmuştu ki balayı gibi olan gezimiz için japonya'ya gitmiştik.

tabii dönünce kendimizi resmen çökmüş sunghoon ve sunwoo'nun yanında doyoon'a bakarken bulmuştuk.

"hala bebek isterken bu kadar istekli misin" derken gülerken "evet bu kadar çöksem bile istiyorum. sadece onun yanaklarını, boynunu, minik ellerini öpmek ve onun kokusunu içime çekmek tüm yorgunluğumu alır. aynı seni görmem ile tüm yorgunluğumun uçması gibi" demişti.

gülümseyerek dudağına minik bir öpücük kondurmuş ve ardından gergin bir şekilde konuşmuştum.

"evliliğimiz gibi iyi karşılanmayabilir biliyorsun değil mi?"

birden eşcinsel olduğunu ve ünlü olmayan -onların çalıştığı işe göre- biri ile evleneceğini öğrenen fanları bu beklemeyen durumdan dolayı bizi çok iyi karşılamamışlardı.

"sunghoon ve sunwoo'nun fanları kötü karşılamadılar ama" riki içine doğru konuştuğunda iç çekmiştim.

"onların ilişkisi biliniyordu ve sevilmeye başlamışlardı"

"seni de sevecekler hayatım sonuçta benim eşim, sunwoo'nun ikizisin. bunlardan önce de çok iyi, tatlı bir insansın" demişti.

gülümseyip boynuna sarıldığımda belimi okşamıştı.

"korkuyorsun biliyorum. istemiyorsan zorlamak istemiyorum seni. hem doyoon var. senin gerçekten küçük boyutun gibi." diyip güldüğünde kıkırdamıştım.

cidden doyoon şu an benim bebekliğime çok benziyordu ve aşırı hareketliydi.

"seni çok seviyorum"

"ben de çok seviyorum" diyip dudağıma yaklaşacağı sırada doyoon'un ağlamasını duymuştuk.

"gerçekten doyoon uyurken seni kaç kere öpeceğimi merak ediyordum bir kezmiş... tabii sen de öptün ama" riki omuzlarını düşürdüğü sırada ben hızla sunwoo'nun odasına gitmiştim.

sunwoo uyanmış doyoon'u uyutmaya çalışıyordu.

beni görmesiyle boğuk sesiyle "geri uyumayacak büyük ihtimalle sen riki'nin yanına git bebeğim biz birazdan geliriz" demişti.

onu onaylamam ile zaten içeriye sunghoon gelmişti.

"çekimler anca bitti... nerede benim bebeğim. doyoonie~" diyerek doyoon'un yanına geleceği sırada sunwoo ile aynı anda "önce elini yıka" demiştik.

ikimizin tepkisinden dolayı sesimiz fazla çıktığı için doyoon ağlar gibi olduğunda ben doyoon'u kucağıma almış "siz ne yaparsanız yapın ben doyoon'u seveceğim" demiştim.

zaten sunwoo ile benzediğimizden midir bilmiyorum doyoon benim kucağıma geldiği gibi susuyordu.

"ben de sunwoo'yu severim?" diyen sunghoon ile kusarmış gibi yapıp odadan çıkmıştım.

"bebeğim bak kimi getirdim demem ile riki kafasını telefondan kaldırıp yanıma gelmişti. omzuma kafası düşmüş olan doyoon'un yanağına öpücük konduruyorken aynı zamanda parmağını doyoon'un eline uzatmıştı.

doyoon hemen elini riki'nin parmağına sardığında gülümsemiştim.

"seni çok seviyorum minik şey" diyip son kez yanağına öpücük kondurduğunda "ama seni daha çok" diyip dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu.

"çocuğun yanında ne yapıyorsun riki?" kaşımı kaldırıp ona baktığımda "biz öpüşürken bizi bölmemesi için mükemmel uyumumuzu gösteriyorum" demişti.

söylediği ile kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum.

"hoşuna gitti kabul et"

"doyoon acıkmıştır biz mutfağa gidiyoruz"

"ama kabul et"

arkamdan geldiğinde yüzümü görmediği için gülümsemiş doyoon'un alnına öpücük kondurmuştum.

"doyoonie~ ne diyor bu riki?"

<>

beklemiyordunuz degil mi
1k oy ve yorum olmus ben de yazmisken atim dedim istediniz cunku 🤍🤍