03:05

19 7 8
                                    

Gündüz'ün sabah erkenden kapıma dayanmasıyla bir gözüm kapalı üzerimdeki pijamayla aşağı inmiştim. Annemgil sabah ezanından sonra köye gitmek için evden çıktıkları için kimsecikler yoktu o muazzam kapıyı açacak.

Kapıyı açıp karşımda dikilen afet ötesi doğal afete baktım. Saçmalıyorum yine çok da şey yapmayın. Söylediğimde ciddiyim ama, bu çocuk gerçek mi?

"Günaydın uyuyan güzel." Benzetmesini sevdiğim çocuk, benzetmeyi seviyoruz herhalde çocuğu değil. Çocuk mu, değil mi oda bir muamma tabi.

"Uykumun içine eden sevgili doğal afet bey. Ne istiyorsan alıp gidebilirsin." Üzerine giydiği siyah boğazlı kazak ve kaban bu kadar hoş duramaz. Bu kesinlikle kurallara aykırı bir durum.

"Seni istiyorum," Düşündüm, evde vardı.

"Neyin içine katacağını söylersen, pişireceğin şeye bağlı olarak verebilirim." Kahkaha atarak gülmeye başladığında anlamayarak kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Hahahha," gülmeye devam ediyor.

"Tamam, gülmüyorum. Hazırlan gel hadi, burada bekliyorum." Dediğini pek anlamasamda kapıyı örtüp lavaboya gitmek için arkamı döndüm. Benim jeton baya köşeliymiş yalnız.

"Çok zekiyim, Allah kahretmesin." Çocuğun yüzüne kapattım kapıyı.

Kapıyı tekrar açıp bana bakan gözlerininin içine baktım. "İki dakikaya geliyorum." deyip ilk önce elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı bileğimdeki tokayla at kuyruğu yapıp banyodan çıktım. Odama girip dolabımdan iki üç bir şeyler çıkarttığım gibi yatağın üstüne bıraktım. Siyah boğazlı badi, üzerine gri gömlek ve altımada kuşam pantolon giydim. Son olarak boy aynasından kendime göz gezdirdim ve çantamla, kabanımı alıp aşağıya indim.

"Hazırım," diye merdivenlerden inmeme üç basamak kala atlayıp önünde durdum.

"Olmaz, bu güzellik benim olamaz."
Te Allah'ım, yakışıklı ama beyni kıt yavrucağın.

"He koçum he yürü, açım ben nereye gidiyoruz?" Ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve kapıyı kapatıp anahtarımla kilitledim. Duman bey anacuğumla gitmişti.

"Çok güzel bir yere gidiyoruz." Film sahneleri eşittir hayatım.

"Dün gece film mi izledin?" Şaşırdı, bahçeden geçip sokağa çıktık.

"Yok izlemedim." Şaşırdım, güzel.

"Hadi gidelim." Yan yana yürüdüğümüz için sürekli ellerimiz birbirine değiyor. "Elimi tutacaksan tut yoksa karşı kaldırıma geçeceğim." Netliği seviyorum, karmaşayı kim sever ki?

Elimi kavrayıp soğuk olduğunu hissedince kabanının içine koydu. Benden size bir sır erkekler genelde kendi elleri üşümesin diye ellerini cebine koyar. Şaka şaka sevdiceğiniz siz üşümeyin diye yapar.

"Müzik dinlemek ister misin?" Gündüz hayaller online.

"Olur," Başka bir şarkı dinliyorum ve ilk defa üşümüyorum.

Dün yayınlamadığım bölümü bugün ekren paylaşmayım dedim.

Buraya en sevdiğiniz bölüm adını bırakır mısınız? Merak ediyorum.

Yıldızı parlatıp, yorum yapmayı unutmayın.

Seviliyorsunuz, 💙🌃

Otobüs Durağı / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin