2. Bölüm; TANRIÇANIN İZİ
தPatlamış kaşımdan akan kanlar arada gözümün içerisine giriyorlar ve beni zorluyorlardı. Hissettiğim acı değildi, uzun süredir acı hissetmiyordum. Hissettiğim şey belki aileme karşı bir özlemdi, belki de zorladığım auramın son demlerinde bana hissettirdiği uyarılardı. Gözlerim kapanmak istiyordu fakat elimdeki yayla birlikte atacağım son nokta atışı kan cadısının sonu olacaktı.
Klanın benim yardımıma ihtiyacı vardı, tam şu anda.
Gizlendiğim yüksek ağaçta kanatlarımı açtım ve aşağıya zıpladım. Hedef alırken kan cadısının dikkatine dağıtan klan üyelerinin yardımıyla tam ensesine hedef aldığım ok havada süzülerek ve dönerek cadıya ilerledi.
Kırılmış kanadım hala onu zorladığımı bana hatır bir ifadeyle aşağıya süzülmemi sağlarken aurama ulaşmaya çalıştım. Ama sonuna kadar kullandığım için hiçbir yerde yoktu.
Cadının ölüşünü klan üyelerinin zafer nidalarıyla anlarken gözlerimi kapatıp yere çakılmayı bekledim.
Belimde hissettiğim el beni bu düşüncemden uzaklara götürdü. Bir süre beni kurtaran kişi, tahminen klandan biriydi, uçtu. Ardından yere nazikçe bırakıp yüzümü kapatan zırhımı çıkarttı yüzümden. Tam o sırada klan lideri olan Tawiasha'nın sinirli sözleri kulağıma geldi.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen, nasıl zırhını çıkartırsın?Kimsenin onu tanımaması lazım Ruina'dan uzaktayken!"
"Tawiasha yardıma ihtiyacı var, gücünü zorladığı için vücudu kendisini yenileyemiyor!" Bu sözlerin sahibi Kowu'ydu.
Gözlerimi zorlukla açtığımda bir anda bedenime akan güçle birlikte bir acı hissettim. İnlediğim sırada Tawiasha'nın bana sertçe baktığını gördüm. Beyaz saçlarının öndeki tutamlarını iki yandan örüp arkada birleştirmişti. Alt kısmı demir üst kısmı tahtadan olan uzun asasıyla beni dürtüp kafasıyla kalkmamı işaret etmişti. Klan'ın diğer üyeleri bu duruma gülerek bakarken ben homurdanmıştım.
"Kalk hadi çocuk, gitmemiz gerek artık. Senin uyuşukluğunu bekleyemeyiz."
Hiçbir şey demeden hızla Kowu'nun çıkarttığı zırhı suratıma yerleştirdim. Kırılmış kanadım eski haline gelirken vücuduma akan güç dalgası Tawiasha'ya aitti. Ne kadar katı konuşsada hiçbir klan üyesini o halde bırakmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞININ TINISI
Fantasy"Kuşaktan kuşağa geçer Hester'in görevi, ya Gölgelerin Hanımıdır ya da Efendisi." ~ "Renklerin melodileri vardır Hesper, fısıltıları ağıtlar yakar. Duyarsan eğer o mırıltıları kadimsindir, anladıysan aziz. Eğer eşlik edersen gökkuşağının gölgeleriyl...