32. Bölüm; ÌRAM'IN SÖZLERİ
ꕥKendimi Nigreos'un savaş kulelerin birinde ya da direkt sarayda bulmayı beklemiştim. Fakat gördüğüm şey ne Nigreos sarayıydı ne de Album evreninin herhangi bir parçasıydı. Beni Arrogantia'nın bir parçası olan Gölgeler Diyarına getirmişti.
Gölgelerin Hanımı olabilirdim, ama buraya üç ya da dört kez gelmiştim. Kendi diyarın hakkında neredeyse hiçbir bilgim yoktu ve bu birazcık garipti.
Kendimi denizin kenarında, siyah ama kadifemsi bir yumuşaklığı olan kumların içerisinde bulduğumda Darcy'nin öfkeli gözleri her bir yanımda geziniyordu. Olduğum yerde durup onu izledim, neden bu kadar öfkelendiğini anlayamamıştım.
Bir elimi kaldırdım ve yanağına koydum. "Seni bu kadar sinirlendiren ne?" Dedim benim karakterime tezat bir yumuşaklıkla.
Yanağındaki elimi tutup hızla kendisine çekti ve dişlerini sıkarak konuştu. Öfkesi çok güçlüydü. "Ben," dedi bastıra bastıra. "Seninle yeni buluşabildim! Ben eşimin yanında daha yeni olabildim! Ve sen," dedi işaret parmağını bana doğru doğrultarak. "Beni hangi duygularla karşı karşıya getirdiğinin farkında değilsin!"
Öfkeyle dişlerini sıktı ve bakışlarını kaçırdı, dudaklarımı aralayıp bir şey söylemek istediğimde beni susturdu.
"Seni daha yeni bulabilmişken seni kaybetme düşüncesiyle ne kadar harap olduğumu bilmiyorsun Alaxy. Sadece bir saniye, bu düşüncenin aklımdaki varlığı sadece bir saniyeydi, hemen ardından yanına geldim ama bu bir saniye bile beni öldürdü. Sen, sevgilim, beni öldürdün. Sen o lanet azizin inine kendi isteğinle girdin. Ya sana bir şey yapsaydı? Ya seni esir alsaydı Alaxy."
Dişlerini sıkarak arkasını döndü ve öfkesini böyle çıkartmak istiyormuş gibi bağırdı. Onun korkusunu ve endişesini farkettiğimde gergin bedenim gevşedi. Benim için endişelenmişti, Zaman'ın bana bir şey yapabileceğinden korkmuştu.
"Darcy," diye mırıldandım yumuşacık, sevgiyle sarılmış bir tonla.
"Hayır!" Dedi kafasını iki yana sallayarak. "Ne sen ne ben Svanìe, onunla tek başımıza savaşamayız. Onunla yalnız kalamazsın, onun varlığını sürdürdüğü bir yere böyle kolayca gidemezsin. Beni düşünmeden, sana bir şey olursa canımın yanacağını umursamadan her tehlikeye atlayamazsın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞININ TINISI
Fantasy"Kuşaktan kuşağa geçer Hester'in görevi, ya Gölgelerin Hanımıdır ya da Efendisi." ~ "Renklerin melodileri vardır Hesper, fısıltıları ağıtlar yakar. Duyarsan eğer o mırıltıları kadimsindir, anladıysan aziz. Eğer eşlik edersen gökkuşağının gölgeleriyl...