7

341 44 69
                                    

denemem yarrak gibi gecti afedersiniz ama
biri beni sevgi pitircigi halime dondursun

<>

yanımda sunwoo ile uyandığımda başımın ağrısı yüzünden kalkamamıştım.

saate baktığımda beklediğimden erken uyanmıştım.

biz içtik diye sunwoo ise hamile olduğundan fazlasıyla yorgun bir şekilde uyumuştuk.

"of şu saatte hala uyuyoruz. saç boyayıp projeleri nasıl yetiştireceğim ya" mızıldandığımda odaya jay girmişti.

"olum başım çatlıyor lan"

"hyung benim de ya"

"kalk hadi kuaför randevusuna geç kalacağız"

kafamı sallayıp tuvalete gittikten sonra çalışma çantamı hazırlayıp giyinmiştim.

<>

"devam edecek misin çalışmaya?"

"evet hyung yetiştirmem gereken projeler var. önümüzdeki iki haftayı hallettim desek üçüncü hafta yıldönümü olucak. her türlü çok yoğun çalışmam lazım."

"yorma ama kendini tamam mı?"

kafamı salladığımda biri gelip saçlarımı yıkayacağını söylemişti.

"bence güzel oldu sen ne dersin hyung?" kuaför "çok yakıştı efendim" diyip gittiğinde jay hyung "gerçekten sunwoo oldun. 7/24 onunlayım ben fark edemem"

"hyung abartma"

"abartmıyorum ya öylesiniz" derken ben de bilgisayarımı çantama koyup kalkmıştım.

"saatlerdir şurada oturuyorum her yerim ağrıyor"

"alış bunlara alış. artık senin bir şey yapmana gerek kalmayacak."

"hizmet sektöründe genelde hizmet eden ben olunca değişik oluyor hyung"

"sen de şirketin ceosu değil misin? ne farkı var"

"hyung sence bizim şirket normal mi? geçen jake hyung kafama çıktı. evde değil bak şirketteyken"

"doğru susuyorum."

"hyung sence her şeyi hallederiz değil mi?"

"sen merak etme en büyük destekçin benim sunoo"

"teşekkür ederim hyung~"

jay hyung ile çıktığımızda kapıda jungwon vardı.

"kuzen?"

"jay'den öğrendim nerede olduğunuzu saan dosya getirmeliydim. artık şirkete gelmeyeceksin diye. aralarda böyle gelirim"

"jay hyungdan? öğrendin?"

"hmhm" gergince sırıtmasına karşı tek kaşımı kaldırmış ona baktığımda elindeki dosyaları bana vermişti.

"ben gidiyorum artık görüşürüz"

ikisi arasında gözüm gidip gelirken daha çok umursamadan önden arabaya doğru ilerlemiştim.

eve geldiğimizde de sunwoo saçlarımı görmesiyle şaşırmıştı.

"bugün son çekimim olucak diye üzülüyordum ama arkamda benden eksik yanı olmayan birini bırakıyorum. kısacası çok rahatım" diyip elindeki dondurma kutusunu yemeye devam etmişti.

"sunwoo dikkatli beslenmelisin duydun doktoru. hem bu kadar kilo aldıktan sonra işe nasıl döneceksin? bir yıllık ara vermemiz gerekebilir"

"bilmiyorum? ama şu an akışa bırakmaya karar verdim. sunghoon beni sevmiyorsa eğer daha fazla uğraşmayıp kendimi bebeğime vermek istiyorum. bu yüzden iki ay sonra tatilim bittiğinde hamile olduğumu açıklayacağım zaten" demişti.

mükemmel bir ilişki ve iş hayatı varken birden hamile kalmasıyla her şeyi eliyle bir kenara atıcaktı.

yaşadıkları zordu ama en azından psikolojik olarak daha kötü olacağını sandığımdan az çok rahatlamıştım.

yanına oturmuş ben de dondurma istediğim için ağzımı açtığımda gülümseyerek kocaman bir kaşık dolusu dondurmayı uzatmıştı.

televizyonda komedi dramalarından biri açtığı için ben de izlemeye başlamıştım.

aşk sahnesinde gelen hıçkırıkla yanına döndüğümde sunwoo ağlamaya başlamıştı.

"bebeğim? bir şey mi oldu?" jay telaşlandığında sunwoo "ben sunghoon'u özledim" diye ağlamaya başlamıştı.

ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin