23. Bölüm; OLİMPOS
ꕥ"Boşluk boştur, boşluk boş değildir."
-Back From The BrinkKısa bir an inanılmaz bir ışık gözlerime çarptığı için gözlerimi kıstım, ancak ardından ışık geçtiğinde gözlerimi yemyeşil bir ovaya açtım. Hemen ileride bir dağ vardı, dağın zirvesi bulutlar üstünde kaldığından gözükmüyordu.
Ancak bir anda önümüzde güneş altında altın gibi parlayan kanatları olan biri belirdiğinde gözlerimi kısarak ona baktım, Darcy hızla aurasını önce benim ardından kendi bedeni etrafına doladı. Hemen ardından ise gördüğüm yüz beni şaşırttı.
Pis bir sırıtışla bize bakan kişiye döndüm ve adını mırıldandım.
"Apollon?"
Sırıttı.
"Ta kendisi leydim."
Darcy karşısındaki kişinin kim olduğunu merak edercesine bakarken bir elini hızla belime atıp beni kendisine çekti, gözlerim yandan Darcy'e kaydığında kısık bakışlarla karşısındaki adamı süzdüğünü farkettim. Çünkü Apollon bir tunik giyiyordu. Sağ omuzundan toka gibi bir aksesuarla bağlanmış beyaz bir tunikti.
Böyle bir şeyden bahsediyorum arkadaşlar. Hani görmüşsünüzdür illa yunan tanrılarının nasıl giyindiklerini. Apollon da buna benzer bir şey giyiyor ama daha uzun düşünün. Hani dizine ya da dizinin biraz altına kadar geldiğini düşünebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞININ TINISI
خيال (فانتازيا)"Kuşaktan kuşağa geçer Hester'in görevi, ya Gölgelerin Hanımıdır ya da Efendisi." ~ "Renklerin melodileri vardır Hesper, fısıltıları ağıtlar yakar. Duyarsan eğer o mırıltıları kadimsindir, anladıysan aziz. Eğer eşlik edersen gökkuşağının gölgeleriyl...