26. Bölüm; SVANÌE'NİN GERÇEK HİKAYESİ
ꕥBulunduğumuz yer sallanırken her yeri beyaz renkte, saydam bir aura çevrelemişti. İçim güçle dolarken sadece, beni bulmak için gördüğü her tapınağı yıkan adamın buraya gelmesini bekledim. Zevkle derin bir nefes alırken göğsüm şişti, ve bir anda Darcy önümde belirdi. Gözleri kimseye değmedi, sadece bana baktı. Beni süzdü, bana bir şey olup olmadığını öğrenmek için tüm bedenimi süzdü. Ancak kırbaç darbeleri sırtımdaydı, göremeyeceği bir noktada.
Omuzları huzurla aşağı inerken hızla bana doğru geldi ve tek hamlesinde beni kendisine çekti, fakat bunu yaparken sırtımı boylu boyunca kaplayan yaralara dokunmak zorunda kaldı ve bu da benim kontrolsüzce acıyla inlememe neden oldu.
Acılı sesimi duyduğu anda bedeni inanılmaz bir hızla kaskatı oldu, sırtıma attığı eli kan içinde olunca hızla beni omuzlarımdan nazikçe tutup uzaklaştırdı. Gözleri irileşmişti, gücümün farkındaydı. Birinin bana bu şekilde zarar vereceğine inanmıyordu.
Bana bir şey sormadı, sadece arkasını korkutucu bir sakinlikle dönüp bize doğru bakan tanrı ve tanrıçalara yönelik konuştu. "Şansınızı fazla zorlardınız," sesi oldukça sakindi, ve bu sskinlik beni ürkütüyordu. Buradaki tanrı ve tanrıçalar bir noktaya kadar bizden güçlü olsalarda Darcy, Gölgelerin Efendisiydi. Ve bu güç her evrende tam yerkiye sahip bir güçtü.
"Kaybedeceğin bir savaşa girme çocuğum, selef sizi test etmemizi istedi bizde ettik."
Darcy sakinliğini bozmadan cevap verdi Hekate'ye. "Sen kimsin ve hangi seleften bahsediyorsun bilmiyorum, ama eşimden akan her kan damlasının hesabını sizden çıkartacağım." Dedikten hemen sonra bir anda bedenini kara dumanlar kapladı ve o dumanlar dağıldığında artık karşılarında Album diyarının lordu Darcy Aeon yoktu. Gölgelerin Efendisi geri gelmişti.
Ve bu beni bile ürkütüyordu.
Hekate gözlerini kısarak baktı, ne olduğunu anlamaya çalıştı ancak karşısındaki kişi Alonar'dı. Darcy'nin göstermekten hoşlanmadığı öteki yüzü. Sadece bir gölge gibi kapkaraydı, gözlerindeki turuncu alevler dışında siyah bir silüetten farkı yoktu. Ayakları yere değmiyordu, havada süzülüp hafifçe sırıttığı belli olan ağzıyla izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞININ TINISI
Fantasy"Kuşaktan kuşağa geçer Hester'in görevi, ya Gölgelerin Hanımıdır ya da Efendisi." ~ "Renklerin melodileri vardır Hesper, fısıltıları ağıtlar yakar. Duyarsan eğer o mırıltıları kadimsindir, anladıysan aziz. Eğer eşlik edersen gökkuşağının gölgeleriyl...