"Kuşaktan kuşağa geçer Hester'in görevi, ya Gölgelerin Hanımıdır ya da Efendisi."
~
"Renklerin melodileri vardır Hesper, fısıltıları ağıtlar yakar. Duyarsan eğer o mırıltıları kadimsindir, anladıysan aziz. Eğer eşlik edersen gökkuşağının gölgeleriyl...
Önümdeki haritaya gözlerimi kısarak baktım. Onella hemen yanımda durarak Leroy'a emirler veriyordu. Kaşlarımı çattım, Wolintshi tam da tahmin ettiğimiz gibi yalnız değildi. Marina diyarının hükümdarlarının bize karşı takındıkları tavır bile onların Wolintshi'nin yanında olduğunu anlamamız için yeterliydi. Kaşlarım çatılı bir şekilde haritayı iyice inceledim. Harita canlıydı. Tüm Nigreos diyarının minimal boyutuydu.
Bu haritada askeri kampta bir ateşin çevresinde oturup sohbet eden süvarileri bile görmek mümkündü. Savaşı da canlı izleyebilmemizi sağlıyordu. Peki bu nasıl mı oluyordu? Diyarın ruhu sayesinde. Diyarın ruhu diyar hakkında, Hanım ve Efendiden daha fazla kontrole sahiptir. Her şeyi bilir, her şeyi görür. Onun gözünden görülenlerle bu harita oluşmuştu.
"Marina diyarının, Wolintshi'yle işbirliği yaptığı kanıtlandı mı?" Diye sordu Seth sert bir tonlamayla. Koca diyara hükmeden bir Efendi olmak ona korkutucu gelebilirdi, fakat o bir generalin oğluydu. Seth bir savaşçıydı, Leroy ile hızla senkronize olup birlikte çalışmaları da bunun kanıtıydı.
Artık Seth'in sağ kolu olan, diyarın ruhu tarafından seçilen kişi ona cevap verdi. "Havariler soruşturma başlattılar efendim, gelişmeleri gölgeleriniz takip ediyor." Seth kafasını ciddiyetle salladıktan sonra Leroy'a bir bölgeyi göstererek konuşmaya başladılar.
Bu kez Onel konuştu. "Konular güvenle gönderildi mi?" Onella'nın yardımcısı burada olmadığı için Seth'in yardımcısı konuştu.
"Evet efendim. Lord Edith ve Lord Aidan kalmak için ısrar etseler dahi sizin emriniz karşısında diyarlarına dönmek zorunda kaldılar. Fakat Hanım Calissua, Efendi Aeon'la konuşmak için ısrarla dönmeyeceğini dile getiriyor."
Gözlerim Darcy'e kaydığında bakışlarından tereddütte kaldığını anlayabiliyordum, fakat ısrarla kafasını kaldırıp bakmıyordu. Önündeki kağıda notlar alırken hemen yanında duran Tedra ile ciddiyetle konuşuyordu.
Onella bana baktı, bu işe karışmak istemedi. Kafamı salladım. Onel kesinlikle herkesin Nigreos'dan gitmesi gerektiğini dile getirdi. Savaş sırasında kimsenin sorumluluğunu üstlenemezdi, ve kimseye de lüks bir rahatlık sağlayamazdı. Edith ve Aidan'ı bile zorla Nigreos sınırlarından çıkartmıştı. Arene bile saraydan çıkamaz durumdaydı. Drane'in eşi olmasına rağmen.
