8

311 42 43
                                    

ay ben olmusum ay ben bitmisim
niye demiyonuz mintciko bolum nerede

<>

sunwoo'yu sakinleştirdiğimde jay hyung ise bizi rahatsız etmemek için evden çoktan çıkmıştı.

her ne kadar sunwoo ile yer değiştirmek istemiyorum desem de bu durumdan dolayı beraber kalmaya başlamıştık ve artık evime daha çok insan geliyordu.

babamın baskıları yüzünden ikimiz de kendimize ev alıp çıksak bile sunwoo'nun sevgilisi olduğu için yalnız kalmıyordu ama ben hep yalnız yaşamıştım bu evde.

projelerimi yaparken bilgisayarın başında uyuyakaldığımda öyle mükemmel dizilerdeki gibi üzerimi örten bilgisayarı kapayan ya da beni kucağına alıp yatakta rahat bir şekilde uyumamızı sağlayan biri olmamıştı.

lisede sunwoo ile yer değiştirdiğimizde onun gibi ben de sanat lisesinde okumak istemiştim ama günün sonunda matematik kitaplarımla bakışıyordum.

oradayken birinden hoşlanmıştım ve proje ödevinde aynı gruba düştüğümüz için mutlu olmuştum.

tam zamanı diyerek onunla vakit geçirmeye başladığımızda onun da benden hoşlandığını düşünmeye başlamıştım ki babam bizim yer değiştirdiğimizi öğrenmesiyle kimse fark etmeden geri yer değiştirmiştik.

o kişiden beri eşcinsel olduğumun farkındaydım ama o aklımdan çıkmadığı için de biriyle beraber olmamıştım.

başta sunwoo'dan laf almaya çalışsam da sonrasında ona nedensiz bir şekilde ulaşamamıştım.

ben bunları düşünürken koltukta göğsümde uyuyakalan sunwoo ile yanımdaki pikeyi onun üzerine örtüp olduğum yerde biraz kaymıştım.

saç boyanırken o kadar uykum gelmişti ki üstüne birde çalışınca yorgunluğuma yorgunluk eklenmişti.

<>

"çocuklar uyanın... sunoo, sunwoo. aaa aman be!"

jay'in ikimizin de koluna vurmasıyla sıçrayarak uyanmıştım.

"ne oldu ya? ne bu ses?" ben gözümü ovarken jay bunu bekliyormuşçasına konuşmaya başladı.

"herkes içeride kahvaltı yapıyor siz hala uyuyorsunuz burada. kalkın biriniz çekime biriniz şirkete gitmelisiniz zaten. son gün bugünüz, yarın büyük gün"

jay susmadan konuşunca çoktan gerilmeye başlamıştım bile.

bu sefer yakalanmadan başarabilir miydik hiç bilmiyordum.

"günaydııın" sunwoo'yu en son ağlarken gördüğüm için şu anki neşeli hali gülümsememi sağlamıştı.

"heeseung hyung son dosyaları da attım baktın mı?"

"gecenin dördünde attığın belgeyse baktım sunoo"

"yok artık o zamana kadar çalıştın mı"

sunwoo şaşırarak bana baktığında elimi karnına atıp "bu minik için az bile" demiştim.

"hayır sunwoo buna ağlamayacaksın" jay hyung elindeki kimbapları masaya koyduğunda sunwoo'yu uyarmıştı.

ben ikisine gülerken jungwon masadaki yemeklerle aşk yaşıyordu.

"çok beğendiysen yemeye başla artık won"

jay önümüzdeki yemekleri gösterdiğinde onun kafa sallayarak direkt yemek yemeye başladığında jake ona gülmüştü.

"bana ne kadar vakit kaybettirirseniz o kadar fazla çalışırsınız" dememle heeseung hyung "bu arada ben üç hafta sonraki her şeyi neredeyse hallettim. annemin yıldönümünde yeni açılacak şirket için hazırlıkları da halletmeye yalnız gideceğim"

"jake ve jungwon japonya'ya mı gidiyor yani?"

"evettt" jungwon mutluyken jake oflamış "ama çalışmaya" demişti.

"ya hyung heveslenmiştim niye beni bozuyorsun?"

"geri zekalı yanımda sevgilim yok ne yapayım ben orada çalışmaktan başka?"

heeseung sırıtırken jungwon "benim de sevgilim japonya'da olmayacak hyung? ama ben eğlenebilirim?"

"senin bir sevgilin de yok zaten" ikisi atışırken ben önümdekileri bitirdiğim için tabakları kaldırıp bilgisayarı önüme almıştım.

"yeter artık sunoo demek isterdim ama yetmez çalış kuşum" jake hyung konuştuğunda kafamı sallamıştım.

yarın bizi ne bekliyordu? şu an inanın düşünmek istemiyordum.

<>

evetttt gecis bolumune hos gelmistiniz

ᴛᴡɪɴꜱ² - ꜱᴜɴᴋɪ+ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin