21. Bölüm; ZAMANIN EN BÜYÜK DÜŞMANI
ꕥÜç ay sonra Nigreos Diyarında, Lord Aron Nigreos'un yası bittikten sonra...
Elimdeki kalemi kadife kutusuna yerleştirip önümdeki resmi evraka son bir bakış attım. Bu Jasaer Wolintshi'yi gölge suikastçilerimle öldürdüğüme dair açılan soruşturmayı kapatacak yeterli bir belgeydi. Burada benim yaptığım son açıklama ve kendimi aklayabileceğime dair belgeler vardı. Amaya Alaxy Nigreos olarak suçsuz olduğumu kanıtlayacak belgeler vardı yani.
Ardından sadece hanedan üyelerinin kullanabildiği, mührümüzü bastığımız büyülü sıvı olan Lucernayı belgeleri katlayıp koyduğum zarfın üzerine döktüm ve soğumasını beklemeden şahsıma ait mührü üzerine bastırdım.
Başımda bekleyen kişi Nigreos'un baş süvarisi Xaton'dı. Ciddiydi, hem de hiç olmadığı kadar. Lordunun artık olmadığı gerçeğiyle yüzleşiyordu, özellikle Aron ile en yakın olan oyken.
Zarfı ona uzattım. "Bizzat Havari Ales'e ver lütfen Xaton, Pamira ile iletişim kurmanı istemiyorum." Sözlerimi ve ricamı bir emir olarak görerek katı bir şekilde başını salladı.
"Elbette leydim."
Düz bir ifadeyle başımı salladım. "Teşekkürler, gidebilirsin." Önümde eğilmek yerine başıyla selam verip odadan çıktı. O çıktığı anda bakışlarımı önümdeki yığınla evraka çevirdim. Syna'nın yıllık kontrolleriydi bunlar. Her yıl bu zamanlarda ilgileniyordum bunlarla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞININ TINISI
Fantasy"Kuşaktan kuşağa geçer Hester'in görevi, ya Gölgelerin Hanımıdır ya da Efendisi." ~ "Renklerin melodileri vardır Hesper, fısıltıları ağıtlar yakar. Duyarsan eğer o mırıltıları kadimsindir, anladıysan aziz. Eğer eşlik edersen gökkuşağının gölgeleriyl...