02:00

30 5 2
                                    

"Annem geldi aklıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Annem geldi aklıma." Elindeki peçeteyle burnunu sildi. Ben ciddi ortamlarda aşırı gülesim geliyor ama olmaz.

"İnan bana o şu an burada. Senin mutlu olduğunu görüp böyle bir kızları olduğu için çok mutlular." Dolu gözlerle bana baktığında ona sarıldım. Ayrıldığımızda herkesi mutfaktan çıkartıp kahve fincanlarını teker teker tezgahın üzerindeki tepsiye yerleştirdim.

" Daha önce maalesef tanışmadık, tanışalım mı?" Başını olur anlamda sallayıp kendini tanıttı.

" İsmim Elfida, abinle aynı bölümde okuyoruz." Bunu biliyorum.

"Bende Sey, Yaprak ailesinin en küçük ve deli kızıyım." biraz gülümsediğinde keyfinin düzeldiğini gördüm.

"Tuz atalım mı?" elime aldığım tuzu gösterdim.

"Olmaz, Kadir içermez onu." Yengecim bu kadar iyi niyetli olma lütfen gözüme giriyorsunuz.

"Tamam, sen nasıl istersen öyle yapalım." Gülümsedi,

Kahve işini halledip istemeye geçtik. Yengem abimin kahvesine sadece bal koymuştu. Birbirlerini sevdikleri belliydi bu beni çok mutlu etmişti.

Söz tepsisi elime tutuşturulduğunda görev bana düşmüştü. Yüzükler takıldı makasla kesilecekken durdurdum.

"Makas kesmiyor baba." Kurdeleyi yaşça büyük olan kişi olarak babam kesiyordu ama ben buna izin verir miyim? Asla,

"Peki Sey hanım al bakalım." Parayı tepsiye bırakmış kurdeleyi kesmişti.

"Hayırlı uğurlu olsun." Eller öpüldü ve günün sonuna gelindi. Arabaya binip eve giderken abimin yüzüğünü alıp parmağıma taktım.

"Cık beğenmedim." Abim bana gülerken annem araya girmişti.

"Kızım o erkek yüzüğü, evlenmek istiyorsan bizim mahallenin iki sokak altında Aslı'nın oğlu Deniz'e verelim seni." Gözlerimi anneme diktiğimde yandan dokuz numaralı bakışımı attım.

"Anne, benim yaşım kaç?" Ne demek istediğimi anlamıştı. Araba yolculuğumuzdan sonra eve geldiğimizde üstümü değiştirip yüzümdeki annemin zoruyla hafif yaptığım makyajı sildim. Uyumak için tam yatağımın üzerine atlayacaktım ki bir saat önce Gece'den mesaj geldiğini fark ettim.

Gece: Sey, ben iyi değilim.

Sey: Noldu? Nasıl iyi değilsin? Gece, cevap ver.

Gece Ama Gündüz Olan kişisi aranıyor...

Sey: Aç şu telefonu.

Bu sefer görüntülü aradım ve telefon açıldı. Ekran siyahken sadece kendimi görüyordum. Sustum, ne diyecektim ben?

"İyi misin? Bir şey söyle." üstten bildirim paneline mesaj geldi.

Gece: Hastanedeyim.

"Ne?" jeton köşeli, geç düşüyor.

"Hastanedesin ve sadece bir mesaj gönderecek kadar mı değersizim senin için? Neden daha önce arayıp söylemedin. Neden? Ben sana söylim çünkü aklına daha yeni haber etmek geliyor." Aramayı sonlandıracaktım ki onun o kırgın, hasta sesini duydum.

"Sana ihtiyacım var."

Otobüs Durağı / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin