Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sey: Bana mesaj atmak için düşüne mi yattın?
Sey: Çukulata dedin sabah sabah canım çekti.
Gece: Sen niye uyanıksın? Baban imam mı?
Sey: Komik mi?
Gece: Değil. Sana çikolata alayım mı?
Sey: Sen niye bana yürüyorsun?
Gece: Koşayım mı?
Sey:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece: Tövbe, öyle bir düşüncem yok.
Sey: Kıçımdan mı uyduruyorum?
Gece: kskskskk olabilir.
Sey: Gecem aydı sağ ol, gidebilirsin.
Gece: Gittim o zaman ben.
Son görülme 05:45
Aslında okul evime çok uzak değil ama ben genelde erken kalkmayı seviyorum. Bu da benim ruh hastalığım, ne yapıcaksın?
Otobüse bindiğimde kimi gördüm bilin bakalım. Arman'ı, neden boş yer sadece onun yanındaki koltuk?
Oflaya puflaya onun yanına giderek oturdum. Yan tarafımızdaki teyze bize ters ters bakarken bende aynı şekilde ona geri dönüş yaptım.
Dürtülmemle diğer tarafımdaki kişiye bakıp 'ne diyon' der gibi kaşlarım çatıldı. "Kim ilk göz kırpacak yarışına mı girdiniz?" ona göz devirip önüme bakmaya devam ettim.
"Seni ilgilendirmiyor."
"Bana kızgın mısın?"
"Sırf kuzenimsin diye affetmiş olabilir seni."
"Neden?" bakışlarımı ona çevirip yüzündeki anlam veremediğim ifadeye baktım.
"Hödük müsün oğlum sen?" kaşlarını çattı ama cevap vermedi.
"Sevgiline söyle bir daha karşıma çıkmasın. Çıkarsa yolunmuş tavuğa çeviririm saçlarını çöpten toplar."
"Pınar benim sevgilim değil."
"Her neyinse artık, beni ilgilendirmiyor."
Kalan süre boyunca konuşmamış okulun durağında inip yollarımızı kapının girişinde ayırmıştık. Ben içeriye girerken o bahçeye yönelmişti. İlk dersimiz Edebiyattı bu yüzden elimi yüzümü yıkamak için kızlar tuvaletine girip çantamı lavabonun üzerine koydum. Birilerinin geldiğini duyunca çantamı alıp tuvalet kabinlerinin bir tanesine girip kapıyı kilitledim.
"11/ E şubesindeki Pınar'ı gördün mü? Nasılda sarıldı Arman'a." Duyduklarımı idrak edememiştim galiba. Arman'la Pınar dan mı bahsediyorlar?
"Evet gördüm ama Armanda sırf Sey'i itti diye Pınar'a bağırdı. Sey'i seviyor belli." Ben, beni mi? Yok canım başkasıdır. O hödük ölse beni sevmez.
Telefonum çantamın içinde titreyince çıkartıp kimin mesaj gönderdiğine baktım.
Gece: Neredesin minik?
Mesajına görüldü bırakıp çıktığımda kulaklığımı takıp yerine yerleştirdim. Müziği son sese getirip, kapıyı açıp olduğum yerden çıktım. Konuştukları hala aklımdaydı ve bu benim için hiçte iyi değildi.
Tuvaletten çıkıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Başım eğik olduğu için sınıfım olduğunu düşündüğüm kapıyı açmıştım ama karşımda sadece birbirine sarılan Arman ile Pınar vardı.
Elimden çekeceğiniz var Yelloz ile Hödük :D
"Devam edebilirsiniz." Deyip fotoğraflarını çektiğim gibi oradan kaçtım.
