badmintona bolum yazmak icin istek gelsin diye bekleyen ben olur gibi
iyi ki bunun finalini attim da bolum atiyom rahat rahat bakisi atiyo foto
<>
çalan telefonumla sunwoo'nun aradığını fark etmiştim.
"sunwoo ne oldu?"
"herkes şirkete gitti. evde yalnızım şu an"
"mantıken yalnız değilsin ama..." jay sırıttığında telefonu biraz ona da döndürmüştüm.
"hala alışamadım hyung... normal gibiyim sonra ani bir şey yapıyorum pişman pişman oturuyorum"
"alışırsın yakında"
"bilmiyorum hyung. umarım alışırım sizi o kadar yoruyorken sorun çıkarmak istemiyorum"
"bebeğim böyle hissetme hem hyung ben çekim hakkında bir şey bilmiyorum ne olacak?"
konu değiştirmemle sunwoo'nun da dikkati dağılmıştı ki "şu üç çekimi olan şirket mi?" diye sormuştu.
"aynen öyle. bu hafta pazartesi çarşamba cuma şeklinde markanın çekimleri var bebeğim"
kafamı sallayıp arabanın arkasındaki bilgisayarımı aldım.
maillerime bakarken jay kıkırdamış "gerçekten arabada da mı"
"hyung sen sen ol sunoo'nun işkolikliğini hafife alma"
"evet hyung boş durmaya alışık değilim"
"neyse sen çekimlerde oturmayı bile özleyeceksin şimdi istediğini yap"
"evet... normalde işime devam etmek isterdim ama şimdiden fazlasıyla uykum geliyor. çekimlere dayanamıyorum"
"sunwoo kendini yorduğunu görmeyeyim. git dinlen hemen"
sunwoo bize öpücük atıp telefonu kapamıştı.
"jay hyung iş meselesini merak etme. şurayı halletsem bir daha çalışmayacağım gün içinde... tabii geceleri için aynı şeyi söyleyemem..."
"tamam zaten jungwon ile konuştum. hava durumundan dolayı gidememişler. önlerine de bu kadar engel çıkınca vazgeçmişler. online halledeceklermiş işlerini senin kendini yormamanı söyledi."
"jungwon ile mi konuştun?"
"aa ben sana söylemeyi unuttum. şimdi ben ekibe karnının ağrıdığını çekimi hızlı bitirmemiz gerektiğini söyleyeceğim. sen de buna uyarsan kimseyle konuşmadan halledebiliriz. sonraki gün herkesi tanıyınca bahane uydurmamıza gerek kalmaz yani şimdi herkesi sana anlatırdım ama o kadar zamanımız yok. sunwoo zaten yangından mal kaçırdığı için..."
konuyu değiştirmeye çalışmasına rağmen sadece gülüp dediğine cevap vermiştim.
ben nasıl olsa ne olduğunu jungwon'dan öğrenirdim hiç olmadı tehdit ederdim. jay ile aralarında bir şey olduğu belliydi ve bende de jungwon'u fazlasıyla rezil edecek kozlar vardı.
"hyung peki partnerim filan var mı? çekimler tek başıma mı? varsa onu tanımalıyım en azından"
"bu firma ile olan çekimlerde birkaç erkek model daha olacakmış. beraber bazı fotoğraflarınız var ama genelde ayrı ayrısınız. sevilen modellerden seçilmiş ama detaylı belgeyi vermediler bu konuda kavga ettik bu arada"
"of keşke tartışmasaydın en fazla kim olabilir?"
"sunghoon olabilir canım"
"olsun da üstüne atlim"
"sakın bak. soğuk filan yapıcaksın. aldırdın bebeği sunghoon'a sinirlisin tamam mı? fakat çekimi mahvedecek kadar değil"
"offf tamam. ne zaman orada olacağız?"
"yarım saate gitmiş oluruz."
"ortalama kaç saat sürüyor çekimler?"
"fazla model var diye saç makyaj derken birkaç saat oraya gider. dekor kostüm değişimi, çekimler derken... sen unut bence ne yapacaksan"
ellerimi şakaklarıma götürdüğümde jay gülerek "tamam içinden istediğin kadar küfredebilirsin ama dıştan sakin ol" demişti.
"bugün de çok komiksin hyung"
<>
ehehe kim geliyo acaba sonraki bolum
bi ipucu isminde s ve u var QLSJJDDJJDLDMDDJ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓
Fanfictionsunoo, oyuncu olan ikizinin yerine geçerse ne olur? !!ilk twins kitabım ile alakası yoktur -ilkine de beklerim¡¡