El ele durağa yürürken içimde oluşan duygu karmaşası beni heyecanlandırmaktan başka bir yola sokmuyordu. Tamam onu çok fazla tanımıyorum ama o beni bu kadar güzel severken benim 'seni sevmiyorum' gibi bir yalanı ona değil, kendime söylemiş olurum.
Onun bakışları ara ara üzerimde gezinirken ben utancımdan başımı bile yerden kaldıramıyordum.
Durağa vardığımızda kulaklığın tekini ona geri uzattım. Kendi kulağından da çıkartıp elimden aldığı diğer tekiyle cebine yerleştirdi. Nereye gideceğimizi bana daha söylemediği için onun gibi sadece beklemeye başladım.
"Hangisine bineceğiz?" Bana bakıp gülümsediğinde cevap verdi. "B32," hala elimin cebinde olmasını avantaja çevirip ona yaklaştım.
"Gündüz," dedim yavru kedi gibi. Kabul ediyorum onun yanında böyle davranıyor olmam tamamen benim kararım.
"Efendim güzelim, " Galiba ben çoktan aşık oluyorum.
"Biz şimdi neyiz?" Yanımızda duran abla bizi pek umursamadığı için benimde umrumda değildi.
"Sen benim herşeyimsin, en önemlisi de sevgilimsin." Kalbim, dayanamıyorum. Yanağıma dokunan sıcacık dudakları alev almasını sağlarken o geri çekildi.
"Şampuanın çikolatalı mı?" Saçıma dokunan eli tokama ulaşıp onu oradan aldı.
"Hım," Saçlarım omuzlarıma düştüğünde ona baktım. Ne yaptıpını anlamaya çalıştığım an kulağıma doğru bir şeyler fısıldadı.
"Sevgilimden bir hediye, toka bende kalsın." Otobüsün gelmesiyle çantamdan kartımı çıkartıp onun binmesini bekledim.
İlk bana müsaade edip geçmemi bekledi, nezaketi hoşuma gitmişti. Fazla huyuma gidiyor, ben daha trip atacaktım ya.
Kartımı okutup iki kişilik boş koltuklardan birisine oturduğumda o da yanıma oturup yolculuğumuza başladık.
Elim elindeyken parmaklarımın elinin içinde yok olduğunu fark etmiştim. Eli gerçekten benimkinden büyüktü, ayrıca damarlarının belli olduğu elleri neden bu kadar güzel.
Yolculuğumuz bittiğinde nereye geldiğimize bakındım. Ormanda bizim ne işimiz vardı?
Öldürüp beni gömmeyi düşünüyorsa yanılıyor, bunun tam tersi olma olasılığı çok daha yüksek.
"Gel hadi," yürüdüğümüz yol bizi kıyıya götürürken aslında burasının sahil olduğunu anlamıştım.
Denizin dalgalarının sesi çok hoş bir ortam yaratırken o elimi bırakıp benden uzaklaştı. Biliyorum aklımda geçeni yapacak, anne kızını öldürüyorlar.
Şaka, elinde güllerle geri döndü.
"Beni öldürüp mezarıma bu gülleri mi bırakıcaksın?" Taktın kızım Sey.
"Beni öldürüp gömmeni tercih ederim." Sevme oğlum beni ya.
"Çok güzel seviyorsun mesafeli adam." Gülümsedi.
"Çok güzel bakıyorsun yağmur gözlü kadın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otobüs Durağı / Texting
De TodoGece: "Gecen gecemden güzel olsun minik. " Sey: "Gecen gecemden güzel değil, Gece Ama Gündüz Olan."
