17

254 34 48
                                    

bu attigim ikinci bolum eger dikkat edin asklarimm <3

<>

"ilk sorumuz sunghoon'a söyleyecek misin?" sunwoo'ya döndüğümde somurtmuş kafasını olumsuz anlamda kafasını sallamıştı.

"söylemek istemiyorum... söyleyince vereceği tepkisinden de çok korkuyorum. hamile olduğumu öğrendiğimizde de yüz ifadesi aklımdan hala gitmiyor. tekrar yaşamak istemiyorum. ondan bunu sakladığımı öğrendiğindeki tepkisinden korkuyorum..."

"affettim diyorsun ama" jungwon sorduğunda jay hyung da onu onaylar bir şekilde sunwoo'ya dönmüştü.

"bir kere affetmiş olabilirim ama bu benim onu süründürmeyeceğimi göstermez"

"işte kim sunwoo. gram şaşırtmıyorsun"

sunwoo kaşını kaldırıp "menajer-nim isterseniz benimle uğraşmayın. elimde bazı kozlarınız var" diyince ikimiz de gülerek jay hyunga dönmüştük. 

"hey ben neyi kaçırdım? jay hyung" jungwon merakla jay hyunga döndüğünde jay hyungun boğazına yemek kaçmıştı ki ona su uzatmıştım.

"ikiz şebekeler... bitirdiniz beni bitirdiniz"

"biz de seni seviyoruz hyung" dediğimde sunwoo havadan öpücük atmıştı.

<>

sunghoon eliyle kahve bardağını tuttuğu yere hayali çizgiler çiziyor karşısındaki boş sandalyeye bakıyordu. sunwoo için aldığı en sevdiği kahveden gelen dumanları izlerken gerginliği çoktan tüm vücuduna yansımıştı. dudaklarını ısırıyor, dizlerinin titremesini engelleyemiyordu.

çok pişmandı. ailesine her şeyi anlattıktan sonra tepkileri iyi olmamıştı ve onların kendisine engel olmasına izin vermişti.

halbuki asıl olması gereken ailesinin aklını karıştırmasını engellemek olmalıydı.

artık aklı başına gelse de iş işten geçmişti ama bebeğini kaybetmiş olsa da ilişkileri için her şeyi yapmaya hazırdı.

ve şu an son bir haftadır çekimlerde kendisini tersleyen sunwoo onu tenhada olan ikisinin de çok sevdiği kafeye çağırmıştı.

bir sürü anısı olan kafenin duvarına baktığında bir sürü fotoğraf ve yazı arasından tanıdık fotoğrafa gözü ilişti.

ilişkilerinin ilk zamanlarında sunwoo burayı bulduğunda sunghoon her ne kadar istemese de beraber gelmişlerdi.

kafe yeni açıldığı için samimi bir ortamı vardı ve polaroid fotoğraf çekip duvara asan müşterileri gören sunwoo istekle sunghoon'a baktığında onu kıramamış ve fotoğrafı çekmişlerdi.

altına atılan tarih ve isimlerine bakarken karşısındaki sandalye çekilmişti.

bebek için sağlıksız olduğunu düşünüp saçını boyamayan sunwoo'nun saçlarını çekimler için kısa süreliğine pembeye boyamıştı ve kullandığı hızlı akan boya şu an fazlasıyla akmıştı.

tüm zamanını evde yatarak ve bir şeyler yiyerek -daha doğrusu tıkınarak- geçirdiği için çoktan yanakları biraz tombullaşmıştı.

zaten sunoo'ya göre de her zaman daha hızlı kilo alan bir yapıya sahipti.

sunghoon şokla sunwoo'yu incelediğinde hiçbir şey diyemediğinde aklına sunwoo'nun dünkü hali gelmişti.

her şeyi fark ettiğinde "sunoo... tabii ki ya sunoo... sunwoo sevgilim lütfen bebeğimizi aldırmadığını söyle. gerçekten ne yaparsanız yapın her şeyi kabul edicem. beni istediğin kadar süründür. istersen yalvarayım? ama aldırmadığını söyle bana" derken gözleri dolmuştu.

sunwoo onun bu halini görmesiyle zaten fazlasıyla duygusaldı o da ağlamaya başlamıştı.

"aldırmadım, aldırmazdım da... pişman olduğunu bilmesem söylemeyi düşünmüyordu-"

"gerçekten çok pişmanım... hatta bebeğimiz için evimize bir şeyler almıştım sana sürpriz yapacaktım ama yoktun... bak nolur affet beni o söylediğim sözler kafam karıştığındandı. o günden beri rüyamda oğlumuzu görüyorum, uyuyamıyorum. sensiz yapamıyorum." sunwoo sunghoon'u görünce her şeyi affedeceğini biliyordu.

zaten her şeyi bu yüzden yapmıştı ama onun bu hale gelebileceğini hiç düşünmemişti.

"oğlumuz?"

"evet bir erkek olarak geldi tüm rüyalarıma. üçümüz aşırı mutluyduk. nolur bu mutluluğumuzu bozma sunwoo. çok pişmanım ne istersen yaparım"

sunwoo karnındaki bebeğinin erkek olduğunu hayal edince dolu gözleriyle gülümsemişti. elini karnına attığında az da olsa belli olan karnına bakmıştı.

"ne istersen yaparım demiştin değil mi?" sunwoo ona baktığında sunghoon hızla kafasını sallamıştı.

"tabii ki"

"geç olsa da... bize sarılır mısın?"

ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin