11

292 40 70
                                    

rikiki_ 🎀💖🥹🧡🌸💛✨ olmasa yarin belki pazar atardim bolumu
iyi okumalarr

<>

tekrar çekim yerine geldiğimizde ben etrafa bakınıyordum.

bugün öğrendiğim kadarıyla çekimde 5 modeli de aynı anda ya da grup olarak çekeceklerdi.

yanımdan biri çarparak geçtiğinde ona döndüğümde riki ile göz göze gelmiştik.

bana dönüp eğilerek özür dilemiş ardından menajerinin sete getirdiği kahveyi uzatmıştı.

"özür dilerim böyle güne başlamak istemezdim ama günaydın"

"ne demek teşekkür ederim" gülümseyerek ona baktığımda siyah saçlarının çekimdeki gibi kalkık değil düz indiğini fark etmiştim. bir süreliğine olan bakışmamızda uzun siyah bir trençkot, siyah boğazlı kazak ve yine siyah geniş bir pantolon giymişti.

aşırı yakıştığı için ağzımın suyu akacağı an jay hyung beni dürtüp "makyaja gitmeliyiz sunwoo" demişti.

eğilerek riki'ye selam verdiğimde o da gülümseyerek karşılık vermişti.

"umarım çekimimiz beraber olur. liseden beri denk gelmiyorduk eğleniriz"

umarım dercesine ben de kafamı sallayıp jay hyungun arkasından gittiğimde ona aşık olduğum zamanlar -gerçi hala aşıktım ilk gördüğümden beri aklımdan çıkmıyordu- aklıma gelmişti.

eskiden beni sunwoo sandığı için arkamdan hyung diye geziyordu ve sunghoon bizim yer değiştirdiğimizi bildiğinden yanıma çok gelmiyordu.

tabii ki de bu riki ile yalnız kaldığımızı gösteriyordu.

okul çıkışlarında sunwoo'ya göre kilo almayı önemsemediğim için arada tteokbokki yemeye giderdik. onun kilo alması için bir sürü şey yediğimizde en sonunda karnımız ağrıdığında halimize gülmekten hareket edemiyorduk.

ailesinin dans stüdyosu olduğu için modellikle beraber arada hocalardan gizlice dans odalarında dans ediyordu.

bana da öğreteceğini söylediği sıra babam yer değiştirdiğimizi öğrendiğinde eski hayatıma dönmüştüm.

orada da mutluydum ama yanımda fazlasıyla neşeli olan ve beni mutlu eden riki'yi çok özlüyordum.

eskisine göre büyümüştü, davranışları olgunlaşmıştı ve fazlasıyla uzatmıştı. eskiden neredeyse aynı boydayken ben şu an omzuna anca yetişiyordum galiba.

arkama döndüğümde menajeriyle beraber sete kahve dağıtıyordu.

herkesle konuşup gülümsemesini izlerken jay hyung beni dünyaya döndürmüştü.

"odaya girmeyi düşünüyor musun-sen nereyi izliyorsun?"

"hiç... geldim" diyip onu odaya ittirmiş kapıyı kapatmıştım.

makyaj masasına oturduğumda yüzüme nemlendiriciyi sürüp emilmesini beklemiştim.

<>

çekim sırasında denk gelmiştik gelmesine de sunghoon da vardı.

ilk başta beşimiz fotoğraf çekilirken felix hyung ve hyunjin hyung iki kişilik çekimleri bitirmişlerdi.

onlar herkese teşekkür edip setten ayrıldıklarında biz üçümüz kalmıştık.

ben sunghoon'un bakışlarını umursamamaya çalışıp riki ile muhabbet ederken onun bakışları artık sadece beni değil riki'yi de rahatsız etmeye başlamıştı.

"hyung ayrıldınız mı yoksa?"

şu an sevdiğim adama sevgilimin olduğunu söylemeyi mi yoksa bu duyulursa sorun yaşarız seçeneğini mi düşünmeliydim.

"bu konuda konuşmak istemiyorum riki... sen hala dans etmeye devam ediyor musun?"

değiştirdiğim konu ile kafasını sallamıştı.

"sana öğreteceğim gün gelmeyip sonrasında da hiç konuşamadan aramız açılsa da devam ediyorum hyung" dediğiyle buruk bir şekilde gülümsemiştim.

"özür dilerim"

"hyung ne özrü gerçekten"

"telafi edebiliriz değil mi?" kafasını salladığında ortamı dağıtsın diye "sadece uzamış olan boyunu telafi edemeyiz ama olsun" diyip gülümsemiştim.

o kıkırdarken "hyung hala aynı kalmışsın... hatta ben uzadığım için bana şu an minicik geliyorsun" diyip eliyle saçlarımı karıştırdığında kollarımı önümde birleştirmiş trip atarcasına başka tarafa dönmüştüm.

"hyung~ tamam sadece minik bir dalgaydı. tamam dön önüne saçını düzelteyim"

o benim saçımı düzeltirken çenesine bakıyordum. saçlarımı düzeltmek için dikkatini saçlarıma vermiş dilini dudağının üstünde gezdiriyordu.

eskiden bu alışkanlığı bana tatlı gelirken yıllar geçse de aklımdan bir saniye gitmeyen her noktası gibi bu alışkanlığını da unutmamıştım.

ama bu sefer tatlı gelmiyordu tam tersi dudaklarına yapışmak istememe sebep oluyordu.

"evet arkadaşlar her şey hazır çekimlere başlıyoruz" ben görevlinin bağırmasıyla irkilmiş bakışlarımı dudağından çekmiştim.

o ise ellerini saçımdan çektiğinde birbirimize gülümsemiştik.

çekimlerde üçümüz birlikteyken bir süre sonra biri ikili ikili de çekilmemizi önermesiyle işimiz iyice uzamıştı.

jay hyung yanıma gelip su uzattığında "kız resmen sen ve sunghoon hayranı. yani sunwoo işte anladın. onun için bunu teklif etti"

"bu artık çok umrumda değil. o kadar çok ışık var ki sıcaktan bayılcam"

mini vantilatörü tüm yüzümde gezdirirken ilk sunghoon ile benim sonra sunghoon ile riki'nin çekimi vardı. yani en son riki ve ben yalnız kalacaktık.

sunghoon ile çekimlerime giderken bile son çekim için mutluydum.

ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin